Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Şeytandan Kurtuluş Yolu

Şeytandan Kurtuluş Yolu

Şeytandan Kurtuluş Yolu:

Allah, insanlara görülen ve
görülmeyen, bilinen ve bilinmeyen bütün kötü ve korkunç şeylerden Kendisi'ne
sığınmalarını emrediyor. "Eğer seni şeytan dürter, kışkırtırsa hemen Allah'a
sığın." (Fussılet: 41/36)

Allah, insanlara himayesine iltica
etmelerini bildirmiş oluyor. Bu ifadeden Allah'ın himayesine sığınmayı
gerektiren pek çok kötülüklerin var olduğu açık olarak anlaşılmaktadır.

Kötülüğün kaynağı ister bizzat şeytan,
isterse onun oyuncağı haline gelmiş bir kısım insanlar olsun, bu kötülüğü
defetmenin mümkün olduğu bilinmelidir. Şeytandan kurtuluş, tüm yaratıkların
yaratıcısı ve Rabbı olan Allah'a sığınmak, O'nun hayat nizamı olan İslam Dininin
emir ve yasaklarına uymakla mümkündür.

İnsanlar ona tutunarak semaya doğru
yükselsinler diye Allah'ın gökten indirip bize uzattığı ipine (Kur'an'a) dört
elle sarılarak yapışmamız gerekiyor. Kopması mümkün olmayan Allah'ın ipini
bırakıp, boynumuza ve beynimize kement gibi geçirilmek için hazırlanmış şeytanın
ipini, yularını istemediğimizi ilan etmeliyiz. İşte bu özgürlük ilanının adı ve
andı, istiazedir. Rabbımız'ın Daru's-selama (cennete) davetiyesi olan Kitab'ı,
istenildiği gibi okumazsak, davete icabet edemeyiz. Ana vatanımıza, baba
yurdumuza hicretimizi gerçekleştirmemiz, vuslata ermemiz için zor sınavlardan
başarıyla geçmemiz gerekiyor. İşte, insan ve cin şeytanlarıyla kıyasıya
mücadelenin zafer parolasıdır istiâze.

Allah'a güvenip bağlananlara, hayat
görüşü ve yaşama biçimi olarak İslam'a yönelenlere şeytanın hâkimiyeti ve ciddi
bir etkisi olamaz. Çünkü bu nitelikteki mü'minler, Kur'an'ı hayatlarında
uygulamak için okumuşlar ve Allah'ın emirlerine teslim olarak O'na
sığınmışlardır. Her yere kolayca sızabilen şeytan, bu nizama sığınanlara
yaklaşamaz. Zaman zaman vesvese verse de kendi buyruğu altına alamaz onları.
Bunun için, mü'minler, Allah'ın askerleridir; şeytanın askerleri olmazlar.
Kur'ânî anlamdaki istiaze, şeytandan, onun temsilcisi olduğu tüm kötülüklerden
Allah'a sığınmayı, O'na inanmayı ve Allah'ı her şeye kadir bir ilah tanıyıp buna
göre kulluk vazifesine sarılmayı ifade etmektedir.

İnsanoğlu, fıtratı gereği nefsanî ve
hayvanî duygulara sahiptir. Bu duyguları açıkça ve gizli olarak kötü yolda
tahrik eden düzenler, tâğutlar,
insan ve cin şeytanları her zaman var olagelmiştir. Bunların her türlü
kötülüklerinden uzak kalmak ve korunmak, ancak Allah'ın bildirdiği esaslara
uyarak O'na sığınmakla mümkündür. Bu konuda insana düşen görev, her şeyden önce
düşmanlarını tanımak ve onları kendinden uzaklaştırmaktır. Ancak, insanın bu
mücadeleyi kazanması için Allah'ın yardımına ihtiyacı vardır. Allah, mü'minlere
bu savaşı kazanabilmeleri için, takip edecekleri metodu göstermiştir.[1]

"Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce
seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O Semî'dir, Alîm'dir."
(Fussılet: 41/36)

"Mü'minlere ve Rablerine güvenip
dayananlara o şeytanın bir gücü yoktur. Onun gücü, sadece kendisini dost
tutanlara ve Allah'a ortak koşanlaradır. O sadece onları kandırabilir."
(Nahl: 16/99-100)

"Sen onların sana yaptığı kötülüğü, en
güzel şeyle sav. Kötülüğe iyilikle karşılık ver. Biz onların seni ne kötü
sıfatlarla vasıflandıracaklarını biliyoruz. Ve de ki: "Rabbim, şeytanların
kışkırtmalarından Sana sığınırım ve onların yanımda bulunmalarından Sana
sığınırım Rabbim."
(Mü'minûn: 23/96-98)

İlgili ayet ve hadislerden anlaşılan
istiaze; İnsanın Allah'a sığınmak istemesi, O'nun rahmetine iltica etmesi,
İslam'ın esaslarına teslim olarak tüm kötülüklerden korunma isteğini diliyle
söylemesi, kalbiyle bu anlayışta olması demektir.[2]




[1]
Y. Çiçek, F. Yıldız, İstiâze Şeytan:
11-13.


[2]
Ahmet Kalkan, İslam Akaidi:
322-323. Ahmet Kalkan, Kur'an
Kavramları.