Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

İlâç Kullanmanın ve İğne Yaptırmanın Hükmü.

İlâç Kullanmanın ve İğne Yaptırmanın Hükmü

İlâç Kullanmanın
ve İğne Yaptırmanın Hükmü

Ağızdan alınacak hap, şurup ve
pastil gibi şeylerin orucu bozacağında görüş birliği bulunmaktadır. Çünkü bunlar
doğrudan mideye inmekte, esâsen tedâvi amaçlı olsa bile, dolaylı olarak beslenme
niteliği de taşımaktadır.
Göze, burun veya kulağa
damlatılan ilâcın orucu bozup bozmayacağı konusu ise tartışmalıdır. Kimi
âlimler, göze damlatılan ilâcın orucu bozmayacağı, kulak ve burna damlatılanın
bozacağı görüşünde ise de, bunlardan burun içinin yemek borusuyla ve mideyle
doğrudan bağlantısının bulunduğu, gözün dolaylı olarak boğaza açıldığı, kulağın
ise mideyle böyle bir bağlantısının bulunmadığı düşünülürse, bunlardan sadece
burna konan ilâçlar hakkında ihtiyatlı olmak gerektiği sonucu çıkar. Böyle
olunca, burna enfiye çekmek, boğaza inecek şekilde bol miktarda su çekmek gibi
davranışlar orucu bozar. Bu organlara konan ve tamamen tedâvi amaçlı ilâç ve
damlalar ise orucu bozmaz. Çünkü bu son sayılan davranışın yeme ve içme, yani
beslenme ve oruca karşı direnç kazanma faâliyeti sayılması isâbetli olmaz.
İğne yaptırma meselesine
gelince; Deri altına veya adaleye zerkedilen veya damardan yapılan iğnenin orucu
bozup bozmayacağı konusu, ilk fakîhlerin, yaralayıp vücuda giren bıçak vb. katı
cisimler ile derin yara üzerine sürülen merhemin orucu bozup bozmayacağına
ilişkin tartışmalarına göre belirlenmeye çalışılmıştır. Şöyle ki;
1) Ebû Hanife'nin ?derin
yara üzerine sürülen ve karın veya beyne ulaşan ilâcın/merhemin orucu bozacağı?
yönündeki görüşünü alanlar, iğneyle vücuda bir şey zerkedilmesi durumunda orucun
bozulacağını ileri sürmüşlerdir. Bu görüşte hareket noktası, tabiî yollar
dışından da olsa vücuda bir şeyin girmiş olmasının orucu bozacağı fikridir. İğne
veya damar yoluyla alınan ilâç, serum veya aşı vücudun içine akıtılmış olmakta
ve bütün vücuda yayılmaktadır. Beslenme sayılıp sayılmayacağı tartışılsa bile,
bunların vücudu güçlendirdiği ortadadır. Bu şekilde alınan ilâç, gerek ağızdan
alınsın, gerekse iğneyle zerkedilmiş olsun, hiçbir şekilde keffâret gerektirmese
de orucu bozar ve kazâyı gerektirir. İlâç almak veya iğne yaptırmak durumunda
olan kimselerin, ya o gün oruç tutmamaları ya da ilâç almayı ve iğne yaptırmayı
iftar ve sahur vakti arasına almaları gerekir.
2) Buna mukabil Ebû
Yûsuf ve Muhammed'in ?derin yara üzerine sürülen merhemin orucu bozmayacağı?
yönündeki görüşünü esas alanlar ise, iğneyle vücuda bir ilâcın zerkedilmesi
durumunda orucun bozulmayacağını söylemişlerdir. Ebû Yûsuf ve Muhammed, oruca
?normal yollardan vücuda bir şey almaktan kaçınmak? şeklinde bir anlam
yükledikleri için yaraya sürülen merhemin, karna veya beyne ulaşmış olmasının
bir önemi olmayacağını, dolayısıyla bu durumda orucun bozulmayacağını
söylemişlerdir.
Eskiden fetvâhâne ve daha sonra
1948 yılında Ezher Üniversitesi Fetvâ Komisyonu tabiî delikler dışından vücuda
giren bir şeyin orucu bozmayacağı yönünde fetvâ vermiştir. Çünkü bu tedâvi
yönteminin, ağız yoluyla ilâcın yutulmasına benzemediği açıktır. Bu noktadan
hareketle, astım ve nefes darlığı sebebiyle ağza sıkılan spreyin zerrecikler
halinde içeri gittiği doğru olsa bile, bunların akciğerden öteye geçmediği ve
mideye ulaşmadığı, gıda ve susuzluk giderme özelliği de taşımadıkları; bu
sebeple bunların da orucu bozmayacağı ileri sürülmüştür. Ayrıca, belli
hastalıklara karşı korunmak maksadıyla yapılan aşıların hükmünde de tartışma
bulunmakla birlikte, bu tür aşılarla vücuda mikrop verilerek bağışıklık
kazandırmaya çalışıldığı, dolayısıyla bunların beslenme amaçlı olmadığı
söylenerek oruca zarar vermeyeceği görüşü ağırlık kazanmıştır.
Hangi görüş alınırsa alınsın,
burada inisiyatif, tercih, karar ve tabii ki sorumluluk, mükellefe âit
olacaktır. Söz konusu olan şey, bir ibâdettir ve Allah rızâsı için
yapılmaktadır. "Fetvâsını alsan da kalbine danış!" emir ve tavsiyesi bu konuda
önemlidir. Bu bakımdan, oruç tutan bu şuurdaki insanların, gerekmediği halde,
hiç açlık, susuzluk ve sıkıntı hissetmeden oruç tutmak için bu yola tevessül
edeceklerini düşünmek son derece anlamsızdır. Çünkü aklı olan herkes gâyet iyi
bilir ki, içeriği boşaltılmış ve anlamı yozlaştırılmış ve göstermelik hale
getirilmiş bir ibâdetin hiçbir faydası olmadığı gibi, böyle yapan kişi sonuçta
sadece kendisini kandırmış olacaktır.
Esâsen dinimiz hasta olan veya
tedâvi sürecinde olan kişilerin oruç tutmamasına ruhsat vermektedir. Bu bakımdan
ilâç kullanmak veya iğne yaptırmak durumunda olan kimseler, hem iyi bir tedâvi
görüp sağlığına kavuşmak, hem de ibâdetlerini ileride huzûr-ı kalp ile ve içe
sinerek yapabilmek gâyesiyle tedâvileri tamamlanıncaya kadar oruç
tutmayabilirler. Bu, tamamıyla kendilerinin karar vereceği bir konudur. Bununla
birlikte bu kimseler, Ramazan ayında herkesle birlikte oruca devam etmeyi arzu
ediyor ve bu ibâdet ayının mânevî havasından kopmak istemiyorlarsa, oruç için
başka bir engelleri de yoksa, ikinci grup fakîhlere âit ve ağırlıklı bulunan
fetvâyı esas alabilir, oruçlu oldukları halde tedâvi ve aşı amaçlı iğneleri
yaptırabilirler.

ORUÇ..
Orucun Şartları
Oruçun Edâsının Farz Olması İçin Gerekli Şartlar
Oruç'un Vakti
Sahur'a Kalkmak
Orucun Çeşitleri
Orucu Bozmayan Şeyler
Orucu Bozan ve Kefareti Gerektiren Haller
Orucu Bozan ve Kefareti Gerektiren Haller
Oruçluya Mekruh Olan Hususlar
Oruçluya Mekruh Olan Hususlar
Oruçluya Mekruh Olmayan Şeyler
Oruç Tutmamayı Mübah Kılan Özürler
Oruçla İlgili Diğer Meseleler
Iskât-ı Savm
Savm/Oruç; Anlam ve Mâhiyeti
İbâdetlerde Hikmet Aramak ve Orucun Hikmeti
Orucun Faydaları
Orucun Kişisel Faydaları, Ruh Üzerindeki Tesirleri
Orucun Sağlık Açısından Faydaları
Orucun Sağlık Yönüyle Faydaları
Fizyolojik ve Biyokimyasal Etkiler
Psikososyal Değişiklikler
Orucun Sosyal Faydaları
Az Yemenin Dindeki Önemi ve Faydaları
Kur'ân-ı Kerim'de Oruç.
Hadis-i Şeriflerde Oruç ve Fazîleti
Nâfile Oruçlar ve Fazîleti Hakkında Hadis-i Şerifler
Orucun Çeşitleri
1) Farz Oruç
2) Vâcip Oruç
3) Nâfile Oruç
Oruç Tutmanın Mendup Olduğu Günler 1) Şevval Orucu
2) Âşûrâ Orucu
3) Her Ay Üç Gün Oruç
4) Pazartesi ve Perşembe Orucu
5) Zilhicce Orucu
6) Haram Aylarda Oruç
7) Şâban Orucu
8) Dâvud Orucu
Oruç Tutmanın Yasak Olduğu Günler
Orucun Rükün ve Şartları
Yükümlülük Şartları
Yükümlülük Şartları
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mâzeretler
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mâzeretler
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mâzeretler
1) Sefer
1) Sefer
1) Sefer
2) Hastalık
2) Hastalık
3) Hâmilelik ve Çocuk Emzirmek
3) Hâmilelik ve Çocuk Emzirmek
4) Yaşlılık
4) Yaşlılık
5) İleri Derecede Açlık ve Susuzluk
5) İleri Derecede Açlık ve Susuzluk
Orucun Geçerlilik Şartları
Orucun Geçerlilik Şartları
1) Niyet
1) Niyet
Niyetin Vakti
Niyetin Vakti
Niyet Şekli
Niyet Şekli
2) Orucu Bozan Şeylerden Kaçınmak
2) Orucu Bozan Şeylerden Kaçınmak
Orucu Bozmayan Haller
Orucu Bozmayan Haller
Orucun Yasakları
Orucun Yasakları
Orucun Mekruhları
Orucun Mekruhları
Orucu Bozan Şeyler
Orucu Bozan Şeyler
1) Kazâ ve Keffâreti Gerektiren Durumlar
1) Kazâ ve Keffâreti Gerektiren Durumlar
2) Sadece Kazâyı Gerektiren Durumlar
2) Sadece Kazâyı Gerektiren Durumlar
İlâç Kullanmanın ve İğne Yaptırmanın Hükmü.
İlâç Kullanmanın ve İğne Yaptırmanın Hükmü.
Oruçlu İçin Müstehap Olan Şeyler
Oruçlu İçin Müstehap Olan Şeyler
İtikâf
İtikâf
Orucun Kazâsı 1) Ramazan Orucunun Kazâsı
Orucun Kazâsı 1) Ramazan Orucunun Kazâsı
2) Keffâret Orucu
2) Keffâret Orucu
3) Fidye
3) Fidye
4) Iskat-ı Savm
4) Iskat-ı Savm
Oruç, Niçin Ramazan Ayında Tutulur?.
Ramazan Ayı ve Fazîleti
Ramazan Mektebi
Rü'yet-i Hilâl; Hilâlin Görülmesi
Hilâlin Görülme Vakti
Kadir Gecesi ve Fazîleti