Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Allah'ın Selâm Olarak Nitelenmesi

Allah


Allah'ın Selâm Olarak Nitelenmesi


Allah, bu sıfatı herkesten daha fazla hak etmiştir. Eğer bu bilinirse, bu
sı­fatın Allah'ın isimlerinden biri olarak kabul edilmesi daha doğru olduğu
anla­şılır. Allah, bu isimle isimlendirilenlerden daha fazla bu ismi hak eder.
Çünkü her türlü ayıp ve kusurdan beridir. Hiçbir eksiği yoktur. O, her yönüyle
ger­çek Selâmdır. Oysa varlıkların bu özelliği sınırlıdır. Allah için bu isim ve
sıfatta ne de başka isim ve sıfatlarında bir sınırlama yoktur. O'nun bütün isim
ve sıfatları sınırsız anlam taşır. O, kendi zatında, isim ve sıfatlarında ve
fiillerinde her türlü eksiklikten ve hayallerin vehimlerinden uzaktır. O'nun
fiillerinde herhangi bir yanlışlık, haksızlık ve kötülük olmaz. Hiçbir fiili,
amaçsız ve geliş güzel değildir. Her fiili bilerek ve yerli yerinde gerçekleşir.
Bu yüzden O, her yönüyle ve her itibarla gerçek Selâmdır. Bu nedenle Yüce Allah
bu ismi, kendilerine bu ad verilen kimselerden daha fazla hak eden mükemmel ve
eksiksiz varlıktır.


İşte Allah'ın kendisinin beri olduğunu söylediği gerçek tenzih budur. Hz.
Peygamber O'nu bu şekilde tenzih etmiştir. O, eşten ve çocuktan beridir. O'na
benzeyen hiçbir varlık yoktur. Hiçbir şey O'na denk değildir. O'nun mülkünde
kendisine ortak kimse yoktur. O, gerçek Selâm'dır.


Allah'ın bütün mükemmel sıfatlarına baktığında, her sıfatın bu mükem­melliğin
zıddı olan sıfattan uzak olduğunu görürsün. O'nun hayat sahibi oluşu, bunun
zıddı olan ölümden, uykudan ve uyuklamadan beri olduğunu gösterir. Kayyûm oluşu
yine böyledir. Güç ve kudret sahibi oluşu, yorgunluk ve bitkinlikten; ilim
sahibi oluşu, ilimsizlikten, unutkanlıktan, hatırlama ihtiyaç ve düşüncesinden
beri olduğunu gösterir. Mutlak irade sahibi oluşu, hiçbir amaç, menfaat ve yarar
gözetmeden davranmadığını gösterir. O'nun bütün sözleri yalan ve haksızlıktan
beridir. Her sözü, doğruluk ve adaletle tamam­lanmıştır. O'nun zenginliği,
başkasına muhtaç olmadığını, herkesin O'na muhtaç ama O'nun hiçbir şeye ve
kimseye ihtiyaç duymadığın gösterir. Mül­künde mutlak mâlik olması, başkasının
kendisine ortak, yardımcı veya kendi­siyle çekişen olmadığını ve hiç kimsenin
O'nun izni olmadan şefaat etmesinin mümkün olmadığını gösterir. Tek ilâh oluşu,
ulûhiyetinde başka ortak bu­lunmadığını ve kendisinden başka ilâh olmadığını
gösterir.


Allah'ın hilm, af ve bağışlama sahibi oluşu, günahkar kullarını
cezalan­dırmaktan vazgeçmesi, O'nun güçsüzlüğünden veya buna ihtiyaç
duyduğun­dan değildir. O'nun bu sıfatları, başkasının yaptığı gibi yapay ve suni
de de­ğildir. O, gerçek bağışlayıcıdır. Bu, O'nun salt cömertliğinden, ihsan ve
kere­mindendir. Aynı şekilde Allah'ın azabı, intikamı ve yakalaması da pek
şiddet­lidir. O, çabuk hesap gören ve sonuçlandırması pek çabuk olandır. Ancak
O'nun böyle olması, haksızlık etmesine, yanlışlık yapmasına, gereğinden fazla
katı ve sert olmasına veya haksız intikam almasına neden olmaz. O, bütün bunları
hikmet ve adaleti ile gerçekleştirir. Her şeyi yerli yerinde yapar ve kimseye
haksızlık etmez. Böylece ihsan, sevap ve nimetlere karşılık hak ettiği hamd ve
senayı burada da hak eder. Eğer Allah, sevabı cezanın yerine koy­saydı bu, O'nun
hikmet ve izzetiyle çelişirdi. Bu yüzden Allah'ın cezayı yerli yerine koyması,
hamd edilmeye değer. Allah'ın hikmet ve izzet sahibi olması, düşmanlarının ve
cahillerin buna aykırı vehimlerinden uzak olduğunu göste­rir.

Allah'ın kaza ve
kaderi, her türlü haksızlık, zulüm, saçmalık ve hikmetten yoksun olarak
gerçekleştiği düşüncesinden beridir. Onun koyduğu yasalar ve verdiği emirler her
türlü çelişkiden uzaktır. O'nun dininde hiçbir çelişki ve karışıklık yoktur.
Bütün emir ve yasakları kullarının yararınadır. Onlara olan merhamet ve şefkati
nedeniyle bu emir ve yasakları koymuştur. Her bir emir ve yasağın ayrı ayrı
faydası vardır ve hepsi bir amaç için konulmuştur. Kısaca her emir ve yasağı,
hikmet, rahmet, maslahat ve adalettir.

Allah'ın kullarına
nimetler vermesi, O'nun ihsanının bir gereğidir. Yoksa verilene olan
ihtiyacından veya karşılığında bir bedel almak için değildir. Allah'ın nimet
vermemesi, cimriliğinden veya fakir düşmek ve muhtaç olmak korkusundan değildir.
Aksine Allah'ın vermesi, bir karşılık almak veya bir ihtiyaçtan değil katıksız
ihsan ve iyiliğinden; vermemesi ise cimrilik veya yok­sulluk korkusu değil
katıksız adaletindendir. O'nun hiçbir hükmünde cimrilik veya adaletsizlik
yoktur.

Allah'ın göğe
yükselerek arşa istiva etmesi, kendisini taşıyacak ve üzerine oturacak bir şeye
ihtiyaç duymasından değildir. Aksine arşın kendisi ve O'nu taşıyanlar (melekler)
Allah'a muhtaçtır. Allah arştan da onu taşıyan melekler­den de kendisinin
dışındaki her şeyden de müstağnidir. Hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Allah'ın
yüceliği ve istivası her türlü eksiklikten beridir. O'nun ne arşa ne de başka
bir şeye ihtiyacı bulunmamaktadır. Zira hiçbir şey onu kuşata­maz. O, her şeyin
üstündedir; mutlak gani ve Hamîd olandır. Allah'ın arşa istiva etmesi ve bütün
varlıklara egemen olması, bir arşa veya herhangi bir yönden başka bir şeye
muhtaç olmadan mâlik oluşunun bir gereğidir.

Allah'ın her
gece
dünya semasına inmesi, O'nun yücelik ve müstağnili­ğinden bir şey eksiltmez.
Allah'ın eksiksiz ve mükemmel oluşu, O'nun her türlü benzetmeden, bir şeyle
sınırlı olmasından veya bir şeyin altında kalma­sından uzak olduğunu gösterir.
Allah, mükemmelliğiyle çelişen her türlü sı­fattan beridir, münezzehtir.


Allah'ın
zenginliği, işitmesi ve görmesi, Müşebbihe'nin benzetmelerinden ve bu sıfatları
yok sayanların iddialarından uzak olduğunu gösterir. Allah'ın dostlarını
desteklemesi ve onlara yardım etmesi, insanların birbirlerine yardım etme
ihtiyacı duyması ve yardım etmediğinde eziklik ve aşağılanma hisset­mesi gibi
değildir. O'nun yardımı tamamen hayır ve merhametinden, iyilik ve ihsanından
kaynaklanır. Yüce Allah, Azîz kitabında şöyle buyurur: ?De ki: ?Övgü (hamd),
çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan ve düşkünlükten dolayı yardımcıya da
(ihtiyacı) bulunmayan Allah'adır.?[1]
Allah Teâlâ burada mutlak anlamda hiçbir dosta değil, sadece düşkünlükten dolayı
bir dosta ihtiyacı olmadığını vurgulamaktadır. Allah'ın, kendisini sevenleri ve
dostlarını sevmesi de böyledir. O'nun sevgisi, insanların birbirini sevmesi gibi
değildir. Çünkü insanların birbirlerini sevmesi, bir ihtiyaçtan, yakınlıktan,
yağcılıktan veya bir menfaat elde etmekten kaynaklanabilir. Oysa Yüce Allah'ın
sevgisi böyle değildir. O, böyle bir sevgiden beridir.

Allah'ın eli ve
yüzü, Müşebbihe'nin benzetmelerinden ve bunları inkar edenlerin iddialarından
beridir. O'nun eli ve yüzü, insanlarınkine asla ben­zemez. Kendisinin dışında
kimse, bunların nasıl olduğunu bilemez.

Bütün bu
anlattıklarımız, Allah'ın Selâm ismi ile yüceliğine yakışma­yan her türlü
şeylerden uzak olduğunu ve mükemmel sıfatlarının zıddı olan bütün sıfatlardan
münezzeh olduğunu göstermektedir. Bu ismi ezberleyen nice kimseler, bu ismin
delalet ettiği ve bizim işaret ettiğimiz bu gizli anlam ve sırlardan haberdar
değildirler. Sen bunları düşün ve anla. Allah yardımcımız olsun.[2]








[1]
İsrâ,

111.






[2]
İbn Kayyim, ?Bedâiu'l-fevâid?,

2/150-152'den
özetlenmiştir.

Esmau'l-Husna
İçindekiler
Önsöz
Kitap Hakkında
ALLAH
"Allah" Adının Bütün İsim ve Sıfatları Kapsaması
"Allah" Kelimesinin Kökeni
?Allah? Adı Türememiştir; Türediğini İddia Etmenin Amacı Nedir?
?Allahümme? Kelimesinin Anlamı
Basralı Dilbilimcilerin Cevabı
EKREM-KERİM
Ekrem'in Anlamı
Kerîm'in Anlamı
Ekrem Kerîm Arasındaki Fark
Yüce Allah'ın Kerem Sahibi Oluşunun Göstergeleri
EVVEL-AHİR-ZAHİR-BATIN
Evvel ve'l-Âhir'in Anlamı
Fahrüddin Râzî'nin Görüşü
İbn Kayyim'in görüşü
Bu İsimleri Bilmenin Sağladığı Yararlar
BARİ
Bu İsmi Bilmenin Faydası
BASİT-KABIZ
Bu İki İsmi Bilmenin Faydaları
BAİS
Bâ'is İsmini Bilmenin Faydası
BAKİ
Bâkî İsminin Anlamları
BEDİ'
BER
Ber İsminin Çeşitli Anlamları
Allah'ın İnsanlara Verdiği Özel Nimet Türleri
Ber İsmini Bilmenin Faydaları
BASİR
Basar (Gözle Görmek) İle Basîret (Kalple Görmek) Arasındaki Fark
Basîretin Dereceleri
1- İsim ve sıfatlarda basîret
2- Emir ve yasaklarda basîret
3- Sevap ve cezada basîret
Allah'ın Basîr Adını Bilmenin Faydaları
TEVVAB
Tevvâb İsmini Bilmenin Faydaları
Tevbeye Teşvik
CAMİ'
Bu İsmin Varlık Âlemindeki Delilleri
Câmi' Adını Bilmenin Faydaları
CEBBAR
Kulun Ceberutlukla Nitelendirilmemesi
Bu İsmi Bilmenin Faydaları
CEMİL
Yüce Allah'ı En Güzel Bilmek
Allah Güzeldir, Güzelliği Sever
HAFIZ
Bu İsmi Bilmenin Faydaları
HASİB
Bu İsmi Bilmenin Faydaları
HAFİ
Bu İsmi Bilmenin Faydası
HAFİZ
Hafîz İsminin Varlıklardaki Bazı Görünümleri
Bu İsmi Bilmenin Faydaları
HAK
Allah'ın Kudretinin Görüntüleri Ve Hak İsmini Bilmenin Faydaları
HAKEM
Bu İsmin Birçok Yüce Anlama Gelmesi
Hükmün Türleri
1- Dinî hükümler
2- Varlık âlemiyle ilgili hükümler
3- Kaderî-kevnî hükümler
Hakem İsmini Bilmenin Faydaları
HAKİM
Kitap ve Sünnette Hikmet ve Bu Sıfatı Kabul Etmeyenlere Cevap
İnsanların Başına Gelen Belalar ve Bunlardaki Hikmetler
Bu İsmi Bilmenin Faydası
HALİM
Bu İsmi Bilmenin Faydaları
HAMİD
Allah'ın Kendi Zatını Övmesi ve Kulların O'na Hamd Etmesi
Bu İsmi Bilmenin Faydaları
HAYY-KAYYUM
Kulun, Allah'ın Kayyûm Oluşunu Bilmesinin Etkileri
HAYİ-SİTTİR
İbn Kayyim'in Allah'ın Hayâ Sıfatını Kabul Etmeyenlere Cevabı
Bu İsmi Bilmenin Faydaları
HAFID-RAFİ'
Bu İsmi Bilmenin Faydaları
HALİK-HALLAK
Allah'ın Tek Yaratıcı ve Tek İlah Olduğunun İspatı
HABİR-ALİM
Alîm, Habîr ve Hakîm İsimlerinin Varlıklardaki Görünümleri
Bu İsimleri Bilmenin Faydaları
ZÜ'L-CELALİ VE'L-İKRAM-CELİL
Bu İsmi Bilmenin Faydası
ZU'T-TAVL
ZÜ'L-İNTİKAM-MUNTAKİM
Bu İsmi Bilmenin Faydaları
RAZİK-REZZAK
Allah'ın Kullara Verdiği Rızık
Bu İsmi Bilmenin Faydaları
RAŞİD-REŞİD-MÜRŞİD