Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Günahların Çeşitleri
Günahların Çeşitleri 
 
Günahların Çeşitleri: 
 
Günahlar, Kur'an, Sünnet ve 
selef alimlerinin açıklamasına göre ?büyük-kebâir' ve küçük-seğâir' diye ikiye 
ayrılır. Kur'an'da şöyle buyuruluyor: 
?Size yasak edilen ?büyük 
günahlardan' kaçınırsanız, sizin günahlarınızı (seyyiatınızı) örteriz...? 
(4/Nisâ, 31). 
Peygamberimiz (s.a.s.) de şöyle 
buyuruyor: 
?Beş vakit namaz ile cuma, 
diğer cumaya, Ramazan da diğer Ramazan'a keffârettirler. Büyük günahtan 
kaçınıldığı takdirde aralarında işlenen günahları affettirirler.? (Müslim, 
Tahâret 14, hadis no: 233, 1/209; Tirmizî, Salât 160, hadis no: 214, 1/418; 
Ahmed Bin Hanbel, 2/400, 414, 484) 
?Lemem' kelimesi Kur'an'da 
yalnızca bir âyette geçmekte ve kebâir-büyük günahlar ifâdesinden sonra 
gelmektedir: 
?Göklerde ve yerde bulunan 
her şey Allah'ındır. Kötülük edenlere, yaptıklarının karşılığını verecek ve 
güzel davrananları da (ihsan edenleri de) katıksız güzellikle 
mükâfatlandıracaktır. Günahın büyüklerinden (kebâir'den) ve çirkin işlerden (fahşâdan) 
kaçınanlara gelince, arada bir hataya düşseler de (lemem işleseler de) (bisinler 
ki) Şüphesiz Rabb'in bağışlamada cömerttir. (O kendisine yönelen kulunu 
affeder.) O, sizi toz-topraktan var ederken de, annelerinizin rahminde saklı 
bulunduğunuzda da sizinle ilgili her bilgiye sahiptir; o halde kendinizi övüp 
yüceltmeyin. Çünkü O, kimin ittika ettiğini (kendisine karşı sorumluluk bilinci 
taşıdığını) daha iyi bilendir.? (53/Necm, 31-32). 
Görüldüğü gibi bu âyette Allah 
(c.c.) büyük günahlardan başka ?lemem'i ayrı olarak sayıyor ve kebâir'den 
kaçınan veya hep ihsan eden (güzel davranan) kimselerin küçük günahlarının ve 
hatalarının bağışlanabileceğini haber veriyor. Aynı müjdeyi Nisâ Sûresi 31. 
âyette de buluyoruz. Söz konusu âyet, fuhuş (her türlü çirkin iş) ve büyük 
günahlardan sakınanların küçük günahlarının af edileceğini bildirerek 
müslümanlara ümit veriyor. 
Kur'an ve Sünnette açıkça 
yasaklanan her günahın kebâir olduğu kesindir. Yine Kur'an'ın ve Hz. 
Peygamber'in had cezası (şer'î cezâ) takdir ettiği, âhirette karşılık olarak 
azap müjdelediği günahlar da kebâirdir. Allah (c.c.) tarihte büyük günah 
işleyen bazı mücrim (azgın günahkâr) kişi ve toplulukları dünyada iken 
cezâlandırmıştır. Bu gibi cezaları hak eden her suç ta büyük günahtır. Bunların 
dışındaki hatalar, sürçmeler, yanılmalar küçük günahtır. Büyük günahı işlemeye 
karar vermek, ya da işlememek şartıyla henüz o günahın başlangıç noktasında 
bulunmak ta küçük günah grubuna girer. Ancak, küçük günah işlemekten çekinmeyen 
ve ona devam eden, ya da o günahla birlikte Allah'a karşı büyüklenen; İslâm'ın 
yasaklarını hafife aldığı için büyük günaha düşer ve âyette sözü edilen aftan 
yararlanamaz. 
İlk dönem (selef) âlimlerinin 
görüşüne göre lemem, büyük günah olsa da o günahı bir defa işlemek ve ona tekrar 
dönmemektir. Bu görüş İbn Abbas'tan (r.a.) gelen rivâyetlere dayandırılır. 
Tâbiîlerden Ebû Sâlih şöyle diyor: ?Bana, Allah'ın Necm sûresi 32. âyette geçen 
?lemem dışındaki' sözü soruldu. Ben de ?işlediği bir günahı tekrar etmeyen 
kişidir' dedim. Bu olayı İbn Abbas'a anlattığımda, ?Sana Allah'ın bir meleği 
yardım etmiş' dedi.? (Muh. İbn Kesîr, 3/403). Abdullah bin Amr (r.a.)'a göre 
?lemem' şirk dışındaki günahlardır. 
Âlimlerin çoğunun görüşüne göre 
?lemem' kebâir'in (büyük günahların) dışındaki günahlardır. İbn Abbas (r.a.)'ın 
şöyle dediği rivâyet edilmektedir: ?Ebu Hureyre (r.a.)'nin Peygamber'den 
(s.a.s.) anlattığı şu ifade kadar ?lemem'i' açıklayan başka bir şey görmedim: 
 
?Allah (c.c.) her 
insanoğluna zina'dan bir pay ayırmıştır. Onlardan birini mutlaka işler. Gözün 
zinası (karşı cinse eğri gözle) bakmaktır. Dilin zinası nikâhı haram (nâmahrem) 
olmayan kimselerle (şehvetle) konuşmaktır. Nefis ona istek ve arzu duyar; cinsel 
organ onu ya doğrular, ya da yalancı çıkarır (ya fiilen zinaya gider, ya da 
Allah'tan korkar ve vazgeçer).? (Müslim, Kader 20, hadis no: 2657, 4/2046; 
Buhârî, İsti'zân 12) 
Kelbî'ye göre lemem iki 
çeşittir: Birincisi; Allah'ın dünyada had (şer'î cezâ), âhirette azap 
yüklemediği günahlardır. Bunlar beş vakit namazın keffâret olduğu 
(affettirebildiği) hatalardır. İkincisi; müslümanın bir defa işlediği ve tevbe 
ettiği günahlardır. Said bin Müseyyeb'e göre ?lemem'; kalple işlenen, yani 
yapılması tasarlanan günahtır. Hüseyin bin el-Fadl diyor ki: ?Lemem, (karşı 
cinse doğru) elde olmayan ilk bakıştır. Bu bağışlanır. Bakış tekrarlanır veya 
devam ederse, bu artık lemem olmaktan çıkar, günah kapsamına girer.? Nitekim 
İbn Abbas'ın rivâyet ettiğine göre Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: 
?Allahım, bağışlarsan çok günahı bağışlarsın; küçük günahı olmayan hangi kulun 
var ki?? (Hâkim, Müstedrek, 2/469). Taberî'nin rivâyet ettiğine göre 
tâbiîlerden Mücâhid ?lemem'i; günaha yaklaşmak ancak işlemeden ondan vazgeçmek 
şeklinde tanımlamıştır. İbn Abbas (r.a.)'dan rivâyet edilen bir başka görüşe 
göre lemem, kulun zinâ, hırsızlık, şarap içme gibi bir an işlediği ve hemen 
tevbe edip terkettiği günahtır (Muh. İbn Kesîr, 3/402). 
Üçüncü grup bazı âlimler ise 
lememin müslüman olmadan önce câhiliye döneminde işlenen hatalar olduğunu 
söylediler. Allah (c.c.) onları bu günahlardan dolayı hesaba çekmeyecektir. 
Ancak bu konuda âlimlerin 
çoğunluğunun görüşü daha isâbetli görünüyor. O da lememin küçük günahlar olduğu 
görüşüdür. ?Lemem'; ya (bazılarının dediği gibi) bütün günahları kapsamakta, ya 
da bir defa işlenen ve sürekli tekrar edilmeyen hataları içerisine almaktadır. 
Lememin kapsamına giren hatalar tekrar edilirse ?kebâir' olabilir. Bundan dolayı 
küçük günahları çekinmeden işleyenlerin gaflete düşmesinden ve günahlar 
konusundaki titizliğinin azalmasından korkulur. 
Lemem özet olarak, ne olursa 
olsun müslümanın kendisinden kurtulmak ve nefsini ondan korumak için uğraştığı, 
çirkin bulup Allah'a sığındığı, Allah'a yönelerek tevbe ettiği, ya da tevbe 
etmesi gereken günahlar ve hatalardır. Takvâ sahipleri, günah işleme konusunda 
şeytandan bir vesvese geldiği zaman hemen Allah'ı hatırlarlar ve bu konudaki 
gerçeği görürler, günah işlemekten yüz çevirirler (7/A'râf, 201). Mü'minler, 
ellerinden geldiği kadar İslâm'ın yasaklarından, günah dediği fiillerden uzak 
durmaya çalışırlar. Hasene (sevap) olan işleri artırmaya çaba gösterirler. 
Bilirler ki günahların büyüklerinden bilinçli bir şekilde kaçınanların 
hatalarını Allah (c.c.) bağışlar. Ve yine inanırlar ki iyilikler (hasenât) 
kötülükleri (seyyiâtı) siler, süpürür (11/Hûd, 114).[1] 
 
 
 
 
 
 
 
 [1] 
 H. K. Ece, a.g.e. s. 387-390.




 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.
 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.