Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Cemel Vakası

Cemel Vakası

Cemel Vakası:


Bu hadise, bilindiği üzere, Hz. Osman'ın
katillerinin cezalandırılması meselesinde ortaya çıkan görüş ayrılığı sebebiyle
vukua gelmiştir. Bir tarafta Hz. Ali, bir tarafta da Hz. Aişe ve onun maiyetinde
Hz. Zübeyr ve Hz. Talha vardır.

Hz. Osman'ın şehid edilmesinden beş gün
sonra halife olan Hz. Ali, sayısı iki bini geçen ve Mısır, Kûfe ve Basra'dan
gelmiş bulunan ihtilalcilerin kalabalık oluşları ile, vaka sırasında Medine
halkının suskun davranışı gibi hususları nazar-ı dikkate alarak cezalandırma
işinde acele davranma taraftarı değildi.

Buna karşılık, Mekke'de bulunan Hz. Aişe ve
aralarında Hz. Talha ve Hz. Zübeyr'in de bulunduğu diğer birkısım Müslümanlar
Hz. Osman'ın katillerinin hemen cezalandırılmasını istiyorlardı. İşe Basra'da
başlamaya karar verdiler.

Hz. Ali, bunların niyetini ve Basra'ya
hareket ettiklerini duyunca herhangi bir hâdiseye meydan vermemek, onlarla
anlaşmak niyetiyle o da harekete geçerek Rebeze'ye gelir. Hz. Aişe ve
taraftarlarının Basra'ya vardıklarını öğrenince Kûfe'den te'min ettiği
kuvvetlerin başına geçerek Basra'ya yürür. Taberî'nin rivayetlerinden aynen
takip edeceğimiz üzere her iki taraf da sulhtan başka bir şey istememektedir.
Ancak araya giren gizli oyunlar burada da muvaffakiyetler elde ederek iki
Müslüman kitleyi savaşa sokarlar.

"Askerler konaklayınca Hz. Ali çıktı. Öbür
taraftan da Talha ve Zübeyr çıktılar. Bunlar oturup, ihtilaf ettikleri
hususlarda konuştular. Sulh etmekten ve harbi terketmekten daha uygun bir şey
görmediler. Birbirlerinden bu anlaşma ile ayrıldılar. Hz. Ali karargahına, Hz.
Talha ve Zübeyr de kendi karargahlarına çekildiler. Her iki taraf da geceyi
sulhle geçirdiler. Çoktandır, aradaki ihtilaf ve yaklaşmakta olan savaş
sebebiyle böylesine huzurlu bir gece geçirmemişlerdi."[1]

İhtilalciler Sulhten Rahatsız:
Taberî, bundan sonra orduya karışan İbnu Sebe ve adamlarının iki tarafı nasıl
tutuşturup, harbe soktuklarını anlatır:

"...Hz. Osman hadisesini tahrik edenler de
çok fena bir gece geçirdiler. Zîra başlarına gelmekte olan felaketi görmüşlerdi.
Bütün gece aralarında müzakere yaptılar. Sonunda, gizlice harbi kızıştırmaya
karar verdiler. İşlemeye çalıştıkları şerrin duyulmaması için çok gizli
yapılmasını istediler. Alacakaranlıkta harekete geçecekler, bundan yakın
komşuları bile haberdar olmayacaktı."[2]

İbnu Sebe'nin Sözleri:
Hâdiseleri takip ederken, atlanmaması, ibretle okunması gereken bir husus,
Yahudi dönmesi İbnu Sebe'nin, daha önce, henüz iki ordu karşılaşmadan,
yukarıda anlaşma vaki olmadan önce verdiği bir talimattır. Bu talimat bize,
fitnecilerin, her iki tarafın da iyi niyetlerini akim bırakacak, çok önceden
hazırlanmış bir tertiple her iki tarafın da ordusuna katılmış olduklarını
gösterecektir. Hatta hemen hatırlatabiliriz ki, onların bu katılışı rastgele
bir katılış değil, hin-i hacette, alınacak kararlara kendi istekleri
istikametinde yön vermede müessir olacak şekilde, en kritik noktalarda yer
alacak şekilde bir katılış, bir sızmadır. İşte İbnu Sebe'nin sözleri: "Ey kavm,
sizin hayat ve şerefiniz insanların birbirine düşmesine bağlıdır. Öyle ise
onları birbirine düşürün. Yarın bunlar karşılaştıkları vakit harbi kızıştırın.
Onları başka şeylerle meşgul olmaya bırakmayın. Öyle ise kendileriyle beraber
olduğunuz kimseler, sizin istemediğiniz şeyden (yani sulhtan) yüz çevirmenin ve
Allah'ın Ali'yi, Zübeyr'i ve Talha'yı ve onlar gibi düşünenleri (birbirleriyle
savaştırarak) meşgul etmesinin zaruri olduğunu bilsinler..." Bu talimatı alan
kurmay heyeti orduya dağılarak, sulh yapılmamasının, her iki ordunun birbiriyle
çarpıştırılmasının lüzumu hususunda, diğer adamlarını ikna edeceklerdir.[3]

Fitneciler Müslümanları Vuruşturuyor:
Şimdi, tekrar Taberî'nin Cemel Vakası'nın başlangıcı ile alâkalı açıklamalarına
dönelim. Yukarıdaki fitnecilerin sabaha kadar müzakere ederek alacakaranlıkta
harekete geçme kararlarını belirtmiştik. İstişareye katılan yönetici ekip,
ortalık henüz karanlıkken şafakla birlikte harekete geçerler. "Mudar
kabilesinden olanlar, diğer Mudarlı arkadaşlarının yanına, Rebia kabilesinden
olanlar diğer Rabialı adamlarının yanına, Yemen'den olanlar da diğer Yemenli
adamlarının yanına gittiler ve aniden baskına geçtiler. Basralılar harekete
geçerek karşılık verdi. Bütün ordu harekete geçti. İleri gelenleri arasında,
onları aniden basanlar da vardı. Zübeyr ve Talha, Mudar'dan olan ileri
gelenlerle ortaya çıktılar ve sağ cenaha -ki Rebialılardır- Abdurrahman
İbnu'l-Haris'i, sol cenaha da Abdurrahman İbnu Attab İbni Esid'i gönderdiler.
Kendileri de merkezde kaldılar ve "Ne oluyor?" diye sordular. Onlar (Abdullah
İbnu Sebe'nin oradaki adamları): "Kûfeliler bize gece baskını yaptı" dediler.
Bunun üzerine Zübeyr ve Talha: "Anlaşıldı; Ali harbi kesme sözünde samimi
değilmiş; kan dökmek, haramları helal addetmek istiyormuş; bizimle sulh
meselesinde mutabık değilmiş" dediler ve Basralıların yanına geldiler.

Basralılar kendilerine saldıranları
geldikleri yere geri püskürttüler. Hz. Ali ve Kûfeliler, bunların gürültüsünü
işitmişti. (Fitneciler casus olarak) adamlarından birini, diledikleri şeyi (Hz.
Ali'ye) haber olarak sunulmak üzere Hz. Ali'nin yakınlarına yerleştirmişlerdi.
Hz. Ali gürültüyü işitince: "Ne oluyor?" diye sordu. İşte bu adam, hemen cevap
verdi: "Biz ani baskın yapmadık. Ancak onlardan bir grup gece baskını yaptı. Biz
de geldikleri yere geri püskürttük. Askerler hemen harekete geçtiler. Hz. Ali
sağ ve sol cenah komutanlarına "Yerlerinizi alın" dedi ve ilave etti:
"Anlaşıldı; Talha ve Zübeyr harbi kesme sözünde samimi değillermiş; kan dökmek,
haramları helal addetmek istiyorlarmış, bizimle sulh meselesinde mutabık
değillermiş."

Böylece akşamdan sulh üzerine anlaşan iki İslam ordusu birbirine girer ve her
iki taraftan beşer binin üzerinde olmak üzere, tarihin on binden fazla ölüye mal
olan Cemel Vakası meydana gelir.[4]




[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/525.


[2]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/525.


[3]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/526.


[4]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/526-527.

FİTNE-FİTEN ..
FİTNE. a- Fitne Kelimesinin Anlam Sahası
b- Olumlu Anlamıyla Fitne
c- Fitnenin Kur'an'daki Anlamları
A- Allah'a Nisbetle Fitne
1- Peygamberlerin Denenmesi
2- Müslümanların Denenmesi
3- İnsanların ve Toplulukların Denenmesi
4- Ni'met veya Külfetle Deneme
5- Sabır ve Sebat Fitnesi
B- Şeytana Nisbetle Fitne
C- İnsanlara Nisbetle Fitne
1- Münafıkların Fitnesi
2- İnkârcıların Fitnesi
C- Fitne Sayılan Davranışlar a- Diní Açıdan 1- Küfür-Şirk;
2- Allah'ın Hükümlerinden Yüz Çevirme
b- Sosyal ve Ahlâkí Fitne 1- İşkence ve Zulüm;
2- Belâ ve Sınama
3- Karışıklık ve Kargaşa
4- Dünya Ni'metleri;
5- Mal ve Çocuk;
D- Hadislerde Fitne Kavramı
E- Fitnenin Ortaya Çıkışı ve Zararları
FİTNE.
FİTNE.
Yoldan Çıkarıcı Fitneler
Fitne ile Sapma
İmtihan Olarak Fitne
Fitneye Düşürme Gayreti
Fitne Çıkartmak ve Kuran'daki Karşılığı
Müminlerin Çekişmesi Fitneye Sebep Olur
Fitne Unsurları
Zulüm, İşkence ve Azap
Fitne; Anlam ve Mâhiyeti
Olumlu Anlamıyla Fitne
Kur'an-ı Kerim'de Fitne Kavramı
Fitnenin Kur'an'daki Anlamları
Allah'a Nisbetle Fitne
Peygamberlerin Denenmesi
Müslümanların Denenmesi
İnsanların ve Toplulukların Denenmesi
Nimet veya Külfetle Deneme
Sabır ve Sebat Fitnesi
Şeytana Nisbetle Fitne
İnsanlara Nisbetle Fitne
Kur'an'da Fitne Sayılan Davranışlar
Hadis-i Şeriflerde Fitne Kavramı
Fitnenin Ortaya Çıkışı ve Zararları
Modern Fitne Odakları
FİTNENİN VASIFLARI
1- Fitne Yavaş Gelişir
2- Fitne Bir Kere Çıktı Mı Sonu Gelmez.
3- Giren Çıkamaz.
4-  Fitne , Fikrî Gruplaşmadır
5- Yalan Artar
6- Gerçeklerin İstismarı
7- Herkes Kendi Görüşünü Beğenir
8- Cehalet Artar
9- Şaşkınlık
10- Din-Sultan Ayrılığı
11- Din Lafta Kalır
12- Dinin Tatbikatı Zorlaşır
13- İrtidat Artar
14- Zenginlik Artar
15- Cimrilik Artar
16- Asiller Öldürülür, Meydan Adilere Kalır
17- Fitnede Gençler Rol Oynar
18- Katl (Öldürme) Vakaları Artar
19- Teşkilatlar Adına Öldürme.
20- Emniyet Ve Güven Kalmaz
21- Ölüm Aranır
22- Ganimet (Devlet Malı) Helal Addedilir
23- Fitnenin Girmedigi Ev Kalmaz
1- Fitnede Sabır
2- Fitnecileri Yalnız Bırakmak
3- Uzlet
* Eve Çekilmek
* Dağa Çekilmek
* Terk-i Diyar Etmek
İnziva Ve Uzletin Fazileti
4- Öldürmektense Ölmeyi Tercih Etmek
* Fitnede Mudafa-i Nefis
5- Dilini Tutmak
6- Kalben Kerahet
7- Mal Ve Evlatça Hiffet
8- Silah Edinmemek
* SAHABE VE FİTNE HAREKETLERİ
Fitnede Sahabe'nin Tutumu.
1- Fitne Hâdiselerini Sahabeler Çıkarmadı
2- Sahabeler Fitneye Katılmadı
Cemel Vakası
Fitneye Karışan Sahabeler
3- Ashab'ın Katıldıgı Fitneler Üzerine Birkaç Mütalaa
Sahabelerde Ölçü
Sahabeler Arasındaki Muharebelerin Mahiyeti Ve Hikmeti