Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Allah Korkusu
Allah Korkusu 
 
 
Allah Korkusu: 
 
 
Mü'minin hissettiği gerçek 
korku, Allah korkusudur. Çünkü Allah'a iman, onu ölüm, fakirlik, insanlardan 
veya herhangi başka bir şeyden gerçek anlamda korkmasını engeller. Mü'min, 
sadece Allah'ın gazab, öfke ve cezalandırmasından korkar. Allah korkusu, 
mü'minin hayatında önemli ve faydalı görevleri yerine getirir. Çünkü bu korku, 
mü'mini günah işlemekten uzaklaştırır. Bununla da onu, Allah'ın gazab ve 
cezalandırmasından korur; ibâdetleri yerine getirmeye, Allah'ın rızâsını 
kazanacak hayırlı işleri yapmaya sevkeder. Bu durumda Allah korkusu sayesinde 
mü'minde bir ruhsal dinginlik meydana gelir. Çünkü bu durumdaki mü'mini, 
Allah'ın affı ve rızâsı hususunda ümit şuuru kaplamaktadır. ?Rabbimiz 
Allah'tır deyip sonra dosdoğru olanların üzerine melekler iner: Korkmayın, 
üzülmeyin, size söz verilen cennetle sevinin! (derler.)? (41/Fussılet, 30) 
Mü'min, Allah'ı zâtıyla ve 
sıfatlarıyla tanıyıp bildiği ve O'nun her şeye kaadir olduğu, dilediği anda 
bütün evreni helâk edebileceğini idrâk ettiği için O'ndan, O'nun azabından 
korkar. İsyan ve günahlara daldığı için, O'nun vereceği cezayı düşünerek O'ndan 
korkar. Bazen hem O'nun azametini/yüceliğini, hem de azabını düşünerek her ikisi 
sebebiyle O'ndan korkar. Allah'tan en çok korkan O'nu en çok bilendir. Bunun 
için Peygamberimiz (s.a.s.), Buhâri'nin Hz. Enes'den rivâyet ettiği bir hadis-i 
şerifte: ?Ben Allah'tan en çok korkanınızım? buyurmuştur. Hadisin 
diğer rivâyeti şöyledir: ?Ben Allah hakkında sizden daha çok bilgiye sahibim 
ve benim haşyetim/Allah'tan korkum, sizinkinden daha fazladır.? (Buhâri, 
Edeb 72; Müslim, Fezâil 127-128) Kur'an'da bu konuyla ilgili şöyle buyrulur: 
?Allah'tan, kulları içinde en çok âlimler korkar.? (35/Fâtır, 28) Hz. 
Peygamberimiz de beşîr/müjdeleyici ve nezîr/korkutucu ve uyarıcı sıfatlarıyla 
insanlığa gönderilmiştir (2/Bakara, 119; 34/Sebe', 28; 35/Fâtır, 24; 41/Fussılet, 
4). Peygamberimiz, insanları Allah'ın sonsuz rahmetiyle müjdelerken, beri 
taraftan O'na isyan edenleri elem verici bir azap ve can yakıcı bir ateş ile de 
korkutmuştur. 
Kulun Allah'tan korkması, 
sadece büyük bir tehlikeden duyulan korku gibi olmayıp, bununla birlikte, 
Allah'a karşı bir saygının da ifadesidir. Korkan, korktuğundan kaçar; ancak, 
Allah'tan korkan O'na yaklaşır ve O'nun lütfuna mazhar olur. ?Allah katında 
ikrama en lâyık olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır.? (49/Hucurât, 13). 
?Allah'a kaçın/koşun? (51/Zâriyât, 50). Allah'tan kaçmak kesinlikle mümkün 
değildir; Allah'a doğru kaçmak, daha doğrusu O'nun azabından yine O'nun 
rahmetine sığınmak gerekir ki bu da takvâ ve haşyet gibi Allah korkusu ile 
gerçekleşir. Allah'tan korkma, O'nun emirlerine itaati ve yasaklarından 
kaçınmayı gerektirir. 
Kullarına karşı daima lütufkâr 
olan Allah, ibâdetleri onların cehennem azâbından kurtulmaları ve cennet 
nimetlerine kavuşmaları için bir sebep kılmıştır. Sebeplere sarılmak, neticelere 
râzı olmak demektir. Dünyaya ait korkular devamlı değil, geçicidir. Çünkü hiçbir 
tehlike, Allah'ın azabı kadar şiddetli değildir. Bunun için Allah, ?Öyleyse 
siz onlardan değil; Benden korkun, eğer gerçek mü'minlerden iseniz.? (3/Âl-i 
İmrân, 175) buyurmuştur. Allah korkusu, her türlü hayırlı işlere vesiledir. 
?Hikmetin başı Allah korkusudur.? Bu korku, kişiyi Allah'ın emirlerine 
isyandan alıkoyduğu için Allah ona mükâfat olarak iki cennet vaad etmiştir. 
?Rabbinin makamından korkan kimselere iki cennet vardır.? (55/Rahmân, 46) 
Allah korkusunun bir tezâhürü, Allah'ın anıldığı yerde mü'minin kalbinin 
titremesidir: ?Mü'minler o kimselerdir ki, Allah zikredildiği/anıldığı zaman 
yürekleri ürpererek titrer.? (8/Enfâl, 2) Peygamberimiz'e, ?insanların en 
hayırlısı kimdir?? diye sorulunca: ?Allah' tan en çok korkanlardır.? 
buyurmuştur. Mü'min, gücü yettiği nisbette Allah'a isyandan sakınmalı ve O'ndan 
korkmalıdır (64/Teğâbün, 16). (2) 
 



