Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Hadis-i Şeriflerde Fitne Kavramı

Hadis


Hadis-i Şeriflerde Fitne Kavramı


?Fitne?
kavramı, İslâm tarihinin sonraki dönemlerinde, dinî ve siyasî sebeplerle ortaya
çıkan sosyal kargaşa, anarşi, iç savaş mânâları kazanmıştır. Kur'an'da bu
anlamda kullanılmadığını yukarıda gördük. Fitne kavramı bu anlamlarda daha çok
hadislerde geçmektedir. Yine hadislerde bu kelimenin Kur'an'daki mânâsıyla geniş
bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. Hadis kitaplarının çoğunda
?Kitâbu'l-Fiten? veya ?Melâhim? başlıkları altında fitnelerden bahsedilmekte,
mü'minler çeşitli fitnelerden sakındırılmaktadır. Hadis-i şeriflerde ?fitne?
kavramıyla, genellikle ahlâkî boyut işlenmiş; toplumsal pürüzler ve bu
problemlere sebep olan etkenler üzerinde durulmuştur. Peygamberimiz (s.a.s.),
müslümanları deccâl fitnesinden, dünya, fakirlik, mal, cehennem, kabir, diri ve
ölüler, kadın (şehvet) fitnelerinden ümmetini sakındırmıştır (Buhârî, Fiten 26,
İ'tisâm 2; Müslim, Küsûf 8, 11, 12, 22; Ebû Dâvud, Fiten 24, 149) . Bu gibi
fitneler mü'mini dinini yaşamaktan alıkoyan engellerdir.
Hadis-i
şeriflerde fitne kavramıyla, daha çok toplumsal günahlar, fısk, fücur, rezillik,
insanlar arasında tefrika, şekavet, kavga ve musîbetler gündeme getirilir.
Zararı umûmi olan, cezası hem dünyada ve hem âhirette sadece onu yapan
zâlimlerle sınırlı kalmayan günah türlerine ?fitne? tâbiriyle hadislerde daha
çok yer verilir. Bu tür genel musîbete sebep olan fitneler, kurunun yanında yaşı
da yakan ateşlerdir. Emr-i bi'l-ma'rûf ve nehy-i ani'l-münkerin terkedilmesiyle,
toplum gemisinin su almasına seyirci kalınan fitnelerdir. Hadiste belirtildiği
gibi, bir geminin dibini delmeye uğraşan bir şahsın davranışı, öyle bir batma
felâketini meydana getirir ki, bu fitne o geminin içinde bulunanlardan yalnız
onu delene ve ona yardım edenlere değil; hiçbir şeye karışmayanlara,
seyirci ya da olan bitenden habersiz olanlara da isâbet edecek bir musîbet olur.
Hakkı tebliğde gevşeklik göstermek, inançsız ve bâtıl ideoloji mensubu insanlar
kadar cesâret göstermeyip korkaklığı tercih etmek, tüm çeşitleriyle cihadda
ihmalkârlık bu türdendir. Bir askerin hatası, bazen bir orduyu yakabilir. Bir
kibrit çöpünün zararı bazen cüssesinden milyarlarca büyük hasara sebep olabilir.
İşte hadis-i şeriflerde zikredilen ?fitne? kavramı, daha çok bu yönlere dikkat
çeken anlam taşır.
?Ben havzın
başında sizin öncünüzüm. Ona gelen içer. Ondan içen bir daha ebediyyen
susamaz. Ve benim yanıma birtakım toplumlar gelecekler ki, ben onları
tanırım; onlar da beni tanırlar. Sonra benimle
onlar arasına bir perde konulur. Ben: ?Onlar muhakkak bendendirler' derim. Bana:
?Sen, onların senin ardından ne değişiklikler yaptıklarını bilmezsin' denilir.
Ben de: ?Benden sonra dinde değişiklik yapanlar uzak olsunlar, uzak olsunlar'
derim.? (Buhârî, Fiten 3)
Kadın Fitne
midir? Yaratılan insan, üremek ve çoğalmak için câzibeye muhtaçtır. Allah o
câzibeyi, insanlığın yarısı olan kadına bahşetmiştir. Kadında erkeğe göre görsel
açıdan o kadar farklı ve fazla câzibe vardır ki, bu büyük farkı Allah Rasûlü,
şöyle ifade ediyor: ?Ben size kadından daha büyük fitne bırakmadım.?
Hadis-i şerifte geçen ?fitne? tâbirini geleneksel yorumla ve Kitab-ı
Mukaddes'ten alınma isrâiliyatla değerlendirildiğinde iki uç düşünce oluşur.
Biri, ortaçağ katolik düşüncesidir. Buna göre kadın erkeğin hizmetkârıdır.
Onunla evlenilmez, aynı sofrada yemek yenmez. Veya ona yakın, bir nevi erkekler
diktası ve hümanizmidir. Diğeri de, bu şartların meydana çıkardığı karşıt
düşünce. Kadın, erkekten tamamen soyutlanmış, sınırsız özgürlüğe sahip feminizmi
doğuran düşünce. Her iki düşünce de kadın-erkek münâsebetlerini dengesizliğe ve
aşırılığa sürüklemiştir.
Halbuki hadis-i
şerifteki kadının fitnesi ?sınav? anlamındadır. Bu şekliyle o hadisteki fitne ve
kadını şöyle açıklamak gerekir: ?Ben size kadından câzibe ve çekiciliği
sebebiyle daha büyük sınav sebebi bırakmadım.? Erkeğin nefsini, ihtirâsını
fazlası ile tahrik ettiği için böyle ifade edilmiştir. Hadisteki ?kadın?
kelimesini ?şehvet?le, haramlara dâvetiye çıkaran ?şeytanî arzular?la izah etmek
gerekir. Yoksa, erkek de kadın için bir fitnedir şüphesiz. Bu hadisi, katolik
mantığı ile değerlendirirsek, Kur'an'daki insan tasvirihi ve hadis-i
şeriflerdeki kadınla ilgili tanımlamaları elimizin tersiyle itmemiz gerekir. Bu,
müslüman açısından mümkün değildir. Te'vile çalışsak dahi bir yere oturtamayız.
Fakat Kur'an mantığıyla ve hadislerin bütünlüğüyle olaya yaklaşırsak, Hz.
Peygamber'in dile getirdiği fıtrî/doğal gerçekle karşılaşırız. Kadınla erkek
insanın iki yarısıdır. Kadın, erkek için elbise; erkek de kadın için bir
elbisedir (2/Bakara, 187). Birisi olmadan diğeri çıplak, eksik ve yarımdır.
İkisi de birbiri için câziptir, ama kadın erkeğe göre çok daha câzip ve çekici
yaratılmıştır. Bu sebeple, harama yönelme noktasında erkek daha fazla ihtiyatlı
olmalıdır. Bu noktadaki erkeğin sınavı çok daha zordur. İslâm'ın tesettür/örtü
konusundaki hükmü de bu gerçek üzerine temellendirilmiştir. İşte kadının bu
câzibesi, kadınlara karşı zaafı olan topluluk için bozucu unsur olarak
kullanılır. Ahlâk ve hayâ kavramını kendisinden tamamen sıyırmış olan kadın,
ihtiras sahibi erkekler için yem olarak sunulur. Podyumlar, güzellik salonları,
reklamların ve medyanın kadına biçtiği rol, hep kadını istismar etmek, erkekler
için fitne unsuru olarak onu kullanmak... Ümmet için büyük musîbetlerden birisi,
âile kurumunun yara alması ve giderek çökmesidir. Pek çok devletin çökmesinde
bile bazı kadınların yem olarak kullanılması gerçeği vardır. Fitnenin her
çeşidinin hâkim olduğu günümüzde erkekler için kadının fitne/sınav olmasını
anlamamak mümkün değildir. (4)
?Her ümmet
için bir fitne vardır. Ümmetimin fitnesi de maldır.?
(Riyâzu's-Sâlihîn Terc. 1/512)
Hz. Âişe (r.
Anhâ)'den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.s.) namazların sonunda şöyle
duâ ederdi: ?Allah'ım, kabir azâbından, Mesih Deccâl'ın fitnesinden,
hayatın ve ölümün fitnesinden Sana sığınırım. Allah'ım, hayatın ve ölümün
fitnesinden, günah ve borçtan da Sana sığınırım.? Bir kimse, ?borçtan dolayı
çok sığınmanızın sebebi nedir?? diye sorunca; ?İnsan borçlanınca konuşur ve
yalan söyler. Söz verir ve sözünde duramaz? cevabını verdi. (Buhârî, Vüdû
37, Ezan 149, Cenâiz 86-88, Cihad 25, Deavât 38, 39, 44-46; Müslim, Mesâcid 128,
130, 132, Zikir 49, Cenâiz 86)

Peygamberimiz'in Allah'a sığındığı hayatın fitnesi, dünyaya aldanmak, şehevî
arzuları ve nefsin hevâsın meşrû olmayan şekilde kullanmak, cehâletin arkasında
koşmak ve en kötüsü ölüm sırasında imtihana tâbi tutulmaktır. Ölümün fitnesi
ise; ölen kimseye görevli meleklerce sorulan ?Rabbin kimdir?? sorusuna şeytanın,
bu kimsenin karşısına geçip ?şüphesiz rabbin benim? diyerek onu fitneye düşürüp
yanıltmaya çalışmasıdır (Tirmizî). Âilesi yüzünden bir kimsenin fitnesi,
onlardan dolayı meşrû olmayan işler yapması, sözler söylemesidir. Malı yüzünden
fitnesi, haram yoldan kazanıp meşrû olmayan yerlere sarfetmesi; çocukları
yüzünden fitnesi, onlara olan aşırı düşkünlüğü sebebiyle birçok hayır, ilim ve
cihad faâliyetlerine fırsat bulamaması, onların geçimi için haram yoldan kazanç
sağlamaya kalkışması; komşusu yüzünden fitnesi ise, iyi ve varlıklı olan
komşusuna karşı kıskançlık duymasıdır (S. Buhârî Tecrîd-i Sarih Terc. 2/469).
Bazı hadislerde
fitne, müslümanların birlik ve beraberliğini bozan, onları birbirine düşüren
yıkıcı faâliyetler olarak geçmektedir. Üsâme bin Zeyd anlatıyor: Rasûlüllah
(s.a.s.), Medine'nin Ütum denilen (kale gibi yüksek) binalarından birine
yaklaşmıştı ki şöyle sordu: ?Benim gördüklerimi siz de görüyor musunuz??
Yanındakiler ?hayır? deyince, buyurdu ki: ?Birtakım fitnelerin yağmur selleri
gibi evlerinizin aralarından aktığını görüyorum.? (Müslim, Fiten 3, hadis
no: 2885, 4/2211; Buhârî, Fiten 4, 9/60).

FİTNE-FİTEN ..
FİTNE. a- Fitne Kelimesinin Anlam Sahası
b- Olumlu Anlamıyla Fitne
c- Fitnenin Kur'an'daki Anlamları
A- Allah'a Nisbetle Fitne
1- Peygamberlerin Denenmesi
2- Müslümanların Denenmesi
3- İnsanların ve Toplulukların Denenmesi
4- Ni'met veya Külfetle Deneme
5- Sabır ve Sebat Fitnesi
B- Şeytana Nisbetle Fitne
C- İnsanlara Nisbetle Fitne
1- Münafıkların Fitnesi
2- İnkârcıların Fitnesi
C- Fitne Sayılan Davranışlar a- Diní Açıdan 1- Küfür-Şirk;
2- Allah'ın Hükümlerinden Yüz Çevirme
b- Sosyal ve Ahlâkí Fitne 1- İşkence ve Zulüm;
2- Belâ ve Sınama
3- Karışıklık ve Kargaşa
4- Dünya Ni'metleri;
5- Mal ve Çocuk;
D- Hadislerde Fitne Kavramı
E- Fitnenin Ortaya Çıkışı ve Zararları
FİTNE.
FİTNE.
Yoldan Çıkarıcı Fitneler
Fitne ile Sapma
İmtihan Olarak Fitne
Fitneye Düşürme Gayreti
Fitne Çıkartmak ve Kuran'daki Karşılığı
Müminlerin Çekişmesi Fitneye Sebep Olur
Fitne Unsurları
Zulüm, İşkence ve Azap
Fitne; Anlam ve Mâhiyeti
Olumlu Anlamıyla Fitne
Kur'an-ı Kerim'de Fitne Kavramı
Fitnenin Kur'an'daki Anlamları
Allah'a Nisbetle Fitne
Peygamberlerin Denenmesi
Müslümanların Denenmesi
İnsanların ve Toplulukların Denenmesi
Nimet veya Külfetle Deneme
Sabır ve Sebat Fitnesi
Şeytana Nisbetle Fitne
İnsanlara Nisbetle Fitne
Kur'an'da Fitne Sayılan Davranışlar
Hadis-i Şeriflerde Fitne Kavramı
Fitnenin Ortaya Çıkışı ve Zararları
Modern Fitne Odakları
FİTNENİN VASIFLARI
1- Fitne Yavaş Gelişir
2- Fitne Bir Kere Çıktı Mı Sonu Gelmez.
3- Giren Çıkamaz.
4-  Fitne , Fikrî Gruplaşmadır
5- Yalan Artar
6- Gerçeklerin İstismarı
7- Herkes Kendi Görüşünü Beğenir
8- Cehalet Artar
9- Şaşkınlık
10- Din-Sultan Ayrılığı
11- Din Lafta Kalır
12- Dinin Tatbikatı Zorlaşır
13- İrtidat Artar
14- Zenginlik Artar
15- Cimrilik Artar
16- Asiller Öldürülür, Meydan Adilere Kalır
17- Fitnede Gençler Rol Oynar
18- Katl (Öldürme) Vakaları Artar
19- Teşkilatlar Adına Öldürme.
20- Emniyet Ve Güven Kalmaz
21- Ölüm Aranır
22- Ganimet (Devlet Malı) Helal Addedilir
23- Fitnenin Girmedigi Ev Kalmaz
1- Fitnede Sabır
2- Fitnecileri Yalnız Bırakmak
3- Uzlet
* Eve Çekilmek
* Dağa Çekilmek
* Terk-i Diyar Etmek
İnziva Ve Uzletin Fazileti
4- Öldürmektense Ölmeyi Tercih Etmek
* Fitnede Mudafa-i Nefis
5- Dilini Tutmak
6- Kalben Kerahet
7- Mal Ve Evlatça Hiffet
8- Silah Edinmemek
* SAHABE VE FİTNE HAREKETLERİ
Fitnede Sahabe'nin Tutumu.
1- Fitne Hâdiselerini Sahabeler Çıkarmadı
2- Sahabeler Fitneye Katılmadı
Cemel Vakası
Fitneye Karışan Sahabeler
3- Ashab'ın Katıldıgı Fitneler Üzerine Birkaç Mütalaa
Sahabelerde Ölçü
Sahabeler Arasındaki Muharebelerin Mahiyeti Ve Hikmeti