Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

İslâm; Bütün Varlıkların Dini

İslâm

İslâm; Bütün
Varlıkların Dini

İslâm'ın mânâsı, teslim
olmaktır; Allah'ın emir ve yasaklarına teslim olmak. Allah'ın hükümlerine teslim
olmaksızın İslâm olmaz.[1]
İnsan, her şeyden önce Allah'ın yarattığı kuldur. Allah, ilmiyle her şeyi
kuşattığından ve hikmet sahibi olduğundan Allah'a kulluğun gereği, O'na teslim
olmaktır. Hayatın kanunları insanın Allah'a teslim olmasını gerektirir. Çünkü bu
kanunları da, insanı da en iyi bilen, Allah'tır.
Bütün kâinat ve içindeki her
şey o yaratıcının kanunlarına itaat etmektedir. O yüzden bütün kâinatın
dini İslâm'dır. Güneş, ay, yıldızlar hep müslümandır. Dünya, hava, su, ışık,
ağaçlar, taşlar ve hayvanlar da müslümandır. İslâm, Allah'a itaat edip teslim
olmak demek olduğu için, bütün bu varlıkların isyan etmeden Allah'a itaat
ettiklerini görmekteyiz. Yani teslim oluşlarına, müslüman oluşlarına şâhidiz.

?Allah'ın dininden başkasını
mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde olanların hepsi ister istemez O'na teslim
olmuştur ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir.? (Âl-i İmrân: 3/83).
Bu âyette, gökte ve yerde
olanların teslimiyeti insana örnek olarak gösteriliyor ve deniliyor ki; ?Ey
insan, işte sen de böyle teslim olmalısın!?
Hz. Ali'nin de dediği gibi
?İslâm teslimdir, teslimiyettir.? Allah'a teslim olmayan kimse, müslüman
sayılmaz. İnsan neye teslim olmuşsa ona kul olmuş demektir. İslâm, imanın
bir tezâhürü, dışa yansımasıdır. İman etmeden teslimiyet, yani imansız İslâm
olur mu? Olsa bile makbul değildir. Münafıklar inanmadan teslimiyet gösteren
insanlardır. Günümüzde de gerektiği şekilde iman etmediği, Allah'ın hükümlerini
içine sindiremediği, başka ideolojileri (dinleri) benimsediği halde kendilerini
?müslüman? olarak tanıtan insanlar bu sınıfa girerler. İslâmiyetin
(teslimiyetin) geçerli olabilmesi için gönül rızâsıyla, kayıtsız ve şartsız tam
bir teslimiyetle Allah'ın şeriatına teslim olmak gerekir. İnsan da kendi hür
irâdesi ve tercihiyle Allah'a teslim olursa, İslâm'ı seçip müslümanca yaşarsa,
kâinatın boyun eğdiğine teslim olduğundan artık o, bütün evrenle barışıp uyum
sağlar. Böylece bu insan, yeryüzünün halifesi, temsilcisi olur.[2]

İslâm dinini, kapsamlı olarak
kısaca tanımlamak mümkün değildir. Onun kapsamlı târifi ancak Kur'an ve sünnetin
tamamıyla yapılabilir. Çünkü İslâm'ın muhtevâsı ve sınırları Kur'an ve sünnetle
çizilmiştir. İslâm, Kur'an'dan ve sünnetten öğrenilebilir. Yüce Allah bu dini
her yönden mükemmel ve kapsamlı kılmıştır. Öyle ki, İslâm'da hükmü açıklanmamış
hiç bir mesele yoktur. Bir mesele mubah mıdır, haram mıdır, mekruh veya sünnet
midir, vâcip veya farz mıdır; yapılan herhangi bir eylem veya inancın
hükmü belirtilmiştir. İnanç, ibâdet, siyaset, toplum, ekonomi, savaş, barış,
hukuk veya insanı ilgilendiren başka herhangi bir mesele olsun; onunla
ilgili dinde mutlaka bir hüküm vardır veya müctehidler, hükmünü Kur'an ve
sünnetten yola çıkarak tesbit ederler. Allah, Kur'ân-ı Kerim'in özelliğini şöyle
açıklar:
?Sana bu Kitabı (Kur'an'ı)
her şeyi beyan etmek, açıklamak için gönderdik.? (Nahl: 16/89)[3]

Kur'an ve sünnette hükmü açıkça
belirtilmeyen meseleler hakkındaki hükmü, İslâm ümmetinin müctehid âlimleri,
Kitap ve sünnete dayanarak çıkarırlar.
Peygamberimiz İslâm'ı değişik
şekillerde tanımlamışlardır. Bu tanımlardan biri şu şekildedir:
?İslâm, beş esas üzerine
binâ edilmiştir (kurulmuştur). Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed
(s.a.s.)'in O'nun kulu ve rasûlü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât
vermek, Beyt'i (Kâbe'yi) haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.?[4]

Yukarıdaki hadis, İslâm
binâsının bu beş temel üzerinde kurulu olduğunu açıklamaktadır. Dikkat edilmesi
gereken husus, bu beş esas, İslam'ın temelleridir; ama İslâm'ın tamamı değildir.
Bir evin sadece temellerden ibaret olduğu nasıl söylenemezse, İslâm'ın bu beş
temelden ibâret olduğunu iddia etmek de aynı şekilde yanlıştır. Kur'ân-ı Kerim'i
açıp okuyan görecektir ki, bu beş hususun dışında ahlâktan, iktisattan, sosyal
meselelerden, siyasetten, barıştan, savaştan, hayırdan, şerden... söz
edilmiştir. İslâm, temel ve binadan meydana gelmiştir. Temel, bu beş rükûndur.
Bina ise, insan hayatıyla ilgili İslâm'ın diğer hükümleridir. Müslümanın görevi,
İslâm'ı tümüyle tanımak ve tüm olarak ikame etmek, ayakta tutmaktır.
Bu meşhur hadis-i şerifin ışığı
altında İslâm'ın temellerini ikiye ayırabiliriz: Şehâdet kelimeleriyle
özetlenen iman ve önemine binaen dört amelin zikredilmesinden anlaşılan
amel-i sâlih.. İslâm, şehâdet kelimesi ve imanın rükûnlarıyla ortaya
çıkan inançtır. İslâm; namaz, zekât, oruç ve hac ile ortaya çıkan ibâdetlerdir.
Bunlara İslâm'ın rükûnları, temelleri denilir. İslâm'ın geri kalanı ise, bu
temeller üzerine kurulan binadır. Bu binayı meydana getiren unsurlar İslâm'ın
hayat sistemleri, nizamlarıdır: Siyasî nizam, ekonomik nizam, ahlâkî nizam,
askerî nizam, sosyal nizam, öğretim nizamı vs. İslâm'ın, hâkimiyetini sağlaması
için ayrıca müeyyideleri vardır. Müeyyide: Kanun ve ahlâkî emirlerin yerine
getirilmesini temin eden kuvvet, yaptırımla ilgili kural demektir. Bu
müeyyideler; cihad, mârufu emredip münkerden sakındırmak; fıtrî cezalar,
Allah'ın dünya ve âhirette verdiği Rabbanî cezalardır. O halde İslâm; inanç,
ibâdet, hayat sistemleri ve müeyyidelerdir.
İslâm, insanın içi ve dışı,
kalbi ve kalıbı, aklı ve vicdanı, arzusu ve nefreti, duygusu ve hassâsiyetiyle
Allah'a teslim olup boyun eğmesidir. Kalbini ve aklını, elini ve eteğini, içini
ve dışını Allah'ın hükmü dışındaki her türlü etkiden kurtarmaktır. İslâm, genel
nizam, hayatın her cephesiyle ilgili kanun ve vahiyle emredilip peygamberle
tebliğ edilen, insan davranışlarının programıdır. Bu programa uyana sevap;
uymayana ceza vardır. İslâm, Allah Teâlâ'nın indirdiği ahkâm (hükümler), akîde,
ibâdet, ahlâk, muâmelât, Kur'an ve sünnetteki haberlerin bütünüdür.[5]


[1]
En'âm: 6/162; Nisâ: 4/65.

[2]
Bakara: 2/30.

[3]
ve yine bkz. Yûsuf: 12/111.

[4]
Buhârî, İman: 1; Müslim, İman: 22; Nesâî, İman: 13; Tirmizî, İman: 3.

[5]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.

İSLÂM... İslâm ve Türevleri
İslâm Kelimesinin Lügat Manaları
İslam Kelimesinin Menşei
İslâm Kelimesinin Anlamları
İslâm Kelimesinin Şer'î Anlamıyla Kazandığı Genişleme 1. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in Verdiği Tarifler
2) Tefsir, Kelâm ve Dil Alimlerinin, Asıl Lügavî Mânâlara Verdikleri Şer'î anlamlar
?SLM? Kökünden Türeyen İsimler
Din Olarak İslâm
Kur'ân-ı Kerim'de İslâm Kavramı
Hadis-i Şeriflerde İslâm Kavramı
İslâm; Bütün Varlıkların Dini
İslâm'ın Zıddı; Câhiliyye.
İslâm'ın Temel Özellikleri
İhlâs
Şirk
Küfr
Cahiliyye
Asli Kaynaklar
Fer'i Deliller
İslâm'ın Bölümleri
İslami Esaslar
İslâm Din 'nin Gayesi ve Hükümleri
İslâm Dini'nin Hükümleri
a- İman  (İtikadî hükümler)
b- Amel
c- Ahlâk
d- Hukuk (Muâmelât, Ukuubât)
İslam'ın Genel Özellikleri
İslâm'ın, Önceki Peygamberlerin Şeriatlarıyla İlişkisi
İslâm'ın Rükûnları/Temelleri
İslam'ın Tebliği
İslam'ı Hayata Hâkim Kılmak.
İSLÂM'IN ŞARTLARI
MÜSLİM-MÜSLÜMAN..
İslâm'a İnanıp Teslim Olan Kimse; Müslim/Müsliman. Müslim Kelimesi ve Türevleri
Müslim Kelimesinin Anlam Sahası
Selâm-Müslim Bağlantısı
Mü'min ve Müslim
İslâm'a Teslim Olmanın Boyutları
Müslim'in Özellikleri
Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar
İSLÂMCILIK..
İSLÂM FELSEFESİ
Tabiat Felsefesi
A- Tabiiyyun (Natüralistler-Doğa felsefecileri)
B- Maddeciler (Dehriyyûn, materyalistler)
C- Bâtinilik.
D- İhvanü's-Safâ. (Temiz Kardeşler-İslâm Ansiklopedistleri)
E- Meşşâilik