Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Savaş Değil Cihad, İşgal Değil Fetih

Savaş Değil Cihad


Savaş Değil Cihad, İşgal Değil Fetih:




İslâm'da fethin gerçek mâhiyetini ele veren en
güzel delil, konumuzla aynı adı taşıyan Fetih sûresidir. Kesinlikle bilinen bir
şey var ki, bu sûre bir toprak kazanımının ardından değil, müslümanlar için
görünürde çok ağır maddeler içeren Hudeybiye Antlaşması'nın ardından nâzil olmuş
ve bu durumu Kur'an sûrenin "Biz sana gerçekten apaçık bir fetih ihsan ettik"
(48/Fetih, 1) anlamındaki ilk âyetinde "feth-i mübîn: apaçık bir fetih"
olarak nitelendirmiştir. Ortada askerî bir operasyon yokken ihsan olunduğu
ifâde edilen bu "apaçık fetih" nedir?

Kuşkusuz Kur'an bununla "yürek fethi"ni
kastederek, barış ortamında insanların İslâm'ın evrensel mesajına kafalarını ve
kalplerini açacaklarını müjdelemiştir. Aynı sûrenin 18 ve 27. âyetlerindeki
"yakın fetih" de gerçekte İslâm ile insanların arasındaki engellerin
kalkacağına işârettir.

Fetih sûresi indirildiğinde, olan biten
karşısında derin bir hüzün ve keder içerisinde bekleyen müslümanlara Hz.
Peygamber sûrenin ilk âyetini kastederk şöyle diyordu: "Bana dünyanın
tümünden daha hayırlı bir âyet indirildi." Peygamber'in bu sözü üzerine
orada bulunanlardan Hz. Ömer "Şimdi bu fetih mi yani?" diye sorunca
Rasûlullah'ın cevabı netti: "Evet, fetihdir." (Taberî, Tefsir 11/333-334)

110/Nasr, 1 ve 57/Hadîd, 10 âyetteki "feth"in
Mekke'nin fethine işâret olduğuna dâir Hz. Âişe'den ve Mücâhid'den nakiller
vardır (Taberî, Tefsir 12/709-710). Bu rivâyetlerin doğru olması durumunda dahi,
âyetlerdeki feth, askerî bir zafer, toprak işgali ve siyasal hâkimiyete değil,
İslâm'la insanın arasındaki engelin kaldırılıp aklın ve kalbin yolunun
açılmasına delâlet eder. Mekke'nin fethine işaret eden kelime âyetteki "feth"
değil, "nasr" kelimesidir ve "askerî başarı" anlamına gelir.

Fetih kavramının, savaşla gelen kazanımların
dışında kullanıldığı ilgi çekici başka bir âyet de şudur: "Eğer fetih
istiyorsanız işte size fetih. Ve eğer bu sâyede vazgeçerseniz, bu sizin için
daha hayırlıdır. Yok, geri dönerseniz Biz de döneriz. Topluluğunuz çok da olsa
size bir şey sağlayamaz. Çünkü Allah mü'minlerle beraberdir." (8/Enfâl, 19).
Bu âyet, son cümlesinden de açıkça anlaşılacağı gibi inkâr edenler hakkındadır.
Tüm müfessirler içerisinde yalnızca Ubey bin Kâ'b'dan gelen bir rivâyeti delil
göstererek Râzî bu âyetin mü'minler hakkında olduğunu söylemiş, Muhammed Esed de
bu görüşü desteklemiştir (Mefâtihu'l-Gayb, I/324).

Bedir zaferinin hemen ardından nâzil olan bu
âyet, müslümanların askerî zaferini müşrikler için "fetih" olarak
nitelendirmiştir. Bunun anlamı bizim yukarıdan beri vurgulamaya çalıştığımız
anlamdır ki, o da mutluluk, barış ve esenlik demeye gelen İslâm'la insanın
arasındaki engelin kaldırılıp kalbin ve aklın İslâm'a açılmasıdır.

Fethe, tagallüb ve işgalin zıddı bir anlam
yükleyen Rasûlullah, Medine hakkında şöyle buyuruyordu: "Ülkeler ve şehirler
zorla işgal edilirler; Medine ise Kur'an ile fethedilmiştir." (Belâzûrî,
I/6). Burada feth sözcüğü işgal yerine, Kur'an sözcüğü zor yerine
kullanılmıştır. Hepimiz bilmekteyiz ki Medine üzerine bir ordu yürümemiştir.
Medine ne savaş ne de sulh yöntemiyle elde edilmiştir. Aksine, bireysel ve
sosyal bir dönüşümle Medine İslâm'ın beşiği olmuştur. Fakat Rasûlullah
Medine'nin fethedildiğini söylemektedir. O halde bu fethin adı olsa olsa "yürek
fethi"dir.

Aslında, fetih kavramının doğrudan savaş, toprak
işgali, askerî başarı anlamına gelmediği "anveten" sözcüğünün kullanılışından da
kolayca anlaşılır. Eğer bir belde savaş yoluyla ele geçerse bu yalın bir biçimde
fetih kavramıyla ifâde edilmez, "zor yoluyla" anlamına "anveten"le ifâde
edilirdi.

İslâm, dâvet metodolojisinde önceliği barışçıl
yöntemlere verir. Dâvette ısrar ve tekrarı öne çıkarır (42/Şûrâ, 15; 3/Âl-i
İmrân, 20, 104; 22/Hacc, 67). Rabb'in yoluna dâvet ederken hikmet, güzel öğüt,
zaman ve ortama uygun yöntemler tavsiye eder (16/Nahl, 125). Bu dâvet sırasında
başa gelecekleri sabır, metânet ve dirençle karşılamayı emreder (9/Tevbe, 11;
73/Müzzemmil, 10; 16/Nahl, 82).

İslâm, savaş realitesini reddetmez. İslâm,
savaşın salt dünyevî işgal, siyasal egemenlik, sömürü gibi emperyalist
duygularla yapılmayacağını dost-düşman herkese göstererek, savaşı daha yüce bir
hedef olan insanın mutluluğu önündeki engelin kaldırılması amacına mâtuf
kılmıştır. Savaş kaçınılmaz olduğunda o günün dünyasında olmayan savaş ahlâkını
getirmiştir: "Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşan fakat aşırı
gitmeyin; doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez." (2/Bakara, 190)

Hz. Peygamber Mekke'nin fethi günü şu emri
veriyordu: "Yaralıyı öldürmeyiniz, kaçanı tâkip etmeyiniz, esiri
öldürmeyiniz, kapısını örten güvenliktedir." (Belâzûrî, I/55).

İslâm, savaşı dini dayatma aracı kılmamıştır. Bu
konuda Kur'an'ın buyruğu açıktır: "Zorlama, dinde yoktur." (2/Bakara,
256). Bu ünlü âyette "zorlama" anlamına gelen "ikrâh" belirsiz
olarak gelmiştir. Bunun anlamı "zorlamanın her türü" demektir. Müslümanlar, bu
İlâhî buyruğa sâdık kalmışlar, insanların inançlarına müdâhale etmemişlerdir.


FETİH .
Fetih; Anlam, Mâhiyet ve Önemi
Kur'ân-ı Kerim'de Fetih Kelimesinin Anlamları Kapalı Bilgilere Açıklık Kazandırma
Öğretme ve Bilgilendirme
Karar/Yargı Bildirme
İlâhî Yardım Gönderme a) İlâhî Yardımın Engellenilmezliği
b) Bereket Gönderme
Yıkım ve İlâhî Azap Gönderme
Zafer a) Zafer Karşısında Münâfıkların Bocalamaları
b) Sâdık Mü'minlerin Zaferi
c) Yakın Zafer (Fethun Karîb)
d) Zafer (Nasr) Sûresi
Fettâh; Kapıları Açan Allah Teâlâ
Kur'ân-ı Kerim'de Fetih .
Fetih Sûresi
Hadis-i Şeriflerde Fetih .
Fetih, İşgal ve Terör
Nedir Fetih? .
Kimdir Fâtihler ve Fâtih Adayları? .
Terör Silâh Olarak Kullanılan Kaypak Bir Kavram
İslâm'ın Cihad Anlayışı
Terör ile Cihadın Birbirine Karıştırılması
İslâm, Ülkeleri Kılıç Zoruyla Alarak Değil; Gönülleri Fethederek Yayılmıştır
Fetih; Şefkat Hareketi
Savaş Değil Cihad, İşgal Değil Fetih
Zorla Değil, Gönülle
Fetih İşçileri; Gönül Fâtihleri
Fethin Boyutları Allah'tan İnsana Fetih; Vahiy
İnsandan Allah'a Fetih; İbâdet
İnsandan İnsana Fetih; Cihad
İctihad
İnsandan Doğaya ve Eşyaya Fetih; Keşif
Bir Hayat Tarzı Olarak Fetih
Sınırsız ve Sınıfsız Fetih
Bir Yürek Fâtihi Olarak Hz. Muhammed... İslâm Fetihlerinin Mantığı
Yeniden Fetih Hareketi
İslâm'ın Yitik Çocukları
Fethin Araçları
Hudeybiye Barışı; İnsanlara Önce Kapalı Gelen ?Apaçık Fetih?
Mekke'nin Fethi; Kalpleri Fethin Sonucu Olarak Dünyanın Kalbinin Fethi Fetih Hazırlığı
Fetih
Af Dışı Tutulanlar
Fetihle İlgili Diger Bazı Notlar
Mekke'ye Af
Mekke'nin Tahrîmi
Hâtıb İbn Ebi Belte'a
Mekkelilere Mektup Hâdisesi
Kendini Fethe Kapatmış Kişiler ve Onlara Karşı Tavır (Harbî, Zimmî; Ğanîmet, Cizye ve Harâc) Harbî; Fetihle Kurtuluşu Bekleyen Zavallı, ya da Fethe Engel Tip .
Zimmî; Fethi Bekleyen Aday, En Azından Fethe Engel Ol(a)mayan Kişi
Zimmet anlaşmasının yapılma şekli
Kendisi ile Zimmet Akdi Yapılanda Aranan Şartlar
Cizye Yükümlüsünde Bulunması Gereken Şartlar
Cizye Akdinin Hükmü
Cizye Çeşitleri ve Miktarları
1. Sulh yoluyla konulan cizye
2. İslâm Devleti tarafından doğrudan doğruya konulan cizye.
İslâm'da Gayri Müslimlerden Alınan Diğer Vergiler 1- Gümrük Vergisi
2. Haraç
a- Harâc-ı Muvazzafa
b- Harâc-ı Mukaseme
3- Ğanîmetlerden alınan beytülmal payları
Cizyeyi Düşüren Haller
Zimmet Akdinin Niteliği
Zimmîlerin Hak ve Görevleri 1- Hakları
2- Görevleri
Zimmîlerle İlgili Bazı Önemli Hükümler 1. Zimmî ile müslümanın evlenmesi
2- Zimmî ile müslüman arasında miras hukuku
3- Zimmîlerin İslâmî yasaklara saygı göstermesi
4. Zimmîye nâfile sadaka vermek
Ğanîmet; Fethin Dünyevî Avansı
Ganîmetlerin Taksimi
Fey'; Düşmandan Ele Geçirilen Arâzîler
A) Savaşla ele geçirilen arâzîler
B) Gayrimüslim halkın savaş korkusuyla başka yere göç etmesi sonucu boş kalan arâzîler.
C) Sulh yolu ile (savaşsız) İslâm ülkesine katılan topraklar.
Cizye; Gayr-i Müslimlerin Can ve Mallarını Koruma Bedeli/Yıllık Vergi
Harâc; Zimmîlerden Alınan Toprak Vergisi
1- Öşür arâzîsi.
2- Harâc arâzîsi.
Harâc çeşitleri
a) Muvazzafa veya vazife harâcı.
b) Mukâseme hâracı.
Tefsirlerden İktibaslar
Nüzul Zamanı
Tarihsel Arka-Plan
Fetih Konusuyla İlgili Âyet-i Kerimeler
Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar