Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

6) KUDRET ..

6

6) KUDRET

Allah Teâlâ'nın bütün mümkünâta
gücünün yetmesi, her türlü tasarrufta bulunması demektir. İradesiyle bütün
mümkünâtı kuşattığı gibi, kudretiyle irade ettiklerini bir fiil meydana
getirerek, yaratarak bunlara kadir olur. Allah Teâlâ'nın nihayetsiz, bitmek
tükenmek bilmeyen kudreti vardır. Bu sıfat da diğerleri gibi ezelî ve ebedîdir.
Ezelî olan bu kudret sıfatıyla, her hangi bir şeyi dilediği gibi yapmaya
kadirdir. O'nun kudretinin erişemeyeceği, bu kudretin dışında kalan hiç bir şey
yoktur. Nitekim Yüce Allah; "Muhakkak ki, Allah her şeye kâdirdir, gücü
yetendir." Buyurmaktadır. (el-Bakara: 2/20)

[1]
Gücü yetmek demektir. Allah'ın
her yerde her şeyi yaratma güç ve kuvveti. Allah'ın gücü, dilediği her şeyi
yapmaya yeter. Gerçek anlamda güç ve kuvvet, ancak, sadece Allah'a aittir.
Kudret; Kuvvet, güç, tâkat anlamına gelir. Canlının
irâde ile bir şeyi yapmaya ve yapmamaya muktedir olduğunu gösteren bir özellik.
Allah'ın subûtî sıfatlarından biri. Allah'ın her şeyde etki ve tasarrufa kadir
olması. Kudret bu manaya göre gücü yetmek demektir. Yaratıklarla ilgili olduğu
zaman tesir eden ezeli bir sıfattır. Bunun anlamı şudur: Şüphesiz Allah Teâlâ
ezeli ve ebedî olan hayatı ile yaşamaktadır ve kudret sıfatı ile her istediğini
yapmaya muktedirdir. Kudret Allah'ın ezeli bir sıfatıdır ki mümkinâta taalluk
ettiği zaman onlarda etki eder.[2]
Allah'ın kudretinin en büyük kanıtı kâinattır.

Evren ve evrenin kapsadığı bütün canlı ve cansız varlıklar ilâhî kudretin
eseridir. Allah, sonsuz kudretiyle bütün varlıkları yoktan var etmiştir. İlahî
kudret evrenin her tarafını kuşatmıştır. İlahi kudreti hiçbir şey aciz
bırakamaz, hiç bir şey onu engelleyemez. Kur'an-ı Kerim ilahi kudreti şöyle
anlatır:

"(Bütün) mülk(-ü tasarruf, ilâhi kudretinin) elinde bulunan (Allah)ın şânı ne
yücedir. O, her şeye hakkıyle kadirdir"
(Mülk: 67/1).

"Bunun sebebi şudur: Çünkü Allah Hakkın ta kendisidir. Ölüleri ancak O
diriltiyor. O, şüphesiz her şeye hakkıyle kadirdir"
(Hacc: 22/6).

Allah'ın kudreti sınırsızdır. Beşerin kudreti ise sınırlıdır. Bütün beşeriyet
bir araya gelse Allah'ın en basit yaratıklarından biri olan bir sineği yaratmaya
kudreti yetmez. Sonsuz olan ilâhi kudret ile son derece sınırlı olan beşeri
kudret arasındaki farkı Kur'an şöyle tasvir ediyor:

"Ey insanlar, size bir örnek verildi. Şimdi onu dinleyin: Sizin, Allah'ı bırakıp
da yaptığınız (putlar) hakikaten bir sinek bile yaratamazlar, hepsi bunun için
bir yere toplanmış olsalar bile" (Hacc:
22/73).

İlâhî kudretin eserleri hiç bir sınır tanımayan bir güce, bir enerjiye delâlet
eder. İlahi kudret, insanın hayatıyla içiçedir. Ondan ayrılması asla
düşünülemez. Öyleyse arzu edilen bir şeyi elde etmek veya arzu edilmeyen bir
şeyden sakınmak için ilahi kudretten başka hiç bir sığınak yoktur. Çünkü
Allah'tan başka hiç bir varlık böyle bir sığınmaya sahip değildir. Allah Teâlâ
şöyle buyurur:

"Eğer Allah sana bir belâ dokundurursa onu kendisinden başka giderebilecek kimse
yoktur. Eğer sana bir hayır da dokundurursa... İşte O, her şeye hakkıyle
kadirdir. O, kullarının üstünde (essiz) kahr (galebe ve tasarruf) sahibidir. O,
Yegane hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyden hakkıyle haberdârdır"
(En'âm: 6/17-18).

Kur'an'ın ifadesine göre ilâhî kudret erkek ve dişinin yaradılışında tek
etkendir. Öyleyse başka ilâhlara sığınmaya veya çocuk sahibi olmak için
başkasının gücüne kudretine sığınmaya gerek yoktur. Kur'an şöyle der:

"O, kimi dilerse ona kız (evlât)lar bağışlar, kimi dilerse ona erkek (evlât)lar
lütfeder" (Şûrâ: 42/50).

İlâhî kudret, milletlerin aziz veya zelil oluşlarında yegâne nüfuz ve etki
sahibidir:

"(Habibim) de ki: Ey mülkün sahibi Allah, sen mülkü kime dilersen ona verirsin;
mülkü kimden dilersen ondan alırsın; kimi dilersen onun kadrini yükseltir, kimi
dilersen onu alçaltırsın; hayr, yalnız senin elindedir. Şüphesiz ki sen her şeye
hakkıyle kadirsin" (Âl-i İmrân: 3/26).

Fertlerin ve toplumların hayatlarının var olmalarını devam ettiren ve etkileyen,
yönlendiren yegâne etki, ilâhî kudrettir.[3]

Ezeli ve ebedi tam bir kudret, Allah'a mahsustur. Zıddı olan acizlik, Allah
hakkında düşünülemez. Allah, mümkünattan olan her eşyada dilediği şekilde
tasarruf etmeye, yaratmaya ve yok etmeye kadirdir. Hiçbir şey O'nun gücü dışında
değildir. Kudreti sonsuzdur. Dilerse bir saniye içinde binlerce alemi yoktan var
eder ve dilerse binlerce alemi bir anda yok edebilir. Çünkü herhangi bir şeyde
böyle dilediği gibi tasarrufa güç yetiremeyen zat Allah olamaz. O'nun kudreti,
ilmine ve iradesine uygun olarak tecelli eder.

?Allah her şeyi hakkıyla bilendir.? (en-Nahl:
16/77)

[4]

Allah Teâlâ ?Kadîr? dir;
Sınırsız güçlüdür. Hiç bir süper güç, O'nun gücü karşısında dayanamaz. Çünkü
zâten her türlü enerjiyi, her türlü gücü ve her güçlüyü O yaratmıştır. Bütün
enerji ve enerji dönü­şüm ka­nunları O'nun yaratığıdır, O'nun eseridir. Kudreti
de diğer yüce sıfatları gibi son­suzdan sonsuza vardır. Bütün kâinâtın
yaratıcısı olarak sahip bu­lunduğu güç hakkında bir an düşünülecek olursa, insan
aklını dehşete düşüren ve ucu bucağı kestirilemeyen şu varlıklar ve çeşitli
âlemler, gö­rülebildiği kadar bile bir ibret kaynağıdır.
Hiç bir şey, O'nun irâdesi ve
kudreti dışında cereyan etmez, ede­mez. Astronomik büyüklükteki gök sistemleri
arasında süren ilişkiler, Uzayda ve küçücük dünyamızda olup biten türlü türlü
hayat ve tabiat olayları hep O'nun denetimi altında, O'nun yüce irâdesi ve
kudretiyle işleyip du­rur. Onun, dünyamız üzerinde hayranlıkla seyrettiğimiz,
kudretinin bir harikası da canlılar ve cansızlar arasında kurduğu denge­lerdir.
İlahi ira­desiyle, hikmet ve kudretiyle gerek onların arasında kurduğu
ilişkilerle, gerekse bir kısmını bir diğerine musallat ederek bu dengeyi
sağlamış ve belli yasalara bağlayarak belli disiplinlere oturt­muştur.
Ekosistemler, sü­rüler, topluluklar, insan cemaatları, organi­zasyonlar ve türlü
türlü örgüt­lerle, bunlar ara­sındaki bitmek tükenmek bilmeyen rekabetler,
mücadele­ler ve savaşlar bu dengeyi sağlamakta ve Allah (cc)'ın üstün ve sonsuz
kudretini kanıtlamak­tadır.
Bazı kötü niyetli insanların
zaman zaman müslümanları şaşırtmak ve inançlarını sarsmak amacıyla yönelttikleri
şeytani bir soruyu burada cevap­lamakta yarar vardır.
Derler ki:
?Madem ki Allah her şeye
kaadirdir, her şeye gücü yeter, öyle ise ken­disi gibi birini yaratabilir mi?
Yaratamıyorsa bu, O'nun gücünün sınırlı oldu­ğunu kanıtlamaz mı??
Hemen şunu söylemek gerekir ki:
Allah Teâlâ'nın, aynen kendisi gibi birini yaratmasını düşünmek, O'nu,
yaratılmış ve sonradan olmuş biriyle denk görmek gibi eşine rastlanamayan bir
çelişki, bir aptallık ve zavallılık örneğidir. Çünkü baştan beri anlatıldığı ve
daha da anlatıla­cağı gibi Allah Teâlâ, hem Zâtı, hem de sıfatlarıyla
başlangıçsız, sonsuz ve sı­nırsızdır. Peki sonradan yaratılan bir varlıkta:
a) Bu olgunluklar
bulunabilir mi? Yani başlangıcı olan ve hele: (Başlangıçsız başka biri
tarafından yaratılmış bulunan bir varlık), aynen O'nun gibi başlangıçsız
olabilir mi; Ölümsüz olabilir mi; yoktan var edici olabilir mi; Kendisini
yaratan: Başlangıçsız, sonsuz ve ölümsüz; ya­ratma, bilme, görme ve duyma gücü
sınırsız birine karşı koyabilir mi ?!...
b) Yukarıdaki açıklama
karşısında: ?Aynen kendisi gibi birini ya­rat­ma­ması gerektiği savunulan
Allah (cc), her şeye rağmen "yarata­mamak ve so­nuç itibariyle aciz kalmak" gibi
bir vasıfla nitenlenmek durumunda­dır.? diye düşünebilen insanın, içinde
bocaladığı mantık çelişkisini şöyle açıkla­mak mümkündür:
Her şeyden önce böyle bir insan
mantık kanunlarını ve bu kanun­lara göre akıl yürütmeyi bilmeyen cahil bir
kimsedir. Zira bilmek gere­kir ki başta matematik olmak üzere tecrübeye dayanan
bütün pozitif bi­limler bu yasalarla açıklanmaktadır. Akademik dilde bunlar,
özet olarak formel Mantık (formal logic) adıyla bilinen üç ana ilkeye
dayanırlar. Bütün mantıksal kurgu ve sonuçların temelinde bu üç ilke vardır.
Bunlardan:
Birincisi: Ayniyet,
özdeşlik (İdentité) ilkesidir. Bu ilkeye göre bir şey, her ne ise odur; Onun
dışında bir şey değildir. şu halde Allah Teâlâ, Zât-ı İlahiyesini Kur'ân-ı
Kerim'de nasıl tanıtmışsa işte aynen öyledir, baş­kası değildir.
ikincisi:
Çelişmezlik (Non-contradiction) ilkesidir. Buna göre bir şey, hem kendisi, hem
aynı zamanda başkası olamaz; Bu mümkün de­ğildir. Şu halde Allah Teâlâ, Kur'ân-ı
Kerim'de kendisini nasıl tanıt­mışsa aynen öyle olduğuna göre (sözde yaratması
düşünülen aynen kendisi gibi) başka bir ilaha tıpatıp benzemek gibi bir çelişki
O'nun için asla söz konusu ola­maz. Aynı zamanda Allah (cc) dan başka ne varsa
onların da her biri yine yal­nızca kendini temsil eder; Hiç bir şey beşka bir
şeyin aynısı olamaz.
Üçüncüsü:
Nedensellik (Causalité) ilkesidir. Bu ilkeye göre her
şe­yin mutlaka bir nedeni vardır. Yani eğer bir şey varsa onun var bu­lunması
mutlak surette bir nedene dayanmaktadır; Bu neden zorun­ludur. Allah Teâlâ zâten
bütün varlıkların ilk nedenidir, (Première ca­use) dur. Yani bü­tün varlıkların
yoktan var olabilmeleri için (Başlangıçsız, Sonsuz ve Sınırsız bir yaratıcı
olarak) O'nun var olması kesin şarttır. O'nun var ol­ması ise, yukarıdaki
ikinci ilkeye göre (aynen ve tıpatıp O'nun gibi) ikinci birinin var olması
nedenini kesin şekilde ortadan kaldırmaktadır.

[5]
Yukarıdaki
yakışıksız soru, sadece basit bir örnektir; Aslında tarih boyunca birçok kimse
yukarıdaki soruya benzer, çeşitli sapkın ve mantıksız düşüncelerle zihinlerini
boş yere meşgul etmiş, ancak bu yüzden büyük sorunların yaşanmasına neden
olmuşlardır.
Örneğin Ebu
Huzeyl el-Allâf'ın yandaşlarından Ali el-Esûrî, Allâf'ın ünlü
öğrencisi En-Nizâm'a şu ilginç soruyu yöneltme cüretinde bulunmuştur:
"Madem ki
Allah'ın her şeye gücü yetmektedir, öyle ise O, zulmetme ve yalan söyleme gücüne
de sahip midir?"
Bu sorunun
arkasında belki şöyle iyi bir niyet bulunabilir: "Zulüm ve yalan gibi bazı
uygunsuz şeylerin Allah'a yakıştırılmak istenmiyor olması, acaba O'nun kendine
rağmen ve bizzat kendi isteğiyle bu niteliklerden uzak kaldığı anlamına mı
gelmektedir; yoksa O, bu gibi şeyleri istese de yapamamakta mıdır?"
Fakat, en-Nizâm
tarafından verilen cevap, ne sorunun, ne de cevabın, hiç de iyi niyetlere
dayanmadığını, ya da sağlam ve olgun düşünebilen kafaların ürünü olmadığını
kanıtlamaktadır. Nitekim en-Nizâm'ın yanıtı şöyle olmuştur:
"Eğer Allah
onları yapabilseydi (yani, zulmetmeye ve yalan söylemeye eğer O'nun gücü yetmiş
olsaydı) belki de bunları işleyecekti; ya da gelecekte yalan söylemesi
olasıdır."

[6]
En-Nizâm'ın
bulanık bir kafa yapısına sahip olduğunu kanıtlayan, O'nun bu yollu hezeyanları
bir miktar daha sürmektedir. Yukarıdaki sapkın ve yakışıksız sorulardan
anlaşılan ise özetle şudur: Bu adamlar ve benzerleri, Allah ile insanı
karşılaştırmak gibi bir gafletin girdâbına düştükleri içindir ki böylesine
korkunç şekilde bocalamışlardır
Onun için
gafletten ve düşünce fukaralığından sebep, "Acaba Allah, aynen kendisi
gibi birini yaratabilir mi, yaratamaz mı?" gibi yakışıksız soruları
müslümanlara bi­linç­sizce ve saygısızca yöneltme talihsizliğinde bulunan
zavalıların derhal akıllarını başla­rına alarak İslam akâidini çok iyi öğrenmeleri
gerekir. Bu soruyu bi­linçli olarak sorma cüretinde bulunan küstahlara gelince
onların da bu cevabı al­dıktan sonra mutlak surette tevbe etmeleri ve
müslüman­lardan özür dile­meleri lazımdır![7]



[1]
Cihad Tunç, Şamil İslam Ansiklopedisi: 5/405.

[2]
Taftazânî, Şerhu'l-Akaid, İstanbul 1304, s.89.

[3]
Abdülbaki Turan, Şamil İslâm Ansiklopedisi: 3/399.

[4]
Cengiz Yağcı, Şamil İslam Ansiklopedisi: 1/117-118.

[5]
Allah Teâlâ'yı mantık kurallarıyla değil, vahyi esas alarak tanımak ve O'na
tes­li­miyetle inanmak gerekir. Seleflerimiz hep bu yolu izlemişlerdir.
Ancak yukarıdaki so­ruyla kuşku içinde bocalayan, ya da böyle bir soruyla
müslümanları şaşırtmaya çalı­şan in­sanlara ve on­ların tehlikesine uğramak
üzere bulunan kimselere yardım etmek gibi bir ma­azerete tutunarak
yaptı­ğımız bu diyalektik açıklamadan dolayı özür dileriz.


[6]
Dr İsmail el-Arabî, Mu'cam'ul-Firak'i wa'l-Mezâhib'il-İslamiyya s. 220

[7]
Ferit Aydın, İslam'da İnanç Sistemi, Kahraman Yayınları: 225-228.

ALLAH (C.C.) Allah Lafzı; Anlam ve Mâhiyeti
Varlıkların Türleri
1) Vâcibu'l-Vücûd
2) Mümkinu'l-Vücûd
3) Mümteniu'l-Vücûd
A) Aklî Deliller 1) Hudûs (So adan Varolma) Delilleriyle Allah'ın Varlığını İspat.
a) Cisimlerin So adan Yaratılması Esasına Dayanan Delil.
b) İhtirâ (İcat Etme) Delîli.
c) Terkip Delili.
2) İmkân Delîli
3) İbdâ' ve İllet-i Gâiyye Delîli
B) Naklî Deliller
Allah'ın Varlığına İcmâlî Birkaç Delil
1- İmkân Delîli
2- Hudûs Delîli
3- Hayat Delîli
4- İntizâm Delîli
5- San'at Delîli
6- Hikmet Ve Gâye Delîli
7- Şefkat-Merhamet Ve Rızık Delîli
8- Yardımlaşma Delîli
9- Temizlik Delîli
10- Sîmâlar Delîli
11- Sevk-i İlâhî Delîli
12- Rûh Ve Vicdân Delîli
13- Fıtrat Ve Tarih Delîli
14- Duygular Delîli
15- İttifak Delîli
16- Kur'ân Delîli
17- Peygamberler Delîli
"Allah? Kelimesinin İçerdiği Anlam ..
Allah'a İman
Allah Teâlâ'nın Birliği
ALLAH TEÂLÂ'NIN SIFATLARI
Kur'ân-ı Kerim Allah Teâlâ'yı Bize Nasıl Anlatıyor
Kur'ân-ı Kerim'de Allah'a İman ve O'nun Bazı İsim ve Sıfatları
Konuyla İlgili Hadis-i Şeriflerden Bazıları
YÜCE ALLAH'IN İSİMLERİ ?ESMA-İ HÜSNA? .
SIFAT-I İLAHİYYE .
1- Sıfat-ı Nefsiyye
2- Sıfat-ı Selbiyye (Tenzihat)
3- Sıfat-ı Sübûtiyye (Sıfat-ı Zatiyye)
4- Esmaül-Hüsna'nın Delalet Ettiği Sıfat ve Manalar
5- Haberî Sıfatlar
İstivâ
Nüzul
SIFÂT-I SELBİYYE .
SIFAT-I ZÂTİYYE .
1) VÜCUT ..
VACİBU'L-VÜCUD ..
2) KIDEM ...
3) BEKA ..
4) MUHÂLEFETÜ'N Lİ'L-HAVÂDİS .
5) KIYÂM Bİ-NEFSİHÎ
6) VAHDÂNİYET ..
SIFÂT-I SÜBUTİYYE .
1) HAYAT ..
2) İLİM ...
3) SEMÎ'
4) BASAR ..
5) İRÂDE .
İrâde-i Külliyye ve İrâde-i Cüz'iyye
a- Tekvinî İrâde
b- Teşriî irâde
a) Yaratma İradesi (İrâde-i Tekviniye)
b) Yasama İradesi (İrâde-i Teşriiye)
6) KUDRET ..
7) KELÂM ...
8) TEKVÎN ..
Tekvin Sıfatının İsbatı
RUYETULLAH .. Ru'yetullah; Allah'ın Görülmesi
Rü'yetin Dünyadaki Cevazı
Rü'yetin Âhiretteki Vücûbu
Allah Teâlâ'yı Görmek Mümkün müdür ? .
ALLAH'I İNKAR .. Allah'ı İnkar Etmede Önemli Olan Üç Etken . 1) Kibir ve İnat
2) Cehâlet
3) Tâğutların İfsadı
Allah'sız Bir Dünyayı Kimler İster? .
Allah İnancı Olmayan Toplum Modelinin Zararları
Allah'ı Düşündüren Kâinat Ayetleri
Yegâne Yaratıcı Allah'ı İnkâr Edenleri Düşünmeye Dâvet Bu Şiiri Kim Yazdı? .
Fabrika .
Tasvir
Allah'ı İnkâra Dayalı Felsefî Akımlar 1) Ateizm; Allah Tanımazlık .
2) Darwinizm ..
3) Naturalizm ..
Tabiat Nedir? .
Tabiat (Doğa) Yaratıcı Olabilir mi? .
4) Pantheisme .
5) Pozitivizm ..
Bilimlerin Dilinden .
Bak ve Düşün!
İlimler
6) İdealizm ..
İslâm Felsefesi mi? .
7) Reenkarnasyon .
8) Hedonizm ..
Niçin Yaşıyoruz? .
Beşer ve İnsan
Kitaplıktaki Kedi