Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Mü'min ile Kâfir Arasında Ölçü.



Mü'min ile Kâfir
Arasında Ölçü

Namaz; iman ile küfür arasında
bir perde, mü'min ile kâfiri birbirinden ayıran alâmet-i fârika (ayırıcı
özellik), cennete ya da cehenneme girme konusunda tayin edici faktördür. Kısaca
namaz, dinin olmazsa olmaz en birincil amelidir.
"Yalnız O'na yönelin ve O'na
karşı gelmekten sakının; namazı dosdoğru kılın ve müşriklerden olmayın."
(30/Rûm, 31). "Sizi cehenneme sokan nedir?" "Biz namaz kılanlardan değildik
derler." (74/Müddessir, 42-43). "Onlara Rahman'ın âyetleri okunduğu zaman
ağlayarak secdeye kapanırlardı. Sonra onların arkasından öyle bir nesil geldi
ki, namazı zâyi ettiler, şehvetlerine uydular. Bunlar da azgınlıklarının
cezasına uğrayacaklardır." (19/Meryem, 58-59). Bu âyetlerde, namaz kılmamak
müşrik olmanın, cehenneme girmenin ve azgınlaşıp bağy etmenin sebebi olarak
zikredilmiştir. Allah'ın Rasûlü, konuyla ilgili hadislerinde şöyle buyurur:
"Muhakkak ki namaz, insan ile küfür ve şirk arasında bir perdedir. Namazı
terketmek bu perdeyi kaldırmaktır." (Müslim, İman 134). Nitekim bazı
rivâyetlerde, namazı bilerek terkedenin kâfir olacağı, bazı
rivâyetlerde ise "Allah'ın zimmetinden uzaklaşacağı" (Ahmed b. Hanbel,
V/238; İbn Mace, 4034) ifâde edilmiştir. Aşağıdaki hadis ve âyet, iman ile küfür
arasındaki bu kesin çizgiyi belirlemede namazın ifâde ettiği anlamı apaçık
ortaya koyuyor: "Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın
Rasûlü olduğuna şehadet edinceye, namazlarını kılıp zekatlarını verinceye kadar
insanlarla savaşmaya emrolundum." (Buhârî ve Müslim). "Eğer tevbe
ederler, namaz kılarlar ve zekat verirlerse, yollarını serbest bırakın." (9/Tevbe,
5)
Şu halde; mü'min ile kâfiri,
müşriği veya münafığı birbirinden ayıran en önemli alâmet-i fârika (ayırıcı
özellik) namazdır. Kişinin "inandım" demesi, meseleyi halletmemektedir.
Bu imanını eyleme dönüştürmesi ve ilk olarak da namazla işe başlaması
gerekmektedir. Aksi halde, mü'minlerin safına dahil olamayacak ve kendisiyle
savaşılması gerekecektir. Ta ki, namazını kılıncaya kadar. "Onlarla bizim
aramızda alâmet-i fârika namazdır. Binâenaleyh namazı terkeden kâfirlere
benzemiştir." (Tirmizî, 2623; Nesâi, I/231; İbn Mâce, 1079). "Namaz dinin
direğidir. Onu terkeden şüphesiz dini yıkmış olur." (Beyhaki). İşte ölçü
budur. Kişi nasıl ki, imanını namaz biçiminde eyleme dönüştürmeden dinini ayakta
tutamıyorsa; namazını terkeden kişi de, dinini yıkmaya başlamış demektir.