Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Muharref İncillere Göre Barış ve Savaş Anlayışı
Muharref İncillere Göre Barış ve Savaş Anlayışı 
 
Muharref İncillere Göre Barış ve Savaş Anlayışı 
 
 
 
Başta müsteşrikler/oryantalistler olmak üzere 
hemen hemen tüm hıristiyan batılıların ve batı mukallitlerinin İslâm'a saldırmak 
için ileri sürdükleri iddia ve ithamlardan biri, İslâm'ın kılıç zoruyla yayılan, 
kutsal savaş taraftarı, savaşçı bir din olduğudur. O yüzden de müslümanlara 
barbar demekten çekinmeyen, İslâm hâkim olduğunda gayri müslimleri kıtır kıtır 
keseceklerini vehmeden veya insanlara böyle gösteren tipler çıkagelmiştir. 
İslâm'ın kelime anlamının bile selâmet ve barış demek olduğunu, savaşın sebep ve 
şeklini, cihadın kendi haçlı savaşı kültürlerinin benzeri kutsal savaş anlamında 
olmadığı, İslâm'ın öldürme ve hücuma dayalı bir savaş anlayışını ne derece 
değiştirdiğini... anlatmak, konu/kavram dışına çıkmak olacak ve sözü 
uzatacaktır. Biz batının temel kültürlerinden biri/birincisi olan Kitab-ı 
Mukaddes'teki savaş ve barış anlayışına kısa bir değinme yapacağız. 
 
Hz. İsa, İncillerde insan sevgisinden, 
fedâkârlık ve aftan, her peygamber gibi elbette çokça bahsetmiştir. Ama İslâm'ın 
savaş anlayışına yanlış ithamlarla saldırırken, İncillerdeki Hz. İsa'ya veya 
vahye atfedilen savaş, öldürme ve hatta katliâm teşviklerini niye görmek 
istemiyor ve her iki dindeki ve Kitap'taki hükümleri mukayese etme gereği 
duymuyorlar diye sorma hakkımız vardır diye düşünüyoruz. Bu konu da 
göstermektedir ki, bazılarının derdi üzüm yemek değil, bağcı dövmektir: Yani, 
hakkı arayıp bâtıla tavır almak değil; hakkı bâtıl, bâtılı da hak göstermektir. 
Luka İncili, Hz. İsa'dan şu sözü nakleder: ?Lâkin üzerlerine kral olmamı 
istemeyen o düşmanlarımı buraya getirin ve önümde öldürün!? (Luka, 19/27, s. 
83). Hz. İsa'ya isnat edilen bu ifade, onun kan dökme pahasına olsa bile, kral 
olmak istediğini gösteriyor. 
 
İncillerde tanıtılan İsa, maddî imkânlara sahip 
bulunsa veya Hz. Dâvud veya Hz. Süleyman'ın oğlu ve vârisi olsaydı ne yapardı, 
bilmiyoruz. Aynı anlamdaki ifadeyi Pavlus da belirtiyor: ?Çünkü bütün düşmanları 
kendi ayakları altına koyuncaya kadar, onun saltanat sürmesi lâzımdır.? (Pavlus'un 
Korintoslulara 1. Mektubu, 15/25). İsa'nın diğer bir sözü, daha dikkat 
çekicidir: ?Yeryüzüne selâmet getirmeğe geldim sanmayın; ben selâmet değil, 
kılıç getirmeye geldim. Çünkü ben adamla babasının, kızla anasının ve gelinle 
kaynanasının arasına ayrılık koymaya geldim. Adamın düşmanları kendi ev halkı 
olacaktır.? (Matta, 10/34-36) 
 
Kur'ân-ı Kerim'de şu hükmü görüyoruz: ?Dinde 
zorlama yoktur.? (2/Bakara, 256). ?De ki: ?Sizin dininiz size, benim 
dinim banadır.? (109/Kâfirûn, 6). Peygamber, dini tebliğle mükelleftir; 
birini dini kabule zorlamaya değil. Savaşa gelince, Kur'an şöyle emrediyor: 
?Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın, aşırı gitmeyin; doğrusu Allah aşırı 
gidenleri sevmez.? (2/Bakara, 190). Savaşla Hz. Muhammed (s.a.s.) hiçbir 
zaman devlet kurma, kral olma veya bir başka dünyevî çıkar sağlama gayesi 
gütmemiştir. İslâm'da savaş sadece Allah için yapılır, bu da hakkı/dini müdâfa 
halidir. Bu âyeti takip eden âyet ve dinsizleri öldürmeye cevaz veren âyetler, 
sadece kendilerine karşı harp ilân edilmiş ve savaş açılmış düşmanlara, yani 
savaşçılara karşıdır ki, savaşa katılmayanlar bunun dışında tutulmuştur. Haksız 
yere bir cana kıyanın bütün insanları öldürmüş gibi olacağını Kur'an belirtir 
(5/Mâide, 32). 
 
İslâm, kesinlikle ve hiçbir şekilde katliâma ve 
mecbur olunmadığı (müdâfa özelliği olmayan) hallerde öldürmeye cevaz vermez. Bir 
de Kitab-ı Mukaddes'teki şu ifadelere bakalım: ?Ancak Tanrı'nın 
Rabbin miras olarak sana vermekte olduğu bu kavimlerin şehirlerinden nefes 
alan kimseyi sağ bırakmayacaksın; fakat onları, Hittîleri ve Amorîleri, ve 
Kenanlıları ve Perizzîleri ve Hivîleri ve Yebusîleri Tanrın Rabbin sana 
emrettiği gibi tamamen yok edeceksin.? (Tesniye, 20/16-17) ?Orduların Rabbi 
şöyle diyor: Amalek'in İsrail'e yaptığını, Mısır'dan çıktığı zaman yolda ona 
karşı nasıl durduğunu arayacağım. Şimdi git, Amalek'i vur ve onların her 
şeylerini tamamen yok et ve onları esirgeme ve erkekten kadına, çocuktan emzikte 
olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür.? (1. Samuel, 15/2-3) 
Görüldüğü gibi, katliâm için gösterilen tek sebep, intikam duygusunu tatmindir. 
Bunun gibi daha birçok örnek verilebilir. 
 
 




 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.
 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.