Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Yalanın Psikolojik ve Sosyolojik Zararları

Yalanın Psikolojik ve Sosyolojik Zararları



Yalanın Psikolojik
ve Sosyolojik Zararları


Yalan söylemenin yol açtığı pek
çok psiko-sosyal olumsuzluklar vardır. Her şeyden önce yalan, toplum bireylerini
birbirine bağlayan güven duygusunu ortadan kaldırır. Çünkü yalan söyleyene güven
duymamak, ancak doğruyu söyleyene güvenmek esastır. Yalancılık, fertler
arasındaki birlik ve dayanışmayı kaldırarak insanları birbirine düşürür,
düşmanlıklara sebep olur. Yalnız insan ilişkilerini değil; insan sinirlerini de
bozar, insanın içinden gelen sesi (vicdan) susturur, meseleleri yozlaştırır.
Kur'ân-ı Kerim, bu psiko-sosyal gerçeklerden dolayı ve daha önemlisi imanının
bir gereği olarak mü'minlerden yalan söylememelerini emir buyurmuştur:
?... Pislikten, putlardan
sakının; yalan sözden kaçının.? (22/Hacc, 30).
İmanın iç dinamikleri, mü'mine
nasıl putlardan sakınmayı emrediyorsa, aynı şekilde yalandan sakınmayı da
emreder. Allah'a ortak koşmaktan sakınmakla, yalandan sakınmak konusunda mü'mini
vazifelendiren ilk kaynak imanın iç dinamikleridir:
?En büyük günahı size haber
vereyim mi? Allah'a şirk koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek ve İyi belleyin,
bir de yalan söylemek, yalancı şâhitlik yapmaktır? (Buhârî, Şehâdât 10, Edeb
6, İsti'zân 35, İstitâbe 1; Müslim, İman 143; Tirmizî, Şehâdât 3, Birr 4,
Tefsîru sûre 4/5, hadis no: 1964)