Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Kabir Ziyareti

Kabir Ziyareti

Kabir Ziyareti:

Genel olarak kabirleri ziyaret etmek erkekler
için müstehab olup, kadınlar için caizdir. Salih kimselerin, anne, baba ve yakın
akrabanın kabirlerini ziyaret etmek mendup sayılmıştır. Kadınların kabirleri
ziyaret etmesi, bağırıp çağırma, saçını başını yolma ve kabirlere aşırı saygı
gibi bir fitne korkusu olmadığı zaman mümkün ve caizdir. Çünkü Hz. Peygamber,
çocuğunun kabri başında ağlamakta olan bir kadına sabır tavsiye etmiş, onu
ziyaretten alıkoymamıştır.[1]
Diğer yandan Hz. Âîşe'nin de kardeşi Abdurrahman b. Ebi Bekr'in kabrini ziyaret
ettiği nakledilir.[2]

Hz. Peygamber, henüz kader inancının
kökleşmediği ve cahiliye alışkanlıklarının devam ettiği dönemde kabir ziyaretini
bir ara yasaklamış, ancak bunu daha sonra serbest bırakmıştır. Hadiste şöyle
buyrulur:
"Size kabir ziyaretini yasaklamıştım. Artık kabirleri
ziyaret edebilirsiniz."[3]
Hz. Peygamber'in kabirleri çok ziyaret eden kadınlara lânet ettiğini bildiren
hadisler[4]
ziyaret yasağı olan döneme aittir. Tirmizi bunu açıkça ifade etmiştir.[5]
Hz. Âîşe ve İbn Abdilberr bu görüştedir.
Hanefilerin sağlam görüşüne göre, saç baş yolma, ağlamayı
tazeleme gibi aşırılıklar olmamak şartıyla kadının kabir ziyareti caiz
görülmüştür. Çünkü hadislerde yer alan ruhsat, kadınları da kapsamına
almaktadır.[6]
Kabir ziyaretinin, tarihi akış içinde, ölülerden yardım
istemek, hatta tapılmak için de yapıldığı görülmektedir.

İslâm'ın başlangıcında Hz. Peygamberin kabir
ziyaretlerini yasaklamasının sebebi bu idi. Yahudi ve Hristiyanlar, aziz
saydıkları kimselerin kabirlerini ibadet yeri edinmişlerdi. Cahiliyye devrinde
kabirlere secde ediliyor, putlara tapılıyordu. Putperestlik, büyük tanınan
kimselerin heykellerine saygı ve ta'zim ile başlamış, neticede bu saygı putlara
ibadete dönüşmüştü. İslâm Dininin gayesi tevhid akidesini (Allah'ı yegane hâlık
ve müessir tanıyıp yalnızca ona ibadet etmeyi) kalblere yerleştirmekti. Önceleri
Hz. Peygamber (s.a.s) bu sebeple tehlikeli gördüğü kabir ziyaretini
yasaklamıştı. Fakat tevhid inancı gönüllere iyice yerleşip müslümanlar
tarafından gayet iyi anlaşıldıktan sonra, kabir ziyaretine izin verilmiştir.

Çünkü kabir ziyaretinde, hem hayattakiler, hem
de ölüler için faydalar vardır. Resulullah (s.a.s) Mekke seferi sırasında annesi
Amine'nin kabrini ziyaret ederek ağlamış, etrafındakileri de ağlatmış ve
müslümanların kabirleri ziyaretine de izin verilmişti.[7]
Bu izin hatta ziyareti teşvik konusu meşhur rivayetlerle sabittir.[8]




[1]
Buhârî, Cenâiz: 7, Ahkâm, 11; Müslim, Cenâiz: 15.


[2]
Tirmizi, Cenâiz: 61.


[3]
Müslim, Cenâiz: 106, Edâhi: 37; Ebû Dâvud, Cenâiz: 77, Eşribe: 7; Tirmizi,
Cenâiz: 7; Nesaî, Cenâiz: 100; İbn Mâce, Cenâiz: 47; Ahmed b. Hanbel, Müsned:
1/147, 452, 3/38, 63, 237, 250, 5/35, 355, 357.


[4]
Tirmizi, Salât, 21; Cenâiz, 61; Nesaî, Cenâiz: 104; İbn Mâce, Cenâiz: 49.


[5]
Tirmizi, Cenâiz: 60.


[6]
Tirmizi, Cenâiz: 60, 61; İbn Abidin, Reddü'l-Muhtâr, İstanbul 1984, 2/242.


[7]
İbn Mâce, Cenâiz: 48; Nesâi, Cenâiz: 101;Müslim, Cenâiz: 36; Ebû Dâvud,
Cenâiz: 77.


[8]
İbn Mâce, Cenâiz: 47; Tirmizî, Cenâiz: 60. Muhiddin Bağçeci, Mefail Hızlı, Şamil
İslam Ansiklopedisi: 3/256-257.