Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

a. Tahrif Edilmiş Kaynağa Dayalı İhtilâflar

a

a. Tahrif Edilmiş Kaynağa Dayalı
İhtilâflar:

Yahûdilerin ve hıristiyanların çözümü
mümkün olmayan birçok ihtilâfı, asıl itibarıyla kaynağa dayalı ihtilâflardır.
Bunlar, birçok konuda birbirlerini itham etmeleri ve din adına birbirleriyle
ihtilâfa düşmeleri, kendilerini nisbet ettikleri tahrif edilmiş semâvî
kitaplardan ve din adına ahkâm kesen râhip ve hahamlardan kaynaklanıyordu. Bu
kitaplar, din adamlarının hevâlarına göre tahrif edildiği halde, kendi
taraftarları açısından kesin doğru telâkki ediliyorsa, tahrif edilmiş kaynaklara
dayalı bu gibi ihtilâflar, bizim tarafımızdan kesinlikle çözüme
ulaştırılabilecek ihtilâflar değildir. Çünkü bu ihtilâfları çözüme
ulaştırabilmenin ilk şartı, kaynak meselesini çözümlemek ve muhâlif tarafları
ortak bir kaynakta buluşturabilmektir. Ama, muhâlif taraflar kendi kaynaklarına
itikadî bir saplantı ile tutunduklarından bu mümkün olmayacak ve tahrif edilmiş
kaynaklar olduğu sürece, bu kaynaklara dayalı ihtilâflar da sürüp gidecektir.

Konuya yahûdi ve hıristiyanlardan
örnek verilmesi, müslümanların ya da ?müslümanım? diyenlerin böyle ihtilâflardan
uzak oldukları anlamına gelmemektedir. Kaynak meselesinde netleşmemiş
müslümanların ya da, kendini müslüman kabul edenlerin arasında da, ne yazık ki
asırlardır benzer ihtilâflar yaşanmaktadır. Peygamberimiz'e nisbet edilen
doğru-yanlış her rivâyeti ilâhî vahiy gibi kaynak kabul eden ve Kur'an dışında
kutsal ve mâsum kitapların mevcut olduğuna inanan gelenekçilerle tefsirciler
arasında; şeyhlerinden sâdır olan her sözü, ilâhî kelâm gibi kabul eden
softalarla fıkıhçılar arasında vuku bulan birçok ihtilâf, asıl itibarıyla
kaynağa dayalı ihtilâflardır. Beşerî kaynaklara ilâhîlik vasfı verildiği ve
ilâhî zannedilen bu kaynaklara, Allah'a iman eder gibi iman edildiği zaman, bu
kaynaklara dayalı ihtilâflar, kesinlikle çözüme ulaşabilecek ihtilâflar
değildir.

Tüm dünya müslümanları için yegâne
ilâhî kaynak Kur'ân-ı Kerim'dir, böyle olmak zorundadır. Mü'minlerin din adına
faydalanacakları ikinci kaynak ise korunmuş olan Kur'ân-ı Kerim'in tasdik ve
teyid ederek koruduğu sahih sünnettir. Ancak, sahih sünnet, dünya
müslümanlarıyla ihtilâflarımızı çözümleyebileceğimiz değil; din adına
faydalanacağımız bir kaynaktır. Bu kaynaktan istifade ederken karşılaşılan ve
daha çok mezhebî yaklaşımların neticesi olan farklılıkların makul karşılanması
ve müslümanların ayrılığına sebep olacak bir ihtilâf durumuna getirilmemesi
gerekir. Dünya müslümanlarının vahdetini sağlayabilecek olan kaynak, sadece
Kur'ân-ı Kerim'dir. Bu gerçeği kabul etmeyip birçok beşerî kaynağı ilâhî
zanneden ve mutlak doğru kabul ettiği bunlara bilinçsizce iman eden kimselerin,
böylesi kaynaklardan hareket ederek sürdürdükleri ihtilâflar, mutlak Hakim olan
Rabbimizin kıyâmet günü hükme bağlayacağı ihtilâflardır. Kaynak meselesinin
çözümlenemediği bu gibi ihtilâflar çerçevesinde uzun uzadıya tartışmaya ve
cedelleşmeye hiç gerek yoktur.