Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Allah'ın İsimlerini ve Sıfatlarını Bilmenin, İlimlerin En Yücesi Olması  

Allah

Allah'ın İsimlerini ve Sıfatlarını Bilmenin,

İlimlerin En Yücesi Olması

Muhakkak ki bir ilmin şerefi konusunun şerefine, varlığının delillerine ve
kanıtlarına şahsın itimadına, tanınmasına olan ihtiyacın şiddetine ve kendisiyle
sağlanan faydanın büyüklüğüne tabidir. Kendisinden başka ilâh olmayan, alemlerin
Rabb'i[1],
göklerin ve yerlerin Kayyûm'u[2],
açık bir şekilde Melik[3]

ve Hakk[4]
olan, bütün kemâl sıfatlarla vasıflanmış, bütün ayıplardan ve noksan sıfatlardan
münezzeh olan ve bütün temsillerden, teşbîhlerden en mükemmel bir şekilde berî
olan Allah (c.c.) konusunun en büyük, en yüce, en ulvî konu olduğunda hiçbir
şüphe yoktur.

Muhakkak ki Allah (c.c.)'ın isimlerini, sıfatlarını ve fiillerini bilmenin
ilimlerin en yücesi ve en faziletlisi olduğunda hiç şüphe yoktur. Onun diğer
ilimlere nisbeti konusunun diğer ilimlerin konularına nisbeti gibidir. Nitekim
Allah (c.c.)'ı bilmek, ilimlerin en yücesi, en şereflisi ve bütün ilimlerinde
aslıdır. Her varlık var oluşunda apaçık Melik ve Hakk olana dayandığı ve zatının
hakikatini bilmede O'na muhtaç olduğu gibi O'nu bilmekte bütün ilimlerin
aslıdır. O bütün noksan sıfatlardan berî olan her şeyin Rabb'i, her şeyin
Melik'i ve her şeyin yaratıcısıdır.

Bir ilmin tam bir illet ile olması ve onun illet olduğunun bilinmesi sebep
olanın bilinmesini gerektirdiği gibi, ilmin kemalinin tam bir sebep ile
olduğunda ve onun sebep olmasının müsebbibini bilmeyi gerektirdiğinde de hiç
şüphe yoktur. Allah (c.c.) hariç bütün varlıklar varoluşlarında Allah (c.c.)'a
isnat edilirler. Her sanat, onu yapan sanatçıya ve her yapılan iş onu yapan
failine isnat edilir. İşte bundan dolayı bütün noksan sıfatlardan münezzeh
olanın zatını, sıfatlarını ve fiillerini bilmek O'nun haricindeki eşyayı bilmeyi
gerektirir. O kendi zatında bütün eşyanın Rabb'i ve Melikidir. Ve O'nu bilmek
bütün ilimlerin aslı ve köküdür. Böyle olunca da kim Allah (c.c.)'ı tanırsa
O'nun haricindeki eşyayı tanır ve kimde Rabb'i hususunda cahil olursa O'nun
yarattığı mahlukatı hakkında en cahil kimse olur. Allahu Teâlâ şöyle
buyurmaktadır:

?Allah'ı unuttukları için Allah'ında kendilerini kendilerine unutturduğu
kimseler gibi olmayın? (Haşr,

59/19).[5]

Bu âyet hakkında iyice düşünmek gerekir. Çünkü bu âyetin altında çok yüce ve çok
büyük bir mana bulunmaktadır. Bir kimse Rabb'ini unuttuğunda Rabb'i de ona kendi
şahsiyetini ve kendi nefsini unutturur da o kendi şahsını unutan kimse kendi
hakikatini ve kendi maslahatlarını bilemez. Çünkü o ahireti hakkında ve
varacağı yeri hakkında istikametini ve kurtuluşunu unutmuş böylelikle de başıboş
salıverilmiş hayvanlar makamında terk edilmiş ve atılmış olur. Halbuki nice
hayvanlar vardır ki yaratıcılarının kendilerine bahşettiği hidayet üzerine
devamlı oldukları için maslahatlarını, faydalarını ve menfaatlerini o kimseden
daha iyi bilirler. İşte bu kimse yaratılmış olduğu fıtrattan çıkmış, Rabb'ini
unutmuş ve Rabb'i de ona bundan dolayı zatını ve zatının sıfatlarını
unutturmuştur. Unutulan nefis ise ahiretinde ve varacağı yerde kişiyi kemale
erdirmez, konumunu arttırmaz ve muvaffak etmez.[6]

Kul noksan sıfatlardan berî olan Rabb'in ezeliyette, ebediyette ve fiilde tek
olduğunu, Ondan başka her kesin bir zerreyi veya bir zerrenin cüz'ünü yaratma
kudretinden aciz olduğunu ve varlığının kendi nefsinden olmadığını bildiği
zaman varlığının kendisine ait olmadığını, varlığının kendisi sebebiyle
olmadığını ve kendiliğinden olmadığını anlar.

Bu bilgi, kalpteki diğer zikirleri Allah'ın zikrinden ayırır. Kişinin
zenginliği, malikiyeti, mülkü ve kudreti kaybolup gittiği gibi hafızasından ve
zihninden Allah (c.c.)'tan başkasının zikri de kaybolur gider.

İşte böyle olunca Allahu Teâlâ tek ilâh ve tek zikredilen olur.Nitekim O tek
yaratıcı, tek Mâlik,[7]
tek Ganiyy[8]
ve ezelî ve ebedî olarak kendi zatıyla var olan tek ilahtır.

Allah'tan başkasına gelince, onun varlığı ve varlığının tabi olduğu sebepler
emanettir, kendisine ait değildir. Her ne zaman kul Allah'tan başkasının
zikrinden ve delillerinden yüz çevirirse işte o zaman kalbinde bu bilgi yayılır.[9]

Allahu Teâlâ'yı tanıma hususunda bahtlı olarak insanların en yücesi Allahu
Teâlâ'yı hakkı ile övemediğini itiraf eden kimsedir. Ve bu kişi diğer hamd ve
sena edenlerden üstündür.

Şairin dediği gibi:

?Ne kadar mübalağa yapsa da övgüde

Hoşnut olan sana ulaşamaz.

Muhakkak ki en yücesi sendedir,

Senindir hamd hem de hepsi.

Başlangıcı yok sonu yok

Allah'tır en iyi bilen hamdi.[10]



[1]

er-Rabb:
Müslih (=islah
edici), terbiye edici, Mabûd ve itaat edilen efendi manalarındadır. (ç)

[2]
el-Kayyûm: Her varlığın kendisine bağlı olduğu kainatı yöneten yüce
varlık. Her şeyi yaratan, her canlıya rızık vererek hayatlarını daim eden,
besleyen, ayakta tutan, ölümü- hayatı taktir eden ve kendisinden hiçbir şey
eksilmeyen Allahu Teâlâ ?Kayyûm' dur. (ç.)


[3]
el-Melik: Görünen ve görünmeyen bütün alemlerin sahibi ve yöneticisi.
(ç.)


[4]
el-Hakk: Fiilen var olan, mevcûdiyet ve ulûhiyyeti gerçek olan. (ç.)



[5]
Zeccâc, ?Onlar Allah'ı unuttular? âyeti kerîmesi hakkında şöyle dedi:
Onlar Allah'ı anmayı ve kendilerine
emrettiklerini unuttular. Bundan dolayı da Allah (c.c.) onları rahmet ve
tevfîk ile anmayı terk etti.


[6]
Miftâh'u Dâr'us-Saâdet,

2/86.



[7]
el-Mâliku'l-Mülk: Mülkün sahibi, mülkünde dilediği gibi tasarruf eden.
(ç.)

[8]
el-Ganiyy: Nimet rahmet hazineleri sonsuz olup hiçbir şeye muhtaç
olmayan, zengin. (ç.)

[9]
Medâric'us-Sâlikîn,

2/263



[10]
Aynı yer

ESMAULLAHİ'L-HUSNA
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ
KİTABI DERLEYENLERİN ÖNSÖZÜ
ALLAH'IN İSİMLERİNİN MANALARI HAKKINDA YAZILMIŞ ESERLER
İBN KAYYİM'İN ESMÂU'L-HÜSNÂ İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARI
İBN KAYYİM'İN BU KİTAPTAKİ METODU
KİTABIN İÇERİĞİ
BU KİTABIN ASLI
BU KİTAPTA YAPTIĞIMIZ UYGULAMA
YÜCE ALLAH'IN İSİMLERİNİ VE SIFATLARINI TANIMAK
Sıfatların Delillerinin, Kur'ân'dan ve Sünnet'ten Olması  
Allah'ın İsimlerini ve Sıfatlarını Bilmenin, İlimlerin En Yücesi Olması  
Yüce Sıfatlara İmanın, İslâm'ın Esaslarından Olması  
YÜCE ALLAH'IN EN GÜZEL İSİMLERİNİN ASILLARI
Bütün Peygamberlerin, Akidenin Esasları Üzerinde İttifak Etmesi
İsimlere ve Sıfatlara Bakış Açısı  
ESMÂU'L-HÜSNÂ'NIN GEREKTİRDİKLERİ
Güzel Teklifde, Emirde ve Nehiydeki İki Yol
Yüce Allah'ın İsimlerinin, İfade Ettiği Manayı ve Bağlantı Kurduğu Şeyleri Gerektirmesi
Esmâu'l-Hüsnâ ile Yüce Allah'ı Övmenin Üslubu
ESMÂU'L-HÜSNÂ İLE TEVESSÜL
5. ESMÂU'L-HÜSNÂ'YI KORUMADA EDEB  
ESMÂU'L-HÜSNÂ'YI KÖTÜLÜKTEN TENZİH ETMEK  
Rasulullah (s.a.v.)'in ?Kötülük Sana ulaşamaz? Sözünün Manası
YÜCE ALLAH'IN, EN GÜZEL İSİMLERİYLE VE YÜCE SIFATLARIYLA TECELLÎ ETMESİ
ESMÂU'L-HÜSNÂ'NIN, YÜCE ALLAH'IN ZATINA VE BİRLİĞİNE DELALET ETMESİ
Esmâu'l-Hüsnâ'nın, Yüce Allah'ın Hikmetine ve Kudretine Delalet Etmesi         
AHKÂM ÂYETLERİ VE YÜCE ALLAH'IN SIFATLARIYLA İLGİLİ ÂYETLER
YÜCE ALLAH'IN SIFATLARI HAKKINDAKİ ÂYETLERDE TE'VİLİN OLMAMASI
YÜCE ALLAH'IN ZATI, SIFATLARI VE İSİMLERİ HAKKINDA BAHİS
ESMÂU'L-HÜSNÂ VE  ESMÂU'L-HÜSNÂ'DAN SELBİN NEFYEDİLMESİ
ALLAH
er-RAHMÂN - er-RAHÎM
el-MELİK - el-HAKK
el-KUDDÛS
es-SELÂM
el-CEBBÂR - el-MÜTEKEBBİR
el-BASÎR
el-AZÎZ
el-HÂKİM - el-ALÎM - el-ALLÂM
es-SEMÎ'  -  el-BASÎR 
el-ADL
el-LATÎF
el-HALÎM - el-AFUVV
eş-ŞÂKİR - eş-ŞEKÛR
el-ALİYY
el-KEBÎR - el-MÜTEKEBBİR
el-HAFÎZ
er-RAKÎB - eş-ŞEHÎD
el-HAMÎD - el-MECÎD
el-VEDÛD - eş-ŞEKÛR
el-HAYY  -  el-KAYYÛM
el-VÂHİD ?  el-AHAD
es-SAMED
el-GANİYY - el-KERÎM
es-SABÛR
el-CEMÎL
er-REFÎK
el-MUĞÎS
İSİM VE MÜSEMMÂ (=İSMİN İFADE ETTİĞİ MANA) İsimlerin, İfade Ettiği Manalar (=Müsemmâ) İçin Çeşitli Kalıplar İçermesi
İsmin, İfade Ettiği Manayı (=Müsemmayı) Gerektirmesi  
Yüce Allah'ın Sıfatlarının, İsminin (İhtiva Ettiği) Mananın İçinde Olması
Yüce Allah'ın Kelamının, İsminin (İhtiva Ettiği) Mananın İçinde Olması
Allah'ın Güzel İsimleri Hakkındaki Eşanlamlılık ve Farklılıklar
En Üstün Sıfatları Tanıma
SIFATLARI VE NA'TLARI TANIMA Sıfat ve Na't Arasında Üç Yönden Fark Olması
?Allah? İsminin Kökeni
?Allah? İsminin Etimolojisi
?Subhâneke Allahümme? Kelimesinin Anlamı
Duanın Kısımları
?Tebâreke? (=Yüceler Yücesi) Kelimesinin Anlamı
Allah'ın, Kemâl Sıfatları ile Celal Na'tlarının Çok Olması
Yüce Allah'ın, ?Şüphesiz ki, Rabb'im dosdoğru bir yol üzerindedir? (Hûd 11/56) Sözünün Anlamı
Bazı Âyetlerde Geçen (=yakın) Kelimesinin Anlamının Açıklanması
Yüce Allah'ın ?O, her an yaratma halindedir? Sözünün Anlamı
Yüce Allah'ın  ?De ki Göklerde ve yerde Allah'tan başka kimse gaybı bilmez. Onlar, ne zaman yeniden diriltileceklerini bilmezler? Sözünün Anlamı
İBN KAYYİM'İN, KİTABI HAZIRLAYANLARIN VE TERCÜME EDENLERİN BAŞVURDUĞU KAYNAKLAR