Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Irkçılık ve Asabiyye

Irkçılık ve Asabiyye


Irkçılık ve Asabiyye:




1789 Fransız ihtilâlinden sonra
kavmiyetçilik, daha yaygın deyimiyle milliyetçilik (aslında ulusçuluk ve
ulusalcılık demek gerektiği halde bu ifade meşhurdur) daha da gelişti ve
yaygınlaştı. Milliyetçi ideolojilerin çoğalmasından ve yaygınlaşmasından sonra
büyük devletler parçalandı. Ulus unsuru üzerine devletler kuruldu, bir ırkın
üstünlüğü fikri devletlerin ideolojisi oldu. Bu çirkin asabiyye yüzünden nice
zulümler işlendi, nice savaşlar oldu, nice toplumun kimliği inkâr edildi, nice
kesimler baskı ve hile ile asimile edildi. Günümüzde bu sakat anlayışın hâlâ
devam ettiğini üzülerek görmekteyiz.

Günümüzde ırkçılık veya kavmiyetçilik
düşüncelerine olan bağlılık, İslâm'da şiddetle kınanmış olan asabiye
anlayışıdır. Burada söz konusu olan zararlı asabiyye; kendi kavmini, kendi
akrabalarını sevip ilgi göstermek değildir. İslâm, akrabaya iyilik etmeyi,
onlara ilgi göstermeyi, sıla-i rahmi (akrabalık bağını yardımla sürdürmeyi)
emreder. Akrabalar arasındaki meşrû ve makul sevgi, bereketi artırır (Tirmizî,
Birr 49, hadis no: 1979, 4/351). Ancak, akraba haksız da olsa onu savunmak,
kendi soyunu üstün görmek, başkalarını aşağılamak; belli bir grubu, bir aileyi
veya soyu, bir kesimi en üstün saymak, bu yüzden de zulme dalmak asabiyyedir,
ırkçılıktır; İslâm'ın lânetlediği bir tavırdır.
Nitekim Peygamberimiz (s.a.s.),
?Bir kimsenin kavmini sevmesi asabiye (ırkçılık) midir?? sorusuna şöyle cevap
vermiştir:

?Hayır, fakat asabiye; kişinin zulümde
kendi kavmine yardım etmesidir.?
(İbn Mâce, Fiten 7, hadis no: 3949, 2/1302).

Asabiyye gayreti, asabiyeye dâvet
câhiliye anlayışıdır. Bir hadiste şöyle buyuruluyor:


?İnsanları asabiyye/ırkçılık için
toplanmaya çağıran, asabiyye için savaşan ve ırkçılık uğruna ölen Bizden
değildir.? (Müslim, İmâre 57,
hadis no: 1850, 3/1478; İbn Mâce, Fiten 7, hadis no: 3948, 2/1302; Nesâî, Tahrim
28, 7/112)

Atalar ile övünmek, hatta müslüman olmayan
atalarının özellikleriyle iftihar edip başkalarına üstünlük taslamak, hava atmak
asabiyedir. Onlarla övünmek insana hiç bir şey kazandırmaz. Onlarda sağlam bir
inanç ve iyi bir ahlâk var idiyse onu almak bir şey kazandırsa da; eğer onlar
yanlış inanç içinde ise, bilerek veya bilmeyerek kötülük ve zulüm yapmışlarsa, o
kötülükleri savunmak daha da büyük bir hatadır. Asabiyye/ırkçılık duygusu
yüzünden, birçok kişi, atalarının inandıkları bâtıl dinlere, kötülüklerine,
yaptıkları zulümlere bile sahip çıkmakta ve atalarının yolunu izlemekteler.
?Onlara ?Allah'ın indirdiğine uyun' denildiği zaman onlar, ?hayır! Biz
atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız' dediler. Ya ataları bir şey
anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?? (2/Bakara, 170)