Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Kur'ân-ı Kerim'de Günah Kavramı
Kur 
 
Kur'ân-ı 
Kerim'de Günah Kavramı 
 
?Hayır! Her kim bir kötülük 
eder de onun kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa, işte o kimseler 
cehennemliktir. Onlar orada devamlı kalırlar.? (2/Bakara, 81) 
"Onlar, fena bir şey 
yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayıp anarlar ve 
günahlarından dolayı hemen tevbe-istiğfar ederler/günahlarının bağışlanmasını 
dilerler. Zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki!? Onlar, 
yaptıkları kötülüklerde bile bile ısrar etmezler." (3/Âl-i İmran, 135) 
"Allah'ın 
kabul edeceği tevbe, ancak bilmeden kötülük edip de sonra tez elden tevbe 
edenlerin tevbesidir; işte Allah bunların tevbesini kabul eder; Allah herşeyi 
bilendir, hikmet sahibidir. Yoksa kötülükleri yapıp yapıp da içlerinden birine 
ölüm gelip çatınca 'ben şimdi tevbe ettim' diyen ve kâfir olarak ölenler için 
(kabul edilecek) tevbe yoktur. Onlar için acı bir azab hazırladık." 
(4/Nisâ, 17-18) 
?Eğer yasakladığımız büyük 
günahlardan (kebâirden) kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi 
şerefli bir yere sokarız.? (4/Nisâ, 31) 
?Ne sizin kuruntularınız, ne 
de ehl-i kitabın kuruntuları (gerçektir); kim bir kötülük/günah işlerse onun 
cezâsını görür ve kendisi için Allah'tan başka dost da, yardımcı da bulunmaz.? 
(4/Nisâ, 123) 
"?Birr (her türlü iyilik) ve 
takvâ (Allah'tan hakkıyla sakınma) hususunda yardımlaşın, ism (günah) ve haddi 
aşma (düşmanlık) hususunda yardımlaşmayın?? (5/Mâide, 2) 
?Görmediler mi, onlardan 
önce yeryüzünde size vermediğimiz bütün imkânları kendilerine verdiğimiz, gökten 
üzerlerine bol bol yağmurlar gönderip evlerinin altlarından ırmaklar akıttığımız 
nice nesilleri helâk ettik. Biz onları, günahları sebebiyle helâk ettik ve 
onların peşinden başka nesiller yarattık.? (6/En'âm, 6) 
?Allah'ın huzuruna çıkmayı 
yalanlayanlar gerçekten ziyana uğramışlardır. Nihayet onlara Kıyâmet ansızın 
gelip çatınca, onlar: Günahlarını sırtlarına yüklenerek diyecekler ki: ?Hayatta 
iyi amelleri terk etmemizden dolayı eyvâh bize! Yüklenip taşıdıkları şey ne kötü 
yüktür.? (6/En'âm, 31) 
?Dinlerini bir oyuncak ve 
bir eğlence edinen, böylece kendilerini dünya hayatı aldatmış olan kimseleri 
(kendi hallerine) bırak. Sen yalnız Kur'an'la nasihat et ki, hiçbir kimse 
kazandığı (günah) yüzünden helâke sürüklenmesin. Onun Allah'tan başka ne bir 
dostu ne de bir şefaatçısı vardır. O, bütün varını fidye olarak verse, yine de 
ondan alınmaz (kabul olunmaz). Onlar kazandıkları (günahlar) yüzünden helâke 
sürüklenmiş kimselerdir. İnkâr etmekte oldukları gerçeklerden ötürü onlar için 
kaynar sudan ibâret bir içecek ve acıklı bir azap vardır.? (6/En'âm, 70) 
?Günahın açığını da 
gizlisini de bırakın! Çünkü günah kazananlar yaptıklarının cezâsını mutlaka 
çekeceklerdir. Üzerlerine Allah'ın adı anılmadan (besmele çekilmeden) kesilen 
hayvanlardan (onların etlerinden) yemeyin. Çünkü onu yemek günahtır. Gerçekten 
şeytanlar dostlarına, sizinle mücâdele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eğer 
onlara uyarsanız, şüphesiz siz de Allah'a ortak koşanlardan olursunuz.? (6/En'âm, 
120-121) 
?De ki: ?Allah her şeyin 
Rabbi iken ben ondan başka Rab mi arayacağım? Herkesin kazanacağı (günah) yalnız 
kendisine âittir. Hiçbir suçlu/günahkâr) başkasının suçunu/günahını yüklenmez. 
Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir. Ve O, ihtilâfa düştüğünüz gerçeği size haber 
verecektir.? (6/En'âm, 164) 
?Öyle bir fitneden 
(günahtan) sakının ki, aranızdan yalnız zulüm/haksızlık edenlere erişmekle 
kalmaz. Bilin ki Allah'ın azâbı çetindir.? (8/Enfâl, 25) 
 
"Hasenât/iyilikler, seyyiâtı/kötülükleri, günahları giderir; bu öğüt almak 
isteyenlere (güzel bir) hatırlatmadır." (11/Hûd, 114) 
?Kıyâmet gününde kendi 
günahlarını tam olarak taşımaları ve bilgisizce saptırmakta oldukları kimselerin 
günahlarından da bir kısmını yüklenmeleri için (öyle derler). Bak ki, 
yüklenecekleri şey ne kötü bir şey!? (16/Nahl, 25) 
?Kim bir hidâyet yolunu 
seçerse, bunu ancak kendi iyiliği için seçmiş olur; kim de dalâleti seçer, 
doğruluktan saparsa, kendi zararına sapmış olur. Hiçbir günahkâr, başkasının 
günah yükünü üstlenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe kimseye azap edecek 
değiliz.? (17/İsrâ, 15) 
?Kim ondan (Allah'ın 
zikrinden, Kur'an'dan) yüz çevirirse, şüphesiz ki kıyâmet gününde o, ağır bir 
günah yükünü yüklenecektir. Bu kimseler, onda (o günah yükünün altında) ebedî 
kalırlar. Onlar için, kıyâmet gününde bu, ne kötü bir yüktür! O günde sûra 
üflenir ve Biz o zaman günahkârları, gözleri (korkudan) gömgök bir halde 
mahşerde toplarız.? (20/Tâhâ, 100-102) 
"Onlardan 
birine ölüm gelip çattığında, 'Rabbim! der, beni (dünyaya) geri çevir. Tâ ki 
boşa geçirdiğim dünyada sâlih amel yapayım.' Hayır! Onun söylediği bu söz, 
(boş) laftan ibarettir." (23/Mü'minûn, 99-100) 
?Ve onlar 
(Allah'ın güzel kulları) ki, Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarmazlar. 
Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zinâ etmezler. Bunları 
yapan, günahının cezâsını bulur; Kıyâmet günü azâbı kat kat olur ve orada 
alçaltılmış olarak temelli kalır. Ancak tevbe ve iman edip sâlih amelde/iyi 
davranışta bulunanlar başka; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. 
Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir. Kim tevbe edip sâlih 
amel işlerse, şüphesiz o, tevbesi kabul edilmiş olarak Allah'a döner.? (25/Furkan, 
68-71) 
?Kâfirler, iman eden 
mü'minlere: ?Bizim yolumuza uyun, sizin günahlarınızı biz yüklenelim' derler. 
Halbuki onların hiçbir günahını yüklenecek (diğerlerinin günahını onlardan 
kaldıracak) değillerdir. Gerçekte onlar, kesinlikle (onları kandırmak istemekte 
ve) yalan söylemektedirler. (Fakat gerçek şu ki,) Elbette kendi yüklerini, kendi 
yükleriyle birlikte nice yükleri (günahları) taşıyacaklar ve uydurup durdukları 
şeylerden kıyâmet günü mutlaka sorguya çekileceklerdir.? (29/Ankebût, 12-13) 
?Onlardan her birini 
günahları sebebiyle suçüstü yakaladık: Kiminin üzerine taşlar savuran rüzgârlar 
gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini 
de suda boğduk. Allah onlara zulmetmiyor, asıl onlar kendilerine zulmediyor, 
yazık ediyorlardı.? (29/Ankebût, 40) 
?Hiçbir günahkâr başkasının 
günahını çekmez. Eğer yükü (günahı) ağır gelen kimse onu taşımak için 
(başkasını) çağırsa, bu çağırdığı akrabâsı da olsa, bir şey (alıp) taşınmaz. Sen 
ancak gayble/görmeden Rablerinden korkanları ve namazı kılanları uyarırsın. Kim 
(günahlardan) temizlenirse o, kendi menfaatine temizlenmiş olur. Dönüş 
Allah'adır.? (35/Fâtır, 18) 
"De ki: Ey kendi nefisleri 
aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah 
bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, Ğafûr Rahîm'dir/çok bağışlayan, çok 
merhamet edendir. Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O'na teslim 
olun; sonra size yardım edilmez." (39/Zümer, 53-54) 
?Onlar, yeryüzünde gezip 
dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin âkıbetinin nasıl olduğunu 
görsünler. Onlar kuvvet yönünden, yeryüzünde eserler (bırakmak) bakımından 
bunlardan daha üstündüler. Böyleyken Allah onları günahları yüzünden yakaladı. 
Onları Allah'ın azâbından koruyan da olmadı.? (40/Mü'min, 21) 
?Kim bir kötülük/günah 
işlerse, onun kadar cezâ görür. Kim de kadın veya erkek mü'min olarak faydalı 
bir iş yaparsa onlar, kendilerine hesapsız rızık verilmek üzere, cennete 
girerler.? (40/Mü'min, 40) 
?Başınıza gelen her musîbet, 
kendi ellerinizle işledikleriniz (günahlar) yüzündendir. (Bununla beraber) 
Allah, çoğunu affeder.? (42/Şûrâ, 30) 
?Onlar kebâir'den (büyük 
günahlardan) ve çirkin işlerden (fuhşiyattan) kaçınırlar. Kızdıkları zaman 
onlar, affederler.? (42/Şûrâ, 37) 
 ?Bil ki, Allah'tan başka 
ilâh yoktur. (Ey Muhammed!) Hem kendinin hem de mü'min erkeklerin ve mü'min 
kadınların günahının bağışlanmasını dile! Allah, gezip dolaştığınız yeri de, 
duracağınız yeri de bilir.? (47/Muhammed, 19) 
?...Allah, size imanı 
sevdirmiş, onu gönüllerinize güzel göstermiştir. Küfrü, fıskı ve isyanı da size 
çirkin göstermiştir. İşte doğru yolda olanlar bunlardır." (49/Hucurât, 7) 
?Göklerde ve yerde 
bulunanlar hep Allah'ındır. Bu, Allah'ın, kötülük edenleri yaptıklarıyla 
cezâlandırması, güzel davrananları da daha güzeliyle mükâfatlandırması içindir. 
Ufak tefek kusurları (lemem) dışında, günahın büyüklerinden (kebâirden) ve 
çirkin işlerden kaçınanlara gelince, şüphesiz Rabbin, affı bol olandır. O, sizi 
daha topraktan yarattığı zaman ve sizi annelerinizin karınlarında bulunduğunuz 
sırada, sizi en iyi bilendir. Onun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, 
kötülükten sakınanı daha iyi bilir.? (53/Necm, 31-32) 
?Gerçekten hiçbir günahkâr, 
başkasının günah yükünü yüklenemez.? (53/Necm, 38) 
?İşte o gün, insana da cinne 
de günahı sorulmaz. O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 
Suçlular/günahkârlar sîmâlarından tanınır, alınlarından (perçemlerinden) ve 
ayaklarından yakalanırlar.? (55/Rahmân, 39-41) ?Her insanın amel 
defterini boynuna astık. İnsan için kıyâmet gününde, açılmış olarak önüne 
konacak bir kitap çıkarırız. Kitabını oku! Bugün sana hesap sorucu olarak kendi 
nefsin yeter.? (17/İsrâ, 13-14) 
?... Kim Allah'a iman eder 
ve sâlih amel işlerse, Allah onun kötülüklerini örter ve onu, içinde ebedî 
kalacakları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş 
budur.? (64/Teğâbün, 9) 
?... Rableri günahları 
sebebiyle o beldeyi başlarına geçirdi ve her tarafı dümdüz etti.? (91/Şems, 
14) 
 




 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.
 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.