Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Nifakın Riya ile Alâkası
Nifakın Riya ile Alâkası 
 
Nifakın Riya ile Alâkası 
 
 
 
Bir şeyi olduğundan başka türlü 
göstermek bakımından nifak ile riya (ikiyüzlülük) arasında sıkı bir ilgi vardır. 
Münafığın temel vasıflarından biri ikiyüzlü riyakâr, içi başka dışı başka 
olmasıdır. Bu özellikler müslümanda olmaması gereken çirkin sıfatlardır. Bununla 
beraber, her münafık, aynı zamanda mürâîdir; fakat her mürâî, münafık değildir. 
Riya, imana muhalif olmayarak bazı amelde de olabilir. Asıl münafıklık ise, 
akidenin hilafına imanda mürâîliktir. 
 
Diğer taraftan, kişinin inanç ve 
ibadet yönünden her an aynı heyecan ve canlılığı göstermesi mümkün değildir. 
İçinde bulunulan maddî ve manevî şartlara göre insanın manevî hayatı birtakım 
iniş ve çıkışlara sahne olabilir. Bu bakımdan bir mü'minin, iman ve amel 
yönünden her an aynı zevki duyamaması, onun münafıklığını veya riyakârlığını 
ortaya koymaz. Çünkü muayyen bir çizgi üzerinde daima aynı seyri devam 
ettirebilmek insan ruhu için son derece güçtür. Kalbimize, sık sık değişik 
durumlar aldığı için değişken anlamında ?kalb? adı verilmiştir. Bu konuda 
ashabdan Hanzala (r.a.)'dan nakledilen bir hadis-i şerif, oldukça enteresandır. 
Hanzala (r.a.) şöyle anlatıyor: 
 
Biz Rasülullah'ın huzurunda 
bulunuyorduk. Bize cennet ve cehennemden bahsettiler. O derece tesirli 
anlattılar ki; âdeta cennet ile cehennemi gözle görüyor gibiydik. Ben bir ara 
kalkıp eve gittim. Çoluk çocuğumla gülüp eğlenmeye başladım. Bu sırada 
Rasulullah'ın huzurundaki manevî vecd halimi hatırladım. Allah rasülüne gitmek 
üzere derhal evden dışarı fırladım. Yolda Ebu Bekir Sıddık'la karşılaştım. 
Kendisine: 
 
Ya Ebâ Bekr! Hanzala münafık oldu, 
dedim. Ebu Bekir Şaşırarak: 
 
Hayrola! Ne oldu, deyince, ben de: 
 
Biz Rasülullah'ın huzurunda 
bulunuyorduk. Bize cennet ve cehennemden bahsettiler. Öyle ki; cennet ve 
cehennemi gözlerimizle görüyor gibiydik. Bir ara kalkıp eve gittim. 
Rasulullah'ın yanındaki hali unutup çoluk çocuğumla gülüp oynamaya başladım, 
dedim. Bunun üzerine Ebu Bekir Sıddık: 
 
Biz de senin gibi yapıyoruz, başka 
türlü değil, dedi. Hanzala (r.a.) devam ederek diyor ki: Sonra Rasulullah'ın 
yanına vardım ve vaziyeti aynen anlattım. Buyurdular ki: 
 
Ya Hanzala! Eğer siz evlerinizde de benim yanımda iken yaşamış olduğunuz 
hali yaşayıp o manevî zevki aynen duyabilseydiniz, muhakkak ki melekler, 
yatarken, yolda giderken bile sizinle tokalaşırlardı. Ya Hanzala! Bu vecd hali, 
devamlı değil; ancak zaman zaman olur.? 
(Tirmizî, hadis no: 2633; Müsned, Ahmed b. Hanbel, IV/346) 




 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.
 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.