Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

3) Fidye

3

3) Fidye:

Fidye konusunu içeren âyetteki
"ve ale'llezîne yutîkûnehû" (2/Bakara, 184) ifâdesinin, dil açısından
oruca güç yetiremeyenler anlamına gelebileceği gibi, zorlukla güç yetirenler
anlamına da gelebileceği dile getirilmiştir. Hatta kimi rivâyetlerde, "Sizden
Ramazan ayına yetişenler o ayda oruç tutsun" (2/Bakara, 185) meâlindeki âyet
nâzil oluncaya kadar, fidye âyetinden hareketle, ashâbdan dileyenin oruç
tuttuğu, dileyenin de tutmayıp fidye verdiği, bu âyet nâzil olduktan sonra ise
oruç tutmaya gücü yetenler hakkında fidye hükmünün kaldırılıp sadece hasta ve
yaşlılar için bir ruhsat olarak devam ettirildiği belirtilmektedir (Müslim,
Sıyâm 149-150). Hz. Peygamber ve sahâbenin uygulamasının da bir sonucu olarak
âyetteki "Oruç tutmakta zorluk çekenler" ifâdesiyle, şeyh-i fâni (düşkün
ihtiyar) denilen yaşlı kimselerin kastedildiği yaygın olarak benimsenmektedir.

Buna göre âyet, oruç tutmaya
gücü yetmeyen yaşlıların tutamadıkları oruç için fidye vermesi hükmünü getirmiş
olmakta ve fidyenin miktarını "bir fakir doyumluğu" olarak belirlemektedir. Ağır
bir hastalığa yakalanan ve iyileşme umudu bulunmayan hasta, orucu ileride kazâ
etme ihtimali çok düşük olduğu için, bu ihtimal yok sayılarak şeyh-i fâni gibi
değerlendirilmiş ve fidye hükmü kapsamına alınmıştır. Bu kimselerin, tekrar
sağlıklarına kavuşup oruç tutabilir hale gelmeleri ümit edilmediğinden
tutulamayan orucun, aynı cinsten bir ibâdetle telâfîsi talep edilmemiş, ibâdet
şevkinden mahrum kalmamaları için, bunun yerine "her bir oruç için bir fakiri
doyurma" şeklinde, orucun mâhiyetiyle alâkalı olması yanında, sosyal amacı da
bulunan bir telâfî şekli önerilmiştir.
Her geçen gün bünyesi
zayıflayan hasta ve yaşlılar, tutamadıkları her bir oruç için bir yoksulu
doyurabilecekleri gibi, bir fakir doyumluğu fidyeyi Ramazan başında veya
sonunda, nakit para veya mal olarak da verebilirler. Bu fidyeyi sağlıklarında
ödeyemezlerse, fidyenin ödenmesini vasiyet etmeleri gerekir. Böyle bir vasiyetin
mevcûdiyeti ve terekenin üçte birinin de yeterli olması halinde mirasçıların bu
fidyeyi ödemeleri, dinî bir vecîbedir. Vasiyeti yoksa veya terekenin üçte biri
fidyeyi karşılamaya yeterli değilse, mirasçıların teberru kabilinden bunu
ödemeleri tavsiye edilmiştir.
Fidye yoluyla telâfi biçimi,
devamlı hastalık ve yaşlılık sebebiyle oruç tutamayanlara mahsus olup bu iki
durumun dışındaki mâzeretler, oruç tutmamaya veya başlanmış bir orucu bozmaya
ruhsat teşkil etse de, tutulamayan oruçlar için fidye ödenmesini câiz kılmaz.
Fakatbu kimseler kazâ edemeden vefat etmişlerse, mirasçıların aynı şekilde bu
oruçlar için de fidye vermesi İslâm âlimlerince câiz, hatta mendup görülmüştür.
Çünkü kazâ borcunu geciktirmemek gerekli ise de, burada söz konusu olan terk,
başlangıçta mâzerete, devamında ise ileride kazâ etme ümidi taşınan hoş
görülebilir bir ihmale dayalıdır. Ayrıca vefat, bu kimsenin orucunu kazâ etme
imkân ve ihtimalini ortadan kaldırdığından yaşlı ve hasta için söz konusu olan
acz halinin bunlar için de söz konusu edilmesi mümkündür. Orucu sağlığında
kasten terkeden kimseler için ölümden sonra fidye verilip verilmeyeceği, aşağıda
ıskat-ı savm konusunda açıklanacağı üzere, tartışmalıdı
Tutulamayan oruçların fidyesi,
birçok yoksula verilebileceği gibi, toplam tutar topluca bir yoksula da
verilebilir. Ebû Yûsuf'a göre ise tek fidyenin birkaç yoksul arasında
bölüştürülmesi de mümkündür.
Fidye olarak bir yoksulu fiilen
doyurma, genellikle pratik olmadığı için, başlangıçta yoksul doyumluğunun gıda
maddesine çevrilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Buğday, hurma, arpa gibi gıda
maddelerinin başlıca tarımsal üretimi oluşturması ve bu maddelerin yaygın olarak
bulunması sebebiyle yoksul doyumluğu için başlangıçta getirilen oldukça pratik
olan bu çözüm, ileriki dönemlerde, tarımsal üretim anlayışının değişmesine bağlı
olarak üretim biçim ve ilişkilerinin değişmesi sebebiyle sıkıntı doğurmuş ve
ülkemizde olduğu gibi fakir doyumluğu nakde çevrilmeye başlanmıştır. "Bir fakiri
bir gün doyurma" şeklindeki ölçü sâbit ve değişmez olmakla birlikte, bunun
tekabül edeceği nakit veya mal, toplumun üretim biçim ve ilişkilerine, geçim
şartlarına ve ekonomik seviyesine göre değişebilir. Hanefî fakîhlerinin o
dönemlerde belirledikleri ölçüye göre bir fakir doyumluğu olan fidye miktarının,
buğday cinsinden karşılığı ve dengi yarım sâ'; arpa, hurma veya kuru üzümden
karşılığı ise bir sâ'dır. Oruç fidyesinin tutarı, fıtır sadakası tutarına
denktir. Günümüzde fitrenin (sadaka-i fıtr) miktarı, mükellefe kolaylık olsun
diye, her yıl para olarak duyurulur. Fakat "bir fakir doyumluğu" esprisi gözden
kaçırılıp, fıkıh mekteplerinin büyük ölçüde kendi dönemlerinin üretim
biçimlerini ve geçim standartlarını dikkate alarak tesbit ettikleri buğday,
arpa, hurma miktarları esas alınarak her yıl, fitre miktarının buğdaydan şu
kadar, hurmadan şu kadar diye açıklanması yanlış anlamalara yol açabilmektedir.
"Fakir doyumluğu"nun ne demek olduğu herkes tarafından anlaşılmakla birlikte, bu
doyumluğun, paraya çevrildiği vakit, hesabın yapıldığı yiyecek maddesine göre
değişmesi makul karşılanmamaktadır. Bir fakir doyumluğunun, günümüzde, asgarî
geçim ve hayat standardı, asgarî geçim endeksi gibi ekonomik verilerden
hareketle bölgelere göre ayrı ayrı hesaplanması mümkün ve daha sağlıklı olmakla
birlikte, hiç değilse, hesapta esas alınan buğday, arpa, hurma ve üzümün tekabül
ettiği ortalama miktarın asgarî tutar olarak açıklanıp, ötesinin mükelleflerin
ortalama aylık veya yıllık geçim standartlarına göre ayarlamasına bırakılması
daha uygun görünmektedir.

ORUÇ..
Orucun Şartları
Oruçun Edâsının Farz Olması İçin Gerekli Şartlar
Oruç'un Vakti
Sahur'a Kalkmak
Orucun Çeşitleri
Orucu Bozmayan Şeyler
Orucu Bozan ve Kefareti Gerektiren Haller
Orucu Bozan ve Kefareti Gerektiren Haller
Oruçluya Mekruh Olan Hususlar
Oruçluya Mekruh Olan Hususlar
Oruçluya Mekruh Olmayan Şeyler
Oruç Tutmamayı Mübah Kılan Özürler
Oruçla İlgili Diğer Meseleler
Iskât-ı Savm
Savm/Oruç; Anlam ve Mâhiyeti
İbâdetlerde Hikmet Aramak ve Orucun Hikmeti
Orucun Faydaları
Orucun Kişisel Faydaları, Ruh Üzerindeki Tesirleri
Orucun Sağlık Açısından Faydaları
Orucun Sağlık Yönüyle Faydaları
Fizyolojik ve Biyokimyasal Etkiler
Psikososyal Değişiklikler
Orucun Sosyal Faydaları
Az Yemenin Dindeki Önemi ve Faydaları
Kur'ân-ı Kerim'de Oruç.
Hadis-i Şeriflerde Oruç ve Fazîleti
Nâfile Oruçlar ve Fazîleti Hakkında Hadis-i Şerifler
Orucun Çeşitleri
1) Farz Oruç
2) Vâcip Oruç
3) Nâfile Oruç
Oruç Tutmanın Mendup Olduğu Günler 1) Şevval Orucu
2) Âşûrâ Orucu
3) Her Ay Üç Gün Oruç
4) Pazartesi ve Perşembe Orucu
5) Zilhicce Orucu
6) Haram Aylarda Oruç
7) Şâban Orucu
8) Dâvud Orucu
Oruç Tutmanın Yasak Olduğu Günler
Orucun Rükün ve Şartları
Yükümlülük Şartları
Yükümlülük Şartları
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mâzeretler
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mâzeretler
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mâzeretler
1) Sefer
1) Sefer
1) Sefer
2) Hastalık
2) Hastalık
3) Hâmilelik ve Çocuk Emzirmek
3) Hâmilelik ve Çocuk Emzirmek
4) Yaşlılık
4) Yaşlılık
5) İleri Derecede Açlık ve Susuzluk
5) İleri Derecede Açlık ve Susuzluk
Orucun Geçerlilik Şartları
Orucun Geçerlilik Şartları
1) Niyet
1) Niyet
Niyetin Vakti
Niyetin Vakti
Niyet Şekli
Niyet Şekli
2) Orucu Bozan Şeylerden Kaçınmak
2) Orucu Bozan Şeylerden Kaçınmak
Orucu Bozmayan Haller
Orucu Bozmayan Haller
Orucun Yasakları
Orucun Yasakları
Orucun Mekruhları
Orucun Mekruhları
Orucu Bozan Şeyler
Orucu Bozan Şeyler
1) Kazâ ve Keffâreti Gerektiren Durumlar
1) Kazâ ve Keffâreti Gerektiren Durumlar
2) Sadece Kazâyı Gerektiren Durumlar
2) Sadece Kazâyı Gerektiren Durumlar
İlâç Kullanmanın ve İğne Yaptırmanın Hükmü.
İlâç Kullanmanın ve İğne Yaptırmanın Hükmü.
Oruçlu İçin Müstehap Olan Şeyler
Oruçlu İçin Müstehap Olan Şeyler
İtikâf
İtikâf
Orucun Kazâsı 1) Ramazan Orucunun Kazâsı
Orucun Kazâsı 1) Ramazan Orucunun Kazâsı
2) Keffâret Orucu
2) Keffâret Orucu
3) Fidye
3) Fidye
4) Iskat-ı Savm
4) Iskat-ı Savm
Oruç, Niçin Ramazan Ayında Tutulur?.
Ramazan Ayı ve Fazîleti
Ramazan Mektebi
Rü'yet-i Hilâl; Hilâlin Görülmesi
Hilâlin Görülme Vakti
Kadir Gecesi ve Fazîleti