Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
1) HAYAT ..
1 
 
1) HAYAT 
 
 
Allah'ın canlı, diri, yani 
hayat sahibi olması demektir. O devamlı olarak diridir, ölümsüzdür. Sonsuza 
kadar diri olarak kalacaktır. Allah, canlı olarak hayatta kalması için, 
yaratılmış varlıklar gibi bazı şeylere muhtaç değildir. 
"Allah hayat sahibidir." 
(Âl-i İmrân: 3/2) "Ölmek şanından olmayan, daima hayat sahibi (olan Allah)'a 
güvenip dayan." (Furkan: 25/58) âyeti ve benzeri âyetler Allah'ın, hayat 
sahibi olduğunu ifade eder. Bu sıfat, Allah'ın zâtına vacip olan sıfatlardandır. 
Fakat Allah hakkında vacip olan bu sıfat, mahlûkatta görülen ve maddenin ruh ile 
birleşmesinden doğan geçici ve maddi bir hayat olmayıp ezelî ve ebedîdir. Allah 
hakkındaki vücut sıfatının kamil olması, O'nun diri olmasıyla mümkündür. Hayatın 
zıddı ölümdür. Ezelî olan Allah hakkında ölümü düşünmek, akla aykırıdır. Bir 
varlık hem ezelî, hem de ölümlü olamaz. İlim, irade, kudret ve diğer kemâl 
sıfatlarını zatında bulunduran Allah'ın diri olması zaruridir. Çünkü ölünün 
âlim, her şeye güç yetiren, işitici, görücü olması düşünülemez. Ölüm, bir 
noksanlık sıfatıdır. Allah ise noksanlıklardan uzaktır. O hâlde Allah'ın hayat 
sahibi olduğu bir gerçektir. Bu sıfat, ancak Allah'ta ezelî ve ebedîdir. 
 
[1] 
Yüce Allah'ın diri, canlı ve 
ezelî bir hayat ile hayat sahibi olması demektir. Bunun zıddı olan ölü ve cansız 
olmak, Allah hakkında düşünülemez, mümteni'dir. Allahu Teâlâ'nın bu sıfatına 
işaret eden pek çok ayet vardır. Meselâ: "Ölümsüz, diri olan Allah'a güven ve 
O'nu tesbih et!..." (Furkân: 25/58) diye buyurulmaktadır. 
Her şeye can veren, ölü gibi 
görünen toprağa, kuru sanılan ağaçlara can, hayat ve tazelik veren Allahu 
Teâlâ'dır. Bütün canlıların hayatı sonradandır ve Yüce Allah'ın yaratmasıyladır. 
Halbuki Yüce. Allah'ın "Hayat" sıfatı da; zâtı gibi kadimdir, ezelî ve ebedîdir; 
zatından ayrılmayan, zatı ile var olân vacib bir sıfattır. Zira hayat olmadan 
diğer sıfatları düşünmek, onlarla Allah'ı vasıflandırmak abes olur. Bu bakımdan 
sübutî sıfatların ilki "hayat" sıfatıdır. 
 
[2] 
Allah'ın subûtî sıfatlarından 
biri. Allah hakkında hayat sıfatının varlığı zorunludur. Sözlük anlamı, ölümün 
zıttı olan diri olmak demektir. Allah hakkında kullanıldığında bunun anlamı, 
Allah'ın her zaman için ölmeyen ve uyumayan diri olması anlamındadır. Hayatı 
için bir başlangıç ve sonuç yoktur. Diğer isim ve sıfatları gibi hayat sıfatı da 
ezelî ve ebedîdir. 
Hayat sıfatı Allah'ın ilim, 
irade ve kudret gibi sıfatlarla ittisafını sahih kılan, Zat-ı Bari ile kâim, 
subuti, ezeli ve vücudî bir sıfat olarak tanımlanmaktadır.[3] 
 
Uyku hali canlıda his, idrak ve 
şuur duygularının yok olmasına sebeptir. Bu sebeple Allah hakkında uyumak ya da 
uyuklamak sözkonusu değildir: 
"Allah ki O'ndan başka ilah 
yoktur; daima diri ve yaratıklarını koruyup yöneticidir... 
Kendisini ne bir uyuklama, ne de uyku tutar." (el-Bakara: 
2/225) 
Allah hakkında 
"hayat", Kur'an-ı Kerim'de beş yerde zikredilmektedir: 
"Allah ki, 
O'ndan başka ilah yoktur, daima diri (hayat sahibi) ve yaratıklarını koruyup 
yöneticidir..." (el-Bakara: 2/255) 
"Allah ki, 
O'ndan başka ilah yoktur, daima diri ve (yaratıklarını) koruyup yöneticidir." 
(Âli İmran: 3/2) 
"Bütün 
yüzler, O diri ve yöneticiye boyun eğmiştir. Zulüm yüklenen perişan olmuştur." 
(Tâhâ: 20/111) 
"Ve ölmeyen 
(diriy)e tevekkül et ve O'nu överek tesbih et. Kullarının günahlarını O'nun 
bilmesi yeter." (el-Furkan: 25/58) 
?O, diri 
olandır. O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. O halde dini yalnız O'na halis 
kılanlar olarak O'na dua edin. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun." 
(el-Mü'min: 40/65) 
Bu yerlerin 
üçünde, yaratıkları ayakta tutan, yöneten, idare eden ve koruyan anlamında olan 
"Kayyûm" ismiyle birlikte zikredilmektedir. Bütün canlılar, hayatlarını Allah'a 
borçludur. Onları dirilten, var eden ve diri tutan O'dur. Onun için Allah'a 
muhtaçtırlar. Oysa Allah başkasına muhtaç değildir. O, Samed'dir, her şey O'na 
muhtaç olduğu halde kendisi başka bir şeye muhtaç değildir. 
Allah'ın "hayat"ı, 
tam kâmil bir hayattır. O, ölümsüzdür. Diğer canlılar hayatlarını devam ettirmek 
için hava ve gıda gibi başka şeylere muhtaçtırlar. Oysa Allah Teâlâ'nın hayat 
için başka bir şeye ihtiyacı yoktur. Onun için Allah Teâlâ'nın hayatı, diğer 
canlıların hayatına benzemez. 
"O'na benzer 
hiçbir şey yoktur." (eş-Şûra: 42/11). Yaratıcı olan 
Allah'ın hayatı yaratılmışların hayatına nasıl benzesin ki, yaratılmışların 
hayatları bile biribirlerine benzememektedir. Bitkilerin hayatı ile hayvanların 
hayatı; hayvanların hayatı ile insanların hayatı birbirlerinden farklıdır. Hayat 
fonksiyonları farklılık arzetmektedir. Bitkiler de diridirler, doğar, yer, içer, 
büyür, ürer ve nihayet ölürler. Durumlarına göre bilgileri de vardır; 
kendilerine yarayan şeyleri yaramayanlardan ayırdederler. Ancak kendi 
hayatlarından daha yüksek ve daha kudretli bir hayata sahip varlıklardan 
haberleri yoktur. Hayvanların hayatı, bitkilerin hayatından daha ileridir. 
Hayvanlar fazladan olarak görür, işitir ve uzak yerlere hareket ederler. 
İnsanların 
hayatı ise, hayvanların hayatından da ileridir; onlarınkine ilaveten düşünür ve 
değerlendirme yaparlar, mükellef olmalarının sebebi de budur. 
Netice olarak 
tek bir ilah olan Allahu Teâla'nın zatını tavsif buyurduğu Hayat sıfatı Hak 
Teâla tarafından bahşedilmiş olan ve insanların teşekkülünü sağlayan hayat kaynağından 
daha başka kaynaklardan sûdur etmektedir. İşte bu mana ile Allah hayat 
bakımından diğer eşyadan ayrılır. Hiçbir mebdeden başlamayan ve hiçbir nihayet 
ile müntehi olmayan ebedi ve ezelî hayatında kendisidir. Mahdut sınırların 
mahkûmu, başlangıç ve sonuçların çerçevelediği ve zaman kavramından tamamen 
uzaktır. Allah'ın hayatı bambaşka bir hayat şeklidir. Cenab-ı Allah'ın hayat 
sıfatı, insanların hayat sıfatıyla alışageldikleri özelliklerin hepsinden uzak 
olduğu gibi mutlaktır da. İşte bu mana ile, beşer hayalinde dolaşan bütün 
efsanevi unsurlar vahdaniyet akidesinin dışında kalır... Kulu ne zaman O'na 
yönelirse O kuluna icabet eder. "Allah'ım! Sana teslim oldum, Sana inandım, Sana 
güvendim, Sana yöneldim, Senin için cihad ettim, Senin izzetine sığındım. Beni 
doğru yol üzerinde sabit kılacak Sen den başka ilah yoktur. 
Sen ölmeyen Dirisin, cinler ve insanlar hep ölürler"[4] 
şeklinde Hz. Peygamberin sözleri ve şu ayet-i kerime konuyu açık bir şekilde 
izah etmektedir: "O diridir, O'ndan başka ilah yoktur. Dini yalnız kendisine 
hâlis kılarak O'na yalvarın. Hamd âlemlerin Rabbine mahsustur." (el-Mü'min: 
40/65)[5] 
Allah Teâlâ ?Hayy? dir, 
Hepdiridir; ?La yemût? dur, Hepölümsüzdür. 
 
[6] 
O, her bakımdan olduğu gibi bu yüce sıfatı bakımından da zamandan münezzehtir. 
Yani "Ne zamandan beri diridir, ne zamana kadar sağ kalacak?" gibi sorular 
O'nun için söz konusu olamaz. Bütün canlıların hayat bulması, sonradan meydana 
gelen bir olaydır. Dolayısıyla böyle bir hayat yaratıktır, sonludur; Ölümle son 
bulur. Halbuki Allah Teâlâ'nın hayatı, O'nun sonsuz varlığına bağlı olarak 
kendindendir ve sonsuzdur. Yüce Allah'ın hepdirilik sıfatı ise O'nun 
hepbilgili, hepistekli ve hepgüçlü olmasıyla yakından ilişkilidir. Çünkü 
hayattan yoksun birinin, bilgi, irâde, bilinç, tercih ve güç kullanma gibi 
sıfatlara sahip bulunması mümkün değildir. Allah Teâlâ ise bütün bu sıfatlara 
sahiptir. O'nun eseri olan kâinâttaki her şey, Yüce Rabbimizin bütün 
varlıkları kuşatan sonsuz bilgiye, dilediğini yapabilen sonsuz irâdeye, 
işlediğini hikmetle icra eden sonsuz bilince, nasıl istiyorsa öylece takdir 
eden ve ne istiyorsa onu hemen yapabilen sonsuz güce sahip bulunduğunu, 
dolayısıyla da Hepdiri ve Hepölümsüz olduğunu kanıtlamaktadır. 
 
[7] 
 
 
 
 
 
 
 
 
 [1] 
 Cengiz Yağcı, Şamil İslam Ansiklopedisi: 1/117. 
 
 
 
 [2] 
 Cihad Tunç, Şamil İslam Ansiklopedisi: 5/404. 
 
 
 
 
 [3] 
 Curcanî, et-Tarifat, 65; İ. Hakkı İzmirli, Yeni İlm-i Kelâm: 2/104; Seyyid 
 Sabık, el Akaidu'l-İslâmiyye, s. 68; Metin Yurdagür Allah'ın Sıfatları 
 Esmaü'l Hüsna, İstanbul 1984, s. 177. 
 
 
 
 [4] 
 Taftazâni, Şerhu'l-Makâsıd: 2/64-65; Cürcanî, Şerhu'l-Mevâkıf, 2/353. 
 
 
 
 [5] 
 M. Sait Şimşek, Şamil İslam Ansiklopedisi: 2/380. 
 
 
 
 
 
 [6] 
 Furkan: 25/58 
 
 
 
 [7] 
 Ferit Aydın, İslam'da İnanç Sistemi, Kahraman Yayınları: 221.




 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.
 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.