Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Besmele, Laik Mantığı Protestodur

Besmele



Besmele, Laik
Mantığı Protestodur:

Bir mü'min, her eyleminin
başına besmeleyi yerleştirmekle laik mantığa en büyük protestoyu yapmış olur.
Besmele, insanın Allah'la iş yapması, Allah'ı işine karıştırmasıdır. Dolayısıyla
besmele; ateizmi, materyalizmi, laisizmi reddir. Bu manada besmele, İslâmî dünya
görüşünün anahtarı mesabesindedir. Laik dünya görüşü ?besmelesiz? olmaktır.
Laik olmakla olmamak arasındaki fark, besmeleli olmakla olmamak arasındaki fark
kadardır. Besmeleli yapılan iş, meşrûiyetini Allah'tan alır ve meşrû işlere
besmele çekilir. Besmelesiz işlerse şeytana lâyıktır.
Besmelesizlik demek olan
laisizm, aynı zamanda şeytanî bir dünya görüşüdür. Bunun için Allah Rasûlü her
eylemine "Rahmân, Rahîm Olan Allah'ın adıyla" başlayarak bu sapkınlığı mahkûm
etmiştir.[1]

Besmele, müslümanın alâmet-i
fârikalarından (ayırıcı özelliklerinden) birisidir. Mü'min, her vesileyle ve sık
sık besmele çeker. Günümüzde müslümanım diyen insanların çoğu, yemek vb. bir iki
şeyin dışında besmele çekme gereği duymuyor, her hayırlı şeye başlarken besmele
çekmek, tarihe karışıyor. Yine, günümüzdeki insanların ağızlarından çıkan
besmele, formalite icabı, âdet ve alışkanlık gereği söylenmiş gibi, ruhsuz ve
cansız kelimelerden ibaret kalıyor. Mekanik bir telaffuzdan ibaret, şuursuzca
dudaklardan dökülüveriyor. Adını andığı Allah'a isyanla meşgul bir işyerinin
açılışında besmele okunarak kurdela kesilmesi, örneklerden sadece biri. Günlük
hayatımızın her zaman diliminde Allah'ın ilkelerine ve hükümlerine bağlı
olduğunu göstermek için her çeşit hayırlı işlere besmele ile başlar. Besmele ile
Allah'a ilticâ eder, şeytânî düşünce ve eylemlerden O'na sığınarak, O'nun
yüceliğini itiraf eder ve O'ndan yardım ister. Allah'ın Rahmân sıfatını
düşünerek, her çeşit nimetin Allah tarafından kendisinin istifadesine
sunulduğunu düşünür, O'na şükürde bulunur. Rahîm sıfatını düşünerek de
ümitsizliğe giden yolu tıkar, dünyada başına gelen musîbet ve zorlukların geçici
olduğunu, esas ve sonsuz rahmetin âhirette tecelli edeceğini değerlendirir.

[2]









[1]
Mustafa İslâmoğlu-İman Risalesi: 180.





[2]
Ahmet Kalkan, İslam Akaidi: 331. Ahmet
Kalkan, Kur'an Kavramları.