Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
5) Madenlerin mülkiyeti
5 
 
5) Madenlerin mülkiyeti: 
 
 
 
İslâm hukukuna göre, maden 
mülkiyetini; istihsal edilen maden ve kaynağındaki maden rezervi olmak üzere 
ikiye ayırmak mümkündür. 
 
İstihsal edilen maden, cinsi ne 
olursa olsun su, ot, ateş gibi mübah mallardan olup, prensip olarak bulana, yani 
üretene ait olur. Bir pınardan alınan su alana ait olduğu gibi, madenlerden 
istihsal edilen de istihsal edene ait olur. Yalnız altın, gümüş, demir, bakır ve 
kurşun gibi erime özelliği taşıyan madenler, ganimetlerde olduğu gibi beşte bir 
vergiye tabidir. İmam Malik'e göre, böyle bir maden kolaylıkla çıkarılmışsa 
vergi beşte bir olurken, masraflı bir üretim yapılmışsa vergi oranı kırkta bir 
olur (es-Serahsî, el-Mebsût, II, 211; Şâfiî, el-Ümm, II, 42, 43). 
 
Diğer yandan kaynaktaki maden 
rezervi üzerinde ne yer sahibi ve ne de bulan için bir mülkiyet hakkı doğmaz. Bu 
yüzden Hanefî, Mâlikî ve Hanbelî hukukçuları madenlerin rakabe mülkiyeti olarak 
hiç kimseye ikta edilemeyeceğini ve bunların herkesin ortak bulunduğu mübah 
mallardan olduğunu belirtmişlerdir. Hatta Hanetî hukukçusu es-Serahsî, ikta için 
daha açık örnekler vermektedir: "Bir kimse, devletin kendisine ikta yoluyla 
işletme imtiyazı verdiği bir maden ocağında işçi çalıştırsa, ocaktan maden 
çıksın veya çıkmasın işçinin ücretini yüklendiği için, istihsal edilen maden 
işverenin olur. İstihsal ettiği madenin ise beşte birinden az olmamak üzere, 
devlet ile anlaştıkları oranda vergi verir. Bu kişinin yanında iş akdi 
yapmaksızın başka birisi kendi başına çalışsa, istihsal ettiği madenin beşte 
dördü bu kişinin olur. Çünkü maden, ikta edilmekle kişinin mülkiyetine geçmez. 
Kaynaktaki maden rezervi hadiste bildirilen su, ot ve ateş gibi ortak 
mübahlardandır" (es-Serahsî, a.g.e., II, 212, 217; Mâlik, el-Müdevvene, V, 51, 
VI, 192-193; İbn Kudâme, el-Muğni, VI, 158), 
 
Maden rezervlerinin özel mülk 
edinilememesi prensibinin kaynağı, ortak mübahlarla (su, ot, ateş) ilgili hadis 
ve Hz. Peygamber'in tuzluk iktama ait şu hadisidir: "Ebyad b. Hammal'dan 
nakledildiğine göre, bu zat Hz. Peygamber'i ziyaret ederek yerini belirttiği 
tuzluğun kendisine ikta edilmesini istemiş ve Hz. Peygamber de ikta etmişti. Tam 
oradan ayrılacağı sırada, orada bulunanlardan birisi, Hz. Peygamber'e; "Neyi 
ikta ettiğinizi biliyor musunuz, ya Rasülullah? Siz ona sanki bir kaynak su ikta 
etmiş oldunuz" demiştir. Ravi Ebyad bunun üzerine o ikta, Hz. Peygamber'in geri 
aldığını ilâve etmiştir" (Ebû Dâvûd, İmâre, 36; Tirmizî, Ahkâm, 39; İbn Mâce, 
Ruhûn, h. no: 2475). 
 
Sonuç olarak İslâm hukukuna göre, 
maden mülkiyeti ne "mütemmim cüz", ne "sahipsiz mal" ve ne de "devlet mülkiyeti" 
niteliği taşımaz. Madenler kamu karakterli mübah ve beşte biri toplumun, beşte 
dördü, bulup işletenin olmak üzere temelde ortak mübahlardandır. (4) 
 
 




 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.
 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.