Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Hz. Fâtıma'nın Hizmetçi İstemesi
Hz 
 
Hz. Fâtıma'nın Hizmetçi İstemesi: 
 
 
 
O'nun terbiye sisteminden bir diğer kesiti de 
İmam Buharî ve Müslim veriyor. Hâdiseyi bize Hz. Ali (r.a.) anlatıyor ve diyor 
ki: ?Evimizde hizmetçimiz yoktu. Bütün işlerini bizzat Fâtıma kendisi yapıyordu. 
Zâten, bütünü bir tek odadan ibâret olan bir hücrecikte kalıyorduk. O odacıkta, 
Fâtıma ocağı yakar ve yemek pişirmeye çalışırdı. Çok kere, ateşi alevlendirmek 
için eğilip üflerken, ateşten çıkan kılvılcımlar benek benek elbisesini yakardı. 
Onun için elbisesi delik-deşik olmuştu. Yaptığı sadece bu değildi. Ekmek yapmak, 
evin ihtiyacı olan suyu taşımak da onun yüklendiği işlerdendi. Ayrıca değirmen 
taşını çevire çevire eli; su taşıya taşıya da sırtı nasır bağlamıştı. 
 
Bu arada bir harp dönüşü Medine'ye esirler 
getirilmişti. Allah Rasûlü bu esirleri, müracaat eden Medine halkına 
dağıtıyordu. Fâtıma'ya, babasına gidip ev işlerinde kendisine yardımcı 
olabilecek bir hâdim (hizmetçi) istemesini söyledim. O da gitti ve istedi... 
Şimdi, hâdisenin gerisini Hz. Fâtıma Vâlidemiz'den dinleyelim: ?Babama gittim; 
fakat evde yoktu. Hz. Âişe: ?Geldiğinde ben haber veririm? dedi, ben de geri 
döndüm. Az sonra Allah Rasûlü birdenbire çıkageldi. Ben ve Ali doğrulmak 
istedikse de O, buna mâni oldu ve aramıza oturdu. Öyle ki ayağındaki serinliği 
hissediyordum. Arzumuzu sordu. Ben de durumu aynen naklettim. Allah Rasûlü 
birden uhrevîleşti ve şöyle dedi: 
 
?Yâ Fâtıma, Allah'tan kork ve Allah'a karşı 
vazifende kusur etme! Allah'ın omuzuna yüklediği farzları hakkıyla yerine getir. 
Kocana da dâima sâdık ve itaatkâr ol! Onun hakkını da gözet! (Yani, senin iki 
vazifen var: Allah'a karşı kulluk etmek ve sonra da kocana itaatde bulunmak.) 
Sana ayrı bir şey daha söyleyeyim: Yatağına girmek istediğin zaman, otuz üç defa 
'Sübhânallah', otuz üç defa 'El-hamdü lillâh', otuz üç defa da 'Allahu ekber' 
de. İşte bu, senin için hizmetçiden daha hayırlıdır.? 
 
Bunun mânâsı şu idi: Ben senin nazarını uhrevî 
âlemlere çeviriyorum ve orada senin, bana ulaşman ve benimle beraber olman için 
de iki yol var: Birincisi Rabbine karşı kulluk vazifende kusur etmemen. İkincisi 
de; kocana karşı vazife ve mükellefiyetlerini yerine getirmen. Eğer bir 
hizmetçi, senin kocana karşı vazifelerinde senin yerini alır ve senin yapman 
gerekenleri o yaparsa, bu bir ölçüde senin eksik kalmana sebebiyet verebilir. 
Oysa ki senin iki kanatlı olman gerekir. Bir insan, nasıl en mükemmel kul olur 
ve Allah'a kulluğunu en mükemmel şekilde yerine getirir? Bir insan nasıl en 
mükemmel insan olur ve üzerindeki mükellefiyetleri kusursuz ve arızasız yerine 
getirir? İşte sana düşen bunları araştırmaktır. 
 
Sen evvela, Rabbine karşı kulluğunu en mükemmel 
şekilde edâ et ve mükemmel bir kul ol! Sonra da Ali gibi kıyâmete kadar gelecek 
ehlullah'ı sulbünde taşıyan büyük bir insana karşı, mükellefiyetlerini yerine 
getir ve mükemmel bir insan ol! Ol ki, bütün mükemmeliyetlerin ve mükemmellerin 
toplanma yeri olan cennette benimle beraber olabilesin! Hz. Fatıma'nın zü'l-cenâheyn 
(iki kanatlı) olması için Hz. Ali ve ona hizmet bu denli önemli olunca, Hz. 
Fâtıma'nın hizmetçi kullanması, onun kanatlarından birinin kırılması demektir. 
Böyle tek kanatlı biri ise Hz. Hasan'a, Hz. Hüseyin'e ve kıyâmete kadar gelecek 
bütün aktâba, müceddidîne, müçtehidîne ana olamazdı. Allah Rasûlü onu bu 
büyüklükte bir ana yapmak için, âdeta dünyaya ait bütün alâkalarını kesiyor onun 
nazarını tamamen âhirete çeviriyordu. Zira Allah (c.c.) da O'nu böyle yapmış ve 
böyle terbiye etmişti. (İbn Hişam, Sîre I/262). 
 
Fâtıma O'nun kızıydı. Hakk'ın terbiye adına 
kendisine lutfettiği ve ihsanda bulunduğu şeyleri o kızından esirgeyemezdi. O 
kız ki, Hz. Hasan ile Hüseyin'den son şerif ve seyyide kadar birçok 
velînin/Allah dostunun anası olacaktı. Bu itibarla onun bu mübârek meyvelere 
çekirdek olabilecek mâhiyette yetiştirilmesi gerekiyordu. İşte bundan dolayı 
Efendimiz, bir taraftan fevkalâde sevgisi, şefkati ve gönüllerinde taht kurmanın 
yanında, diğer taraftan da Fâtıma'nın nazarını hep uhrevî âlemlere çeviriyordu. 
 
 




 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.
 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.