Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Vasiyye Bi'l-Menfaa

Vasiyye Bi

Vasiyye Bi'l-Menfaa:


Hanefilere göre menfaatten maksat,
bir kölenin hizmeti, bir evde oturma hakkı ve geliri, bahçe ve tarlanın ürün ve
kirasıdır (Kasânî, a.g.e., VII, 352).

Dört mezhep imamına göre menfaatin vasiyeti
caizdir. Daha önce aynıların vasiyetinde vasiyet edilen malın terikenin üçte
birinden fazla olmayacağına değinilmişti. Bu oranın, menfaatte nasıl takdiri
yapılacaktır? Bu konu mezhepler arasında değişik değerlendirilmiştir; Hanefîler
ve Mâlikîler menfaati vasiyet edilen malın değerine bakarlar. Şayet bu mal
terikenin üçte birini aşmıyorsa, süresi ne olursa olsun vasiyet uygulanır.
Fakat, bu mal terikenin üçte birinden daha fazla olursa, üçte biri kadarı
geçerli, kalanı geçersizdir. Yani bu mezheplere göre itibar, menfaate değil,
menfaati vasiyet edilen aynadır. Şafii ve Hanbelî mezheplerine göre, muteber
olan, mal değil, malın vasiyet müddetindeki menfaatidir. Çünkü mûsa bih,
menfaattir. Hanbelîlerden bir görüşe göre, müddetin sınırsız olması halinde,
Hanefîlerde olduğu gibi aynın kıymetine itibar edilir (Zühaylî, a.g.e., VIII,
86, 87).

Menfaatin elde edilmesi ya mûsa
lehin bizzat kendisinin kullanması ile veya kiraya verip kirasını alması ile
gerçekleşir. Şayet mûsi, vasiyet ederken bunlardan birisini kayıtlamamışsa, mûsâ
leh dilediği şekilde istifade edebilir. Fakat, bir menfaat türü ile kayıtlamışsa
Hanefilere göre bu kayda uymak zorundadır. Aksine hareket edemez. Dolayısıyla,
kendisinin oturması için, oturma hakkı vasiyet edilen birisinin, evi kiraya
vererek kirasını alması caiz olmaz. Şafii ve Hanbelîlere göre, musâ leh, böyle
bir kayda uymak zorunda değildir. İstediği şekilde faydalanabilir.

Bir malın menfaati, mûsâ leh ile
varisler arasında müşterek ise, dilerlerse malı kiraya verip kirasını
bölüşürler, dilerlerse ve mal müsaitse malı aralarında bölüşüp her biri muayen
bir kısmının menfaatini alır. Üçüncü bir yol olarak da malı münavebeli olarak
kullanabilirler (İbn Âbidin, Reddu'l-Muhtar, VI, 691 vd.).

Vasiyet edilen menfaat geçici
olabileceği gibi, süresiz de olabilir. Şayet belirli bir süreye münhasırsa veya
sonu gelecek bir cihete ise malın kendisi mûsinin varislerine aittir. Sürenin
bitiminde onlara döner. Fakat, bir malın menfaati sınırsız olarak ya da mutlak
olarak vasiyet edilmiş ve mûsa leh sonu gelmeyen bir türdense o aynı vakıf
hükmündedir (Zühaylî, a.g.e., VIII, 92, 93).