Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Kölelik Çok Önceleri Kalkmış Olmalı Değil miydi?.

Kölelik Çok Önceleri Kalkmış Olmalı Değil miydi


Kölelik Çok Önceleri Kalkmış Olmalı Değil miydi?

İslâm'ın, niçin köleliği bir
anda devrimci bir tarzda kaldırmadığı, köleliği kaldırmaya yönelik çabalarının
yanında, köleleştirme yolunu birden ve tamamen niye kapatmadığı tarzında sorular
yöneltilmektedir. Bu soruları iyi niyetle, öğrenmek için soranlar olduğu gibi;
bazen itham edecek tarzda, ?üzüm yemek için değil; bağcı dövmek için? kasıtlı
olarak soranlar da çıkmaktadır. Onlar, Batı ülkeleri ve özellikle Amerika'da
yayınlanan bildirgelerle köleliğin bir hamlede kaldırıldığını örnek
göstermektedirler. Ancak bu kaldırış, şekilden ve görüntüden öteye gidememiştir.
Nitekim bildirgelerle,
kanunlarla köleliğin kaldırılamayacağına tarih şâhitlik etmiştir. Üstelik
köleliğin bazı ülkelerde sanayi devriminden sonra çıkarılan özel kanunlarla
resmî olarak lağvedilmesi merhamet duygularından da kaynaklanmamaktadır. Sebebi,
sanayi devrimi ile ilgâ edilen feodalitenin yerine kapitalizmin geçmesiyle
toprak sahipleri için işçi ve köleleri elde tutmanın çok pahalı ve tehlikeli
hale gelmesiydi. Daha önemlisi, başka milletleri sömürgeleştirmenin yolunun
açılmasıydı. Bu tür geniş kapsamlı bir köleleştirme ile milletler üzerinde
hegemonya kurmak ve onların servetleri, hayatları ve kaynaklarına el koymak
mümkün iken geleneksel kölelikte ısrar etmenin kârlı bir yanı yoktu. Avrupa
ülkeleri arasında köleliği kaldırmada öncülük yapmış olan İngiltere, denizlere
ve limanlara tamamen hâkim olmak ve diğer güçlerin hareketlerini kontrol altına
almak için bahaneler arıyordu. Bunu yapmanın en iyi yolu, o zaman yaygın olan
kölelerin alınıp satılmasının yasaklanmasıydı. Bu yasak yardımıyla İngiltere
deniz trafiğini dostlarının da desteğiyle kendi güvenliğini koruyacak şekilde
düzenledi.
Batıda köleliği kaldırma
çabaları insan hakları ihlâllerine son vermekten öte, çağdaş ve daha kapsamlı,
insanların kabullenmede daha az zorlanacağı köleliği oluşturmaya hizmet
etmiştir. Kaldı ki niyet iyi olsa dahi, böyle köklü bir tarihî kurum,
bildirgelerle kaldırılabilir mi? Nitekim A. Lincoln'ün köle tüccarları
tarafından direnç gösterilerek kanlı bir savaşa dönüşen 1863'teki Özgürlük
Bildirgesi'nin sonucunda ABD'de köle ticareti yasaklanmasına rağmen fikrî ve
ekonomik olarak özgürlüğe hazır olmayan birçok köle serbest bırakıldıktan sonra
efendilerine yeniden dönmek istediler.
İslâm'ın geldiği ortamda da
kölelik tamamen yerleşmişti. Kölelik imtiyazlı sınıflar lehine kullanılıyordu.
Köle avcıları aralarında işbirliği yaparak birbirleriyle alışverişe girerlerdi.
Bakımları ve idareleri savaşçılar için bir problem olan savaş esirleri ucuz
fiyattan satın alınmak için savaş alanları ve kabileler arasında mekik
dokurlardı. Köle tüccarları karşısında köle alım ve satımının bir veya birkaç
ülkede yasaklanmasının hiçbir etkisi yoktu ve sürekli bir uygulama alanı
bulamazdı.[1]
Bunun yanında İslâmiyet, ekonomik hayatın bütün yönleriyle, kölelik sistemine
dayandığı ve kölelerin o asırda ekonominin buharı ve enerji kaynağı kabul
edilebileceği bir çağda doğmuştu.[2]
Bunlara bir de tarihî ve psikolojik sebepleri eklediğimizde köleliğin
kaldırılmasının tek bir hükümle gerçekleşemeyeceği sonucuna varmamız zor olmaz.
İslâm, içki gibi birçok hükmü haram kılma konusunda müslümanların hazır hale
gelmesine kadar nasıl bir tedrîcî yöntem izlemişse, mevcut köleliğin
kaldırılmasında da -Batıdaki uygulamaların aksine- aynı yöntemi izlemiştir.[3]

Bununla birlikte, Peygamber
çizgisi ve hulefâ-i râşidîn yolu tâkip edilse ve hepsinden önemlisi Kur'an
prensiplerinin, tevhid ve sadece Allah'a kulluk bilincinin hayata geçirilme
endişesi nefsî arzuların önüne geçmiş olsa, Hicrî birinci asırda kölelik kurumu
müslümanlar açısından kesinlikle tarihe karışmış olacaktı. Müslümanların
kölelikle ve câriyelikle ilgili yaklaşım ve uygulamalarını tasvip etmediğimizi,
ama bu konuda İslâm'ın en küçük bir itham edilecek eksikliğinin veya
yanlışlığının bulunmadığını belirtmek istiyoruz. Tarihi kutsallaştırmak, köle ve
câriye sahibi her çeşit müslümanı savunmak zorunluluğu hisseden kimseler,
bilerek veya bilmeyerek bu yanlışları savunarak İslâm'a zarar vermektedirler.
Onlarca yanlış bakış ve uygulama İslâm adına savunulduğu için akılsız (gâfil
veya hâin) dostun düşmandan beter olduğunu göstermektedirler.
Saray haremlerini, orta malı
olarak pazara sunulan para veren kim olursa kendisine sahip olacağı esir ve köle
ticaretini, zevk ve eğlence aracı olarak saray ve konakların süsü olduğu halde
pâdişahların hemen hepsinin de nikâhlı veya nikâhsız hanımı ve anaları olacak
şekilde uygulanan câriyeliği, ona başörtüsünü bile çok gören, örtülmesi gereken
yerlerinin erkeklerden farklı olmadığını değerlendiren yaklaşımları tasvip
etmemiz mümkün değildir. Câriyeleri, avret yerleri olarak erkeğe benzeten
anlayış, erkekleri de hanıma benzetmekten uzak durmamış, gulam/gılmân denilen
saraylarda süslü erkekler(!) bulundurulurken, bazı iri cüsseli zencilerin de
erkeklikleri alınmıştır. Bütün bunları tevil ve fetvâlarla savunarak dinin
onayladığını söylemek, hatalı müslümanları savunacağım derken hatasız İslâm'a
iftira atmak demektir.
Hem sâhi, Osmanlılar, 18. ve
19. yüzyıllarda gayri müslimlere karşı nerelerde zafer kazandılar, onlardan
savaş ganimeti olarak esir elde ettiler ki? Hani, ?Osmanlılar, her konuda ve
tabii köle ve câriye konusunda da İslâmî kuralları hiç çiğnemediler? diyenler
var ya, İslâm hukukunda da köle ve câriyenin tek kaynağı olarak savaş esirleri
gösteriliyor ya... Bırakın Kur'an ve Sünnetin köleleştirmeye giden tüm yolları
kapattığını ve Osmanlıların bunu uygulamak zorunda olduğunu, fıkhî hükümlere
bile ne oranda uyulduğunu test edin: Son asırlardaki köle ve câriyeler, hangi
savaşlarda ve hangi şartlarda esir alınmıştır? Fetih mi olmaktadır ki, o
fethedilen yerdeki kadınlar esir alınsın? Hıristiyan kadınlar hangi savaşa
katılıp Osmanlılara yenilmişlerdi ki savaş esiri olsun ve sonra
köleleştirilsin?!
Bu konuda Osmanlı Devletinde
Kölelik adlı kitaptan kısa bir iktibas yapalım: ?Osmanlılar'da harplerin
dışındaki kölelik kaynaklarını ?ticaâret yoluyla kölelik? başlığı altında
değerlendirmek uygun olur. Çünkü bunların hepsinde maddî menfaatin ilk planda
görüldüğü müşâhede edilmektedir. Bu kaynakların çeşitleri şunlardır:







[1]
Mahmut Talegâni, a.g.e. s. 230-231




[2]
Mahmut Talegâni, A.g.e. s. 235




[3]
H. Koç, Câriyeliğin Mantığı ve Kölelik, Haksöz, sayı 51 (Haziran 95) s. 36

KÖLELİK.. Abd/Köle; Anlam ve Mâhiyeti
Köleliğin Tarihî Seyri
Eski Türklerde
Arap Câhiliyyesinde Kölelik
Köleliğin Kaynakları
1- Savaşlar
2- Özellikle Beyaz Olmayanların Zulümle Köle Yapılması
3- Suçluların Kölelikle Cezalandırılması
4- İnsanın Kendini Veya Çocuğunu Köle Olarak Satması
5- Bulunan İnsanın Köleleştirilmesi
6- Borçluluk
7- Serflik/İşçilik
8- Köle Çocuğu Olmak
9- Ticaret Yoluyla
10- Haydutluk vb. Sebepler
İslâm'a Göre Köleliğin Temel Kaynağı Olan Savaş Esirlerinin Köleleştirilmesi
Kur'ân-ı Kerim'de Köle ve Kölelik.
Hadis-i Şeriflerde Kölelik.
Kölenin Hukukî Statüsü.
Fıkhî Eserlerde Kölenin Hukukî Statüsü
1- İnanç ve İbâdet Hürriyeti Bakımından
2- Muâmelât ve Ukubât Bakımından
Kölelerin Hak ve Görevleri
Fıkhî Hükümlere Göre Câriyelerden Cinsî Yönde Yararlanma Şartları
Kölelik Mantığı ve Naklî-Aklî Değerlerle Çatışması
İslâmiyet'ten Önce Kölelik
İslâm'ın Kölelik Kurumuna Bakışı
1) Köle Âzâdına Teşvik
2) Keffâret İçin Köle Âzâdı
3) Mükâtebe
4) Zekâttan Kölelerin Özgürlüğü İçin Pay Ayrılması
Câriyelik ve Câriyeler
Emevî ve Abbâsilerin Saltanat Döneminde Köle ve Câriye.
Osmanlılar Döneminde Câriye.
Gedikli Câriye
Osmanlılarda Köle
Câriyelerin Avret Yeri; Dine Bundan Büyük İftira Olamaz "Örtünmelerini Din Yasaklıyor!".
Köle Âzâd Etme ve Önemi
Kölelikle İlgili Bazı Kelime ve Terimler Kul
Reâyâ
Devşirme
Esir (Esâret)
Esirci
Esir Pazarı
İnsan Avcısı
İstifrâş
Halayık
Câriye
Gedikli Câriye
Odalık
Hasodalık
Haseki
Kadınefendi
İkbal ve Gözde
Hadım
Akağa
Haremağası
Kızlarağası
Ğulâm, Ğılman
Mevâlî
Tedbir (Müdebber)
Mükâtebe
Ümmü Veled
Itk (Âzât)
Pençik
Forsa
Kölelik Çok Önceleri Kalkmış Olmalı Değil miydi?.
1) Kaçırma Yoluyla Kölelik
2) Ailenin Satışı
3) Hediye Yoluyla Kölelik
4) Anlaşma Üzerine Köle Verme
Kölelik Gerçekten Kalktı mı? Modern Kölelik ve Özgürlük Üzerine Düşünceler
Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar